gdh'de ara...

Al-Monitor: Türk SİHA'ları gerçek bir savaşta etkin olduğunu kanıtladı

İnsansız uçakların başarısı Ankara'nın Ukrayna'ya verdiği desteğin en güçlü işareti, ancak Türk hükümeti Rusya ile dengeleri korumak için bu başarı ile gösteriş yapmıyor.

1. resim
04.03.2022

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği tarafından Pazar günü yayınlanan ve Rus araçlarına saldırı anını gösterdiği iddia edilen bir drone videosuna, elçiliğin BayraktarTB2 insansız hava araçlarının rolünü kabul eden keyifli bir mesaj eşlik etti.

Türkiye, 2019'dan bu yana Ukrayna'ya onlarca insansız hava aracı sattı. Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'da Rus yapımı silahlara karşı etkisini kanıtlayan Türkiye, ilk olarak geçen yıl Ekim ayında Ukrayna'da bir BayraktarTB2'nin doğu Donbas bölgesinde topçuları imha etmesiyle harekete geçti.

Alman Marshall Fonu Ankara Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı,

“Herkes gerçek bir savaşta faydalı olup olmayacağını sorguladı. Türk insansız hava araçlarının Rusya'ya ne yaptığını herkes görüyor."

ifadelerini kullanıyor.

Türkiye'nin her iki Karadeniz komşusuyla da yakın bağları var. Savunma anlaşmalarının yanı sıra, Türkiye ile Ukrayna arasındaki ticaret, çoğu tarım ürünlerinde olmak üzere geçen yıl 7,4 milyar dolara ulaştı. Hayati turizm sektörü de büyük ölçüde Ukraynalılara dayanıyor ve geçen yıl COVID-19 pandemisine rağmen Türkiye'yi 2 milyondan fazla Ukraynalı turist ziyaret etti.

Rusya'nın da NATO üyesi olmasına rağmen Türkiye ile savunma bağları var. Türkiye'nin 2018'de Rus yapımı S-400 füzelerini satın alması, Ankara ile NATO arasında önemli bir çatlak yarattı.

Türkiye'nin ilk nükleer santralini de Akdeniz kıyısındaki Akkuyu'da Rus mühendisler inşa ediyor.

Rusya'nın Türkiye ile ticareti 2021'de 34,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Rusya, geçen yıl 4,7 milyon turist göndermesinin yanı sıra Türkiye'ye buğday ve diğer tahılların önemli bir ithalatçısı konumunda.

Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'da karşıt taraflarda olmasına rağmen Ankara, Rus ordusuyla yakın bir çalışma ilişkisi kurarak, Suriye'nin kuzeyinde ortak devriyeler gerçekleştirdi ve Ermenistan ile Azerbaycan arasında Rus destekli bir barış anlaşmasının yapılmasına yardımcı oldu.

Polonya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde Türkiye analisti Karol Wasilewski;

"Türkiye için, özellikle krizin başlangıcındaki temel ikilem, Türk karar vericilerin Rusya ile çok boyutlu bir ilişki kurmak için harcadıkları tüm çabalardan ödün vermeden Ukrayna'ya nasıl yardım edileceğiydi."

tespitinde bulunuyor.

Diğer yandan Ukrayna'ya halk desteği yağdı ve Türkiye savaş bölgesine insani yardım gönderdi. Pazartesi günü, Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ukraynalı mevkidaşı Oleksii Reznikov ile telefonda görüştü.

Türkiye, Boğaz ve Çanakkale boğazlarını kapatma gücü ile savaş üzerinde benzersiz bir etkiye sahip. Pazar günü Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu durumu bir savaş olarak kabul etti. Bu, Türkiye'nin 1936 Montrö Sözleşmesi uyarınca boğazları kapatmasına izin veren bir tanımlamaydı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Dışişleri Bakanlığı'nın basın açıklamasına göre,Türk mevkidaşına "Montrö Sözleşmesinin uygulanmasından dolayı" teşekkür etti.

Şimdi gözlemciler, savaşın Türkiye'nin Rusya ile olan ilişkilerini azaltarak Avrupa'nın güvenlik sistemine daha fazla eklemlenmesini sağlayıp sağlayamayacağını merak ediyor.

Wasilewski,

"Türkiye bu fırsatı Batı ile, özellikle ABD ile ilişkilerini yeniden inşa etmek için kullanabilir."

ifadelerini kullanıyor.

Başta Almanya olmak üzere Rusya'nın işgali sonrası diğer ulusların duruşlarındaki değişiklikleri dikkate alan Unluhisarcıklı ise;

"Soğuk Savaş sonrası dönemin sonu geldi ve Türkiye hariç tüm ülkeler dış politikalarını revize edecekler"

tespitinde bulunuyor.

Al-monitor'de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.