ABD dini özgürlük ihlallerine raporuna Azerbaycan'ı neden ekledi?

ABD'nin dini özgürlük ve hoşgörü ihlallerine ilişkin raporunda Azerbaycan'ın ismine yer vermesinde Ermeni lobisinin etkisi var.

1. resim

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Azerbaycan arasındaki gerilim bir kez daha artıyor. Bu yılın başında ABD Dışişleri Bakanlığı, dini özgürlük ve hoşgörü ihlallerine ilişkin raporunda Azerbaycan'a yer vererek Bakü yönetimini özel izleme listesine aldı.

Geçtiğimiz yılın Eylül ayında Azerbaycan'ın Hankendi'yi işgalden kurtarmasının ardından Washingyon - Bakü hattındaki ilişkilerin gerildiği biliniyor.

Konuyla ilgili gdh'a konuşan Azerbaycan Sosyal Araştırmalar Merkezi yöneticisi İlyas Hüseynov, Ermeni lobisinin Amerikan siyasetine etkisine dikkat çekti.

Azerbaycan Sosyal Araştırmalar Merkezi sektör yöneticisi İlyas Hüseynov
Azerbaycan Sosyal Araştırmalar Merkezi sektör yöneticisi İlyas Hüseynov

ABD'nin Azerbaycan'a karşı önyargılı tutumu ortadan kaldırılamaz. Hatırlanacağı gibi, ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı James O'Brien de Azerbaycan'a karşı önyargılıydı. Ülkemize yaptığı ziyarette mevcut sorunların giderilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Ancak ABD'nin dış politikasını etkileyen Ermeni lobisinin üzerine düşeni yaptığını görüyoruz. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yeni yılın başında Azerbaycan'da sözde din özgürlüğü ve hoşgörünün ihlaline ilişkin raporuna eklemesi üzüntü vericidir. Bu, ABD gibi bir süper gücün Ermeni lobisinin etkisi altında karar vermesinin bir örneğidir. Öte yandan burada Azerbaycan ordusunun geçen yıl yerel terörle mücadele operasyonunu uygulaması da temel olarak gösteriliyor. Azerbaycan devleti, uluslararası kabul görmüş sınırları içerisinde egemenliğini ve anayasal haklarını güvence altına almak için ayrılıkçıları hedef aldı ve onları yok etti. Ancak sivil altyapıya zarar vermeden operasyonu hassasiyetle gerçekleştirdi. Bunun çıktısı olarak ABD, Azerbaycan'ı bazı dini özgürlükleri kısıtlayanlar listesine koydu.

Hüseynov, Bakü'nün bağımsız dış politikasının çeşitli devletlerin çıkarlarıyla örtüşmediğini de şu sözlerle dile getirdi.

Azerbaycan, bağımsız bir politika uyguluyor. Hiçbir devlete bağlı değil. Azerbaycan'ın güçlü dostları, stratejik ve askeri müttefikleri var. Ermenistan, ABD'ye yaklaşma yoluna girmişse, Rusya'nın jeopolitik yörüngesinden çıkmaya çalışıyorsa, bu tür siyasi etkilerle Azerbaycan'ı bağımsız bir dış politika yürütmekten caydırmaya çalışıyor demektir. Ancak bu tür siyasi baskılar Azerbaycan'ı etkileyemez. Azerbaycan'ın hoşgörülü bir devlet olduğunu bütün dünya biliyor. Azerbaycan'da Yahudiler, Müslümanlar ve Hıristiyanlar bir aile olarak uyum içinde yaşıyorlar. Vatan Savaşı'nda Azerbaycan'daki çeşitli etnik azınlıklar dahil herkes vatanın savunması için ayağa kalktı. Silaha sarılıp vatanı savundular, ülkeyi işgalcilerden kurtardılar.  Azerbaycan'da yaşayan tüm etnik gruplara minnettarız.

Hüseynov, "Bakü, Azerbaycan'a yönelik son provokasyonların arkasında kimin olduğunu biliyor." dedikten sonra sözlerini şu şekilde tamamladı:

Bugün Azerbaycan'ın sözde Amerikan raporuna dahil edilmesinin öncüsü Daniella Ashbakhyan,'dır. Bir kişi nasıl oluyor da ABD dış politikası üzerinde bu tür koruma önlemlerini aşacak kadar etkiye sahip olabiliyor? Bana öyle geliyor ki ülkemize yönelik önyargı, ABD'nin ulusal çıkarlarına karşı atılmış bir adım. ABD'nin Azerbaycan'a yeni atanan büyükelçisinin bu konuda yorum yapması gerekiyor. Azerbaycan'ın bu listeye dahil edilmesi Azerbaycan'daki topluluklar tarafından endişeyle karşılandı. Azerbaycan'da din özgürlüğü devlet tarafından üst düzeyde korunmaktadır.

Tartışma