Al Jazeera: ABD Ortadoğu'da yeni bir yıkıma mı hazırlanıyor?

İsrail'in katliamlarına rağmen, İran'ın misilleme saldırıları ABD ve Batı tarafından“terör” olarak nitelendirildi! ABD; Irak, Suriye ve Afganistan örnekleri düşünüldüğünde Ortadoğu'da yeni bir yıkıma mı hazırlanıyor?

1. resim

Katar merkezli yayın organlarından Al Jazeera'de, İran'ın İsrail'e karşı düzenlediği balistik füze saldırısının ve ABD'nin olası tepkisinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İran'ın İsrail'e karşı saldırısının, İsrail'in saldırılarına karşı bir misilleme saldırısı olmasına rağmen bir terör faaliyeti olarak adlandırıldığına dikkat çekilen analizde, önümüzdeki günlerin taraflar açısından zor bir dönem olacağı belirtildi.

Analizde ayrıca; birçok uluslararası gözlemcinin ABD'nin bölgesel bir savaşa “sürüklenebileceği” alarmını verdiği belirtilirken, ABD'nin zaten bu savaşın uzun zamandır içerisinde olduğu tespiti yapıldı.

İşte Al Jazeera'da yayınlanan analiz:

İran, İsrail'in geçen hafta Beyrut'ta Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı öldürmesine ve Temmuz ayında Tahran'da Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'yi öldürmesine misilleme olarak İsrail'e füze yağdırdı.

ABD Başkanı Joe Biden, ABD ordusuna füzelerin etkisiz hale getirilmesinde İsrail'e yardımcı olmaları talimatını verdi.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan Beyaz Saray'da düzenlediği basın brifinginde ABD donanmasına ait destroyerlerin “İsrail hava savunma birimlerine katılarak yaklaşan füzeleri vurmak üzere önleme uçaklarını ateşlediğini” açıkladı.

İsrail ordusunun “profesyonelliğini” öven Sullivan, aynı zamanda “ABD ordusunun yetenekli çalışmasını ve saldırı öncesinde yapılan titiz ortak planlamayı” da övdü.

Elbette, Biden yönetiminin aklına İsrail'in Gazze Şeridi'nde Filistinlilere yönelik devam eden soykırımını titizlikle engellemek bir kez bile gelmedi.

Gazze'de bir yıldan kısa bir süre içinde resmi olarak 41.000'den fazla insan öldürüldü. Çok yetenekli ABD ordusu da İsrail'in bir haftadan kısa bir süre içinde 700'den fazla insanı öldürdüğü Lübnan'da şu anda devam etmekte olan ahlaksız katliama müdahale etmeyi gerekli görmedi.

Birçok uluslararası gözlemci ABD'nin bölgesel bir savaşa “sürüklenebileceği” alarmını verirken gerçekte ABD hiçbir yere “sürüklenmiyor”.

Aksine, ABD tamamen kendi yarattığı bir konumda ve işin gerçeği ABD zaten savaşın içinde.

Kuşkusuz, soykırımın başlamasından önce bile, ABD'nin İsrail ordusuna yıllık bazda milyarlarca dolar akıtma alışkanlığı, uzun zaman önce İsrail'in Filistin'i yok etme çabalarına açıkça suç ortaklığı yapmasına neden oldu.

7 Ekim'den bu yana, Biden'ın İsrail'e bazı saldırı silahlarının tedarikini kesmeye yönelik aralıklı adımlarına rağmen milyarlar katlanarak arttı. Ağustos ayında Biden yönetimi, İsrail'e 20 milyar dolarlık bir silah paketini onayladı.

Son olarak 26 Eylül'de de, Reuters haber ajansı İsrail'in “devam eden askeri çabalarını desteklemek ve bölgedeki askeri üstünlüğünü korumak için ABD'den 8.7 milyar dolarlık bir yardım paketi aldığını” duyurdu.

Paketin “temel savaş zamanı tedariki için 3.5 milyar dolar, Demir Kubbe füzesavar sistemi, David's Sling ve gelişmiş bir lazer sistemi de dahil olmak üzere hava savunma sistemleri için 5.2 milyar dolar” içerdiği belirtildi.

Başka bir deyişle, İsrail kendi eylemlerine karşı verilen meşru tepkilere karşı kendini “savunmak” için giderek daha iyi bir konuma geliyor.

ABD, Nisan ayında İsrail'in Şam'daki İran konsolosluğuna düzenlediği ölümcül saldırıya karşılık olarak İran yüzlerce insansız hava aracı ve füze fırlattığında da İsrail'e askeri yardım elini uzatmıştı.

Son saldırıda, gerek ABD gerekse de Batı medyasında İran'a geniş ölçüde “terörist” ve “saldırgan” rolü biçildi. Eylemin aslında bir misilleme niteliği taşıdığı ise bir kenara bırakıldı.

Bu arada ABD'nin on yıllardır kendisini bölgesel savaşlara “sürüklemekte” başarılı olduğunu hatırlamakta fayda var. Irak, Suriye ve Afganistan örnekleri düşünüldüğünde, ABD'nin bir kez daha kitlesel katliam fonunun önünde ve merkezinde bulmak şaşırtıcı olmamalı.

Biden yönetimi durmadan Gazze'de ateşkes istediğini iddia etmeye devam etse de, bir soykırım vakasında ateşkese giden yol, soykırım yapan tarafa milyarlarca dolarlık silah yardımı yapmaktan geçmiyor.

Görünen o ki ABD, tüm söylemlerinin aksine İsrail ile birlikte bölgesel kargaşayı tırmandırmak ve daha fazla “sonuç” doğurmak için üzerine düşeni yapmaya devam edecek.

ABD zaten Ortadoğu'da savaşın tam olarak bir tarafı ve bölgedeki kaosun her şekilde ortağı olmaya devam edecek.

Kaynaklar

Tartışma