gdh'de ara...

Afrika Uzmanı Dr. Hasan Aydın gdh’a konuştu: Bongo ailesi yolsuzluklarla anılmaktaydı

💢 Gabon'daki darbenin hedefi Fransa'nın tasfiye edilmesi mi?

💢 Afrika'da tepkilerin odağında yer alan Fransa, ön alma stratejisiyle Gabon'daki darbeyi planlamış olabilir mi?

1. resim

Afrika’da darbeler durulmak bilmiyor. 30 Ağustos’ta Gabon’da ordunun yönetime el koymasıyla kıtada son 3 yılda gerçekleşen 8. darbe oldu. Ordunun yönetime el koyduğu ülkelerde halkın kutlama yaptığı görülüyor. Sokaktaki tepki ise daha çok ülkelerin eski sömürgecilerine yöneliyor.

Bu anlamda Afrika’da Fransız karşıtlığının ön plana çıktığı görülüyor. Temmuz ayında Nijer’de gerçekleşen darbenin ardından Gabon’da da darbe olması, bir ay arayla iki eski Fransız sömürgesinde yönetim değişikliği yaşanması anlamına geliyor.

gdh.digital Özel Haberler Ekibi, Gabon’da yaşanan darbeyi Afrika Uzmanı Dr. Hasan Aydın ile konuştu.

1. Gabon’da niçin darbe gerçekleşti?

Gabon’da gerçekleşen darbe girişimi yerel, bölgesel ve küresel düzeyde kayda değer bir yankı uyandırdı. Aslında darbeler ya da darbe girişimleri genelde Afrika, özelde ise Gabon için yeni bir şey değil. Zira birçok Afrika ülkesi gibi Gabon da geçmişte bu tarz darbelerle ve darbe girişimleriyle karşı karşıya kaldı. Örneğin, Gabon’da 2019 yılında da bir askeri darbe girişiminde bulunulmuş, radyo istasyonunu ele geçiren askerler yönetime el koyduklarını açıklamış; ancak süreç nihai noktada başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Ülkenin ekonomik ve siyasi durumu bu tarz girişimlere son derece müsait.

Nitekim başta petrol olmak üzere zengin doğal kaynaklara sahip olmasına ve yaklaşık 2.3 milyon gibi oldukça az sayılabilecek bir nüfusunun bulunmasına rağmen, istatistiklere göre Gabon halkının üçte birinden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşamını sürdürmekte. Bu da darbe için uygun bir atmosferin bulunduğu anlamına geliyor.

2. Darbe nedeniyle Bongo ailesinin saltanatı yıkıldı. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Siyasi açıdan ise Gabon, son 56 yıldır aynı aile tarafından yönetilmekteydi. Bu kapsamda, Omar Bongo 1967 yılından hayatını kaybettiği 2009 yılına kadar; yani yaklaşık 42 yıl boyunca Gabon’u yönetti.

Omar Bongo’nun ölümünden sonra ise oğlu Ali Bongo ülkenin başına geçmişti. Uzun yıllar süren birçok iktidarda olduğu gibi, Gabon’da da Bongo ailesi çeşitli usulsüzlükler ve yolsuzluklarla anılmaktaydı. Omar Bongo’nun ölümünün ardından ülke içinde ve ülke dışında ortaya çıkan geniş mal varlığı bu duruma somut bir örnek teşkil etmektedir.

3. Ordu tarafından darbenin gerekçesi olarak seçimlerdeki usulsüzlükler gösteriliyor. Usulsüzlük iddaları gerçeği yansıtıyor mu?

Öte yandan, her ne kadar baba ve oğul Bongo’nun iktidarları döneminde çeşitli seçimler yapılmışsa da bu seçimlerin güvenilirliği ve dolayısıyla adil bir şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği çoğu zaman soru işaretiydi. En yakın örnek olarak, 26 Ağustos 2023’te gerçekleşen seçimleri devlet Başkanı Ali Bongo’nun yaklaşık %65 oyla kazandığı ilan edilmişse de, başta seçimlerde %30 civarında bir oy alan Albert Ondo Ossa olmak üzere muhalefet kanadından çeşitli isimler iktidarı seçimlere hile karıştırmak ve sahtekarlık yapmakla suçlamaktaydı. Nitekim sonuçlarının ilan edilmesinin hemen ardından yönetime el koyan askerler seçim sonuçlarını iptal ettiklerini açıkladı. Kısacası uzun yıllara dayanan ekonomik ve siyasi sorunlar, Gabon’da gerçekleşen darbenin arka planı hakkında fikir oluşturmakta.

4. Darbenin arkasında kim var? Bir dış güçten bahsedilebilir mi?

Gabon’daki darbe girişiminin iç dinamiklerine ilişkin açıklamalar nispeten daha belirgin görünüyor. Burada esas problem ise darbede hangi dış aktörün ya da aktörlerin başat rol oynadığı veya darbenin kimin çıkarlarına karşı gerçekleştirilmiş olabileceği sorusunun cevabını aradığımızda karşımıza çıkıyor.

İlk akla gelen senaryo Gabon’da gerçekleşen bu darbe girişiminin Afrika’daki eski Fransız sömürgelerinde 2020 yılından bu yana domino etkisiyle patlak veren darbelerin devamı olduğu ve kaçınılmaz bir şekilde Paris’in bu ülkedeki nüfuzunu hedef aldığı yönünde. Zira son dönemde eski Fransız Afrika’sında gerçekleşen darbelerde Fransızların bu ülkelerdeki ekonomik ve siyasi istikrarsızlıklardan sorumlu tutulduğuna birçok kez şahit olduk. Hatta eski birer Fransız sömürgesi olan Burkina Faso ve Nijer’de gerçekleşen darbelerde vatandaşlardan bazılarının ellerinde Rusya bayraklarıyla sevinç gösterilerinde bulunması Paris hükümetine yönelik açık bir tepki olarak yorumlanmıştı.

Çeşitli usulsüzlüklerle anılan Bongo ailesinin Fransa’yla yakın ilişkiler içerisinde olması ve Fransa’nın Gabon’da 2019 yılında gerçekleşen darbe girişiminde olduğu gibi 2023 yılındaki darbe girişimini de kınadığını açıklaması da bu senaryoyu güçlendiren hususlar arasında yer almakta.

Diğer taraftan sıkça dillendirilen ikinci bir senaryo daha var. Bu senaryo kapsamında ise Afrika’daki eski sömürgelerindeki nüfuzunu hızla kaybeden Fransa’nın bu gidişe dur demek için Gabon’da karşı bir hamlede bulunduğu konuşuluyor. Yani Gabon’daki darbe girişiminde Fransa’nın etkili bir rol oynamış olabileceği ve bir nevi danışıklı dövüş durumunun söz konusu olabileceği ifade ediliyor.

Her ne kadar ilk senaryo daha baskınmış gibi görünse de ikinci senaryoyu da göz ardı etmemek gerekiyor. Son olarak belirtmek gerekir ki; Gabon’da veya başka bir Afrika ülkesinde gerçekleşen herhangi bir darbeyi ya da darbe girişimini yalnızca dış aktörler üzerinden okumaya çalışmak da yanıltıcı olabilir. Nitekim ülkelerin iç siyasi ya da ekonomik sorunları ve hatta bu ülkelerde silahlı gücü ellerinde bulunduran askeri unsurların iktidara yönelik hevesleri de bahse konu darbelerin veya darbe girişimlerinin hayata geçirilmesi noktasında etkili rol oynayabilmekte.

Tartışma