Afrika'dan Avrupa'ya umuda koşu yarım kaldı: Melilla izdihamı
İspanya’nın Kuzey Afrika’daki toprağı Melilla kentine Fas sınırından geçmeye çalışan göçmenlerin neden olduğu izdihamda 18 kişi hayatını kaybetti.
İspanya’nın Kuzey Afrika’daki toprağı olan ve özerk il statüsünde bulunan Melilla’ya dün Fas sınırından yaşanan göçmen akını, faciaya yol açtı. Fas medyasında yer alan habere göre dün 2 binden fazla Afrikalı göçmeninin sınırı aşmaya çalıştığı, bu sırada yaşanan izdihamda ve Fas güvenlik güçlerinin müdahalesinin ardından çıkan olaylarda toplam 18 kişi hayatını kaybetti.
İlk olarak 5 göçmenin öldüğü, 76’sının yaralandığı açıklanırken, daha sonra yaralı göçmenlerden 13’ünün kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği ifade edildi. Çıkan olaylarda ayrıca 5’i ağır olmak üzere 140 Faslı güvenlik görevlisinin de yaralandığı aktarıldı.
Göçmenlerin geçişi organize bir olay mı?
Dün yerel hükümetten yapılan açıklamada, 400’den fazla göçmenin yerel saatle 08.40’ta sınırdaki tel örgülere akın ettiği, en az 130 göçmenin sınırı aşmayı başardığı ifade edilmişti. Göçmenlerin Fas sınırında bulunan ve Çin mahallesi olarak adlandırılan bölgedeki kontrol noktasının giriş kapısını kırdığı, dikenli ter örgüden atlayarak Melilla’ya girdiği vurgulanmıştı.
Göçmen akınının "organize edilmiş bir olay" olduğu, birçoğunun Fas sınır görevlilerinin geçişi önlemeye yönelik 2 saat süren müdahalesine rağmen İspanya topraklarına girebildiği kaydedilmişti.
Avrupa’ya yasa dışı yollardan girmek isteyen Afrikalı göçmenler, sıklıkla Melilla ve Ceuta’yı kullanıyor.
Öte yandan, geçtiğimiz yıl 17 Mayıs gecesinde İspanya’nın Kuzey Afrika’daki diğer toprağı Ceuta (Sebte) kentine yaklaşık 5 bin Faslı göçmen yasa dışı yollardan giriş yapmıştı. İspanya İçişleri Bakanı Fernando Grande-Marlaska, çoğunun geri gönderildiğini açıklamıştı. İspanyol yetkililer, Fas güvenlik güçlerini suçlarken, söz konusu durum iki ülke arasında diplomatik krize neden olmuştu.
Melilla ve Ceuta, Avrupa Birliği’nin Afrika ile tek kara sınırını oluşturmasıyla göçmenlerin tercih ettiği rota haline geliyor.
İspanya ile Fas arasındaki diplomatik kriz
Faslı göçmenlerin 17 Mayıs'ta saat 02.00'de başlattıkları ve Fas yönetiminin göz yumduğu düzensiz göç akınıyla Ceuta kentinin kuzey (Benzu) ve güney (Tarajal sahili) sınırlarından yüzerek ya da yürüyerek iki günde 8 binden fazla kişi İspanya'ya geçmişti.
İspanya 6 bin kadar düzensiz göçmeni derhal Fas'a geri göndermişti, 800 kadarı çocuk olan düzensiz göçmenlerin bir kısmı ise halen Ceuta'da bulunuyor.
İspanyol hükümeti, özel statüye sahip göçmen çocukların ilk olarak Fas'taki ailelerini bulunmaya çalıştığını, kimseye ulaşılamaması halinde İspanya'daki farklı özerk bölgelere dağıtılacaklarını duyurdu.
Fas'ın sınır kontrolüne yeniden başlamasıyla büyük ölçüde durdurulan Ceuta'daki düzensiz göçmen akınında 2 kişi boğuldu.
Batı Sahra meselesinden dolayı son dönemlerde ciddi gerginliklere sahne olan İspanya-Fas ilişkileri, İspanya'daki sol koalisyon hükümetinin 22 Nisan'da ayrılıkçı Polisario Cephesi Genel Sekreteri İbrahim Gali'yi, yakalandığı Kovid-19 hastalığından dolayı tedavi görmesi için gizlice ülkeye getirip Logrono kentindeki bir hastaneye kaldırmasıyla diplomatik krize dönüşmüştü.
Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Aralık 2020'de Fas'ın Batı Sahra'daki egemenliğini tanıdığını açıklamıştı. Bu gelişmeyle İspanya ve Fas arasındaki ilişkilerde gerginlik başlayıp şubat ayında yapılması öngörülen İspanya-Fas hükümetler arası zirve iptal edilmişti.
İki ülke arasındaki diplomatik kriz, Polisario Cehpesi lideri Gali'nin İspanya'ya gelişi ve ardından Fas'tan İspanya'ya doğru düzensiz göçmen akınıyla daha da derinleşmişti.
> Avrupa Birliğinin desteğini arkasına alan İspanya, Fas ile yaşadığı sorunları diplomatik yollarla çözmeye çaba gösterirken ABD'nin desteğini yanında hisseden Fas ise Batı Sahra'daki egemenliğini sağlamlaştırmaya çalışıyor.
Batı Sahra sorunu
İspanya'nın eski sömürgesi Batı Sahra'dan 1976 yılında çıkmasıyla Fas bu bölgeyi topraklarına katmış ve ardından Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Rabat yönetimi arasında günümüze kadar devam eden sorunlar başlamıştı.
Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunarak Batı Sahra'da "genişletilmiş özerklik" olmasını teklif ediyor. Polisario Cephesi ise Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor ve kendi kaderini tayin için referandum çağrısında bulunuyor.