ABD, Batı Pasifik'e 5 uçak gemisini birden konuşlandıracak

ABD'nin üç uçak gemisi halihazırda Batı Pasifik Okyanusu'nda faaliyet gösteriyor ve iki tanesi de yolda.

Bu gemilerin gelişiyle birlikte 11 adetlik uçak gemisi birliğinin beşi ilk kez bölgede faaliyet göstermiş olacak.

ABD Donanması'nın Pasifik Filosu'nun bir parçası olan USS Abraham Lincoln 5 Şubat itibariyle Kaliforniya, San Diego'daki ana limanından çıkarak Batı Pasifik'e doğru yol alırken görüldü.

USS George Washington'un ayrıca, bakım için Japonya'nın Yokosuka kentinden Washington'daki Puget Sound donanma tersanesine taşınacak olan USS Ronald Reagan'ın yerini almak üzere bölgede konuşlandırılması bekleniyor.

USS George Washington Japonya'da konuşlandırılan ilk nükleer tahrikle çalışan uçak gemisiydi ve 2008-15 yılları arasında görev yaptıktan sonra Ronald Reagan tarafından iki reaktörünün orta ömür yakıt ikmalinin yanı sıra onarım, yükseltme ve modernizasyon için görevden alınmıştı.

USS Ronald Reagan'ın yanı sıra USS Carl Vinson ve USS Theodore Roosevelt de Pazartesi günü sırasıyla Guam ve Hawaii'de konuşlandırıldı ve Nisan ve Temmuz aylarına kadar Batı Pasifik'te kalmaları bekleniyor.

Geçtiğimiz ay Theodore Roosevelt ve Carl Vinson vurucu grupları Filipin Denizi'nde Japonya ile birlikte gelişmiş deniz iletişim operasyonları, hava harbi operasyonları ve güverteler arası uçuş operasyonlarını içeren Çok Büyük Güverte Etkinliğine katıldılar.

ABD Donanması 7. Filosuna göre tatbikat "denizde entegre operasyonları ve savaşa hazırlığı güçlendirmeyi" amaçlıyordu.

USS Theodore Roosevelt'in Dokuzuncu Uçak Gemisi Saldırı Grubu Komutanı Tuğamiral Christopher Alexander, "Ortak deniz güvenliği sorunlarını ele almak için birlikte çalıştığımızda daha yetenekliyiz" dedi.

"Bunun gibi karmaşık operasyonları istikrarlı bir şekilde yürütebilmek, ABD Donanmasının ne zaman ve nerede istersek orada faaliyet gösterme esnekliğine sahip olduğunu göstermekte ve ulusumuza ve müttefiklerimize caydırıcılık ve savunma için esnek seçenekler sunmaktadır."

Ocak ayında da USS Carl Vinson, Kuzey Kore'nin orta menzilli bir balistik füze ateşlemesinin ardından Doğu Çin Denizi'nde Güney Kore ve Japonya ile deniz tatbikatı gerçekleştirmişti.

Üçlü tatbikat ortak seyir, ileri deniz haberleşme operasyonları, denizde önleme operasyonları eğitimi, hava muharebe tatbikatları, personel değişimi ve entegrasyondan meydana gelmişti.

"Uçak gemileri ordumuzun en görünür varlıklarından biridir. Bir bölgeye birden fazla uçak gemisi konuşlandırmak düşmanlara çok net bir sinyal gönderir," diyor Washington merkezli düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde Çin Güç Projesi'nde çalışan Brian Hart.

"Ukrayna'daki savaş, Orta Doğu'daki çatışma ve Kızıldeniz'deki Husi saldırıları göz önüne alındığında, ABD ordusu öncelikli bölgesi olan Hint-Pasifik'e odaklanırken bu durumların üstesinden gelebileceğinin sinyalini vermek istiyor."

Nottingham Üniversitesi Malezya kampüsünde doçent olan Benjamin Barton, konuşlandırmanın Avrupa ve Orta Doğu'daki çatışmalara rağmen Washington'un Hint-Pasifik'e odaklandığını göstermeyi amaçladığını söyledi.

Barton, "Görünüşe göre birkaç neden söz konusu: Birincisi, Hint-Pasifik'teki müttefik -güvence- ve rakip -caydırıcılık- güçlere güçlü bir sinyal göndermek" dedi.

"Ayrıca, ABD dış politikası şu anda Asya dışında meydana gelen iki stratejik çatışma - Ukrayna'daki Rus saldırganlığı ve Gazze'deki durum - tarafından tüketilmiş olsa da, Hint-Pasifik'in hala stratejik kaygılarının ön saflarında yer aldığını belirtmektir."

Barton, "ikili ilişkilerde bir ısınma olsa bile Çin'i bölgede kontrol altına almanın en önemli öncelik olmaya devam ettiğini" de sözlerine ekledi.

Singapur'daki S. Rajaratnam Uluslararası Çalışmalar Okulu'nda kıdemli bir araştırmacı olan Collin Koh da Barton'ın görüşünü yineleyerek Tayvan'ın yanı sıra Güney Çin Denizi ve Kore yarımadasındaki gerginliklerde bir azalma olmadığını belirtti.

Barton, "Uçak gemisi konuşlandırmalarındaki artış ve Japonya gibi yakın müttefiklerle yapılan bir dizi yoğun askeri harekât, hem bölgesel müttefiklere ve ortaklara güven vermek hem de Çin ve Kuzey Kore gibi düşmanları caydırmak için tasarlanmış gibi görünüyor" dedi.

Tayvan'da geçen ay bağımsızlık yanlısı Demokratik İlerleme Partisi'nden William Lai Ching-te'nin başkan seçilmesinden bu yana Tayvan Boğazı'nda önemli bir PLA faaliyeti görülmemiş olsa da bu durum önümüzdeki aylarda değişebilir.

Pekin'in Tayvan'ın Mayıs ayındaki başkanlık yemin törenine yakın bir zamanda askeri faaliyetlerini arttırabileceği tahmin ediliyor.

Pekin, Tayvan'ı gerektiğinde anakara kontrolü altına alınabilecek kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor. ABD de dahil olmak üzere çoğu ülke adayı bağımsız bir devlet olarak tanımıyor.

Ancak Washington Tayvan'ı güç kullanarak ele geçirmeye yönelik her türlü girişime karşı çıkıyor ve Taipei'ye silah sağlamaya kararlı.