gdh'de ara...

Antik Mısır mezarlarından gelen hoş kokular

Antik Mısır cenaze ritüellerinde kullanılan bazı aromatik bitkilerin kokusu, binlerce yıl sonra hâlâ varlığını sürdürüyor.

1. resim

Krallar Vadisi’ndeki firavun Tutankhamun’un ünlü mezarının içi.

Eski bir Mısır mezarının kokusunu almak muhtemelen yapılacaklar listenizde çok üst sıralarda yer almıyor, ancak bu mezarlarda varlığını sürdüren bazı kokular sizi hoş bir şekilde şaşırtabilir (binlerce yıllık toz ve çürümeyi göz ardı edersek).

Yeni araştırmalar, eski Mısır cenaze ritüellerinde kullanılan mersin ağacı (myrtle) ve ölmezotu (immortelle) gibi bazı aromatik bitkilerin, kullanıldıktan yaklaşık 2.000 yıl sonra hala tespit edilebilir miktarda uçucu organik bileşik içerebildiğini buldu. Bulgu, bu kadar zaman geçmesine rağmen hâlâ koku alınabildiğini gösteriyor.

Aromatik kokularıyla saygı duyulan mersin ağacı ve ölmezotu, binlerce yıldır Akdeniz’deki farklı kültürlerin ritüellerinde kullanılıyor.

Bu bitkiler, Antik Mısır’da, özellikle Roma ve Yunan dönemlerinde mumya kokusu olarak yaygın bir şekilde kullanılmış ve görünüşe bakılırsa cenaze törenlerinde rol oynamışlardı.

Araştırmacılar, “Ölmezotu ve mersin ağacı gibi aromatik bitkilerin, özellikle ölen kişiyi canlandırmak için nefes almanın önemi nedeniyle kullanılmış olması mümkün, çünkü kokuları bu yeteneği uyarmış olabilir. Ayrıca ölmezotunun solmaması, ölümden sonra hayatta kalma fikrini akla getirmiş olmalı; tanrıların etiyle aynı renk olan altın rengi ise muhtemelen ölen kişinin ölümünden sonra tanrılaştırılmasını hatırlatıyordu.” diyor.

Yeni bir çalışmada, İtalya’daki Pisa Üniversitesi’ndeki bilim insanları, bazıları 19. yüzyılda toplanan ve diğerleri de yaklaşık MS 1 ila MS 400 yıllarına tarihlenen eski Mısır şehri Fayyum’dan toplanan çeşitli mersin ağacı ve ölmezotu örneklerini analiz etti.

Ekip, “gelişmiş gaz analizi-kütle spektrometrisi ve çift atışlı analitik piroliz-gaz kromatografisi-kütle spektrometrisi” adı verilen bazı gelişmiş bilimsel teknikleri kullanarak numunelerin tespit edilebilir miktarlarda uçucu organik bileşikler içerdiğini buldu.

Buna Mısır’daki antik arkeolojik örnekler de dahildi.

Eski Mısır mezarlarında şaşırtıcı derecede iyi bir raf ömrüne sahip olan tek şey kokulu bitkiler değildi. Tutankhamun’un mezarı 1922’de kazıldığında arkeologlar bir kavanoz bal buldu.

Hatta bu maddenin tadına bile baktılar ve hala tatlı olduğunu söylediler. Düşük su içeriği ve asidik pH’ı sayesinde bal asla bozulmaz, dolayısıyla 3.000 yıllık yiyeceğin tadı muhtemelen oldukça güzeldi (ya da en azından tadına bakmak öldürmüyordu).

Daha yeni bir keşifte, arkeologlar bu yılın başlarında eski bir Mısır kraliçesinin yüzlerce iyi korunmuş şarap kavanozuyla dolu mezarını keşfettiler. Kaplarda 5.000 yıllık şarabın izlerinin hâlâ bulunduğu bildiriliyor, ancak kalıntılar büyük ihtimalle toza dönüşmüş durumda.

Kaynaklar

Tartışma