gdh'de ara...

Arab News: Netanyahu Lübnan'a karşı bir savaşa mı hazırlanıyor?

 Netanyahu'nun tıkanan savaşta dikkatleri Gazze'den başka yöne çekmesi gerekiyor. İsrail'in yeni hedefi Lübnan'a yönelik bir savaş mı olacak?

1. resim

Suudi Arabistan merkezli yayın organlarından Arab News'de, Netanyahu hükümetinin Gazze'deki soykırım savaşındaki bir sonraki olası hamlelerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

İran ve İsral arasındaki karşılıklı missilleme saldırılarının ardından dünya kamuoyunun gözünün yeniden Gazze'deki katliamlara çevrildiği belirtilen analizde, Netanyahu hükümetinin dikkatleri dağıtmak için Hizbullah'a karşı yeni bir adım atabileceğine dikkat çekildi.

Analizde ayrıca, Netanyahu'nun bu şekilde bir adım atarak tepkisini aldığı müttefiklerinin de yeniden desteğini almaya çalışabileceği iddia edildi.

İşte Arab News'de yayınlanan analiz:

İran ve İsrail, açık bir savaştan ziyade “caydırıcılık” anlamına gelen hamlelerinden memnun görünüyorlar.

İsrail 1 Nisan'da İran'ın Şam'daki konsolosluğunu bombalarken, 13 Nisan'da ise Tahran buna karşılık olarak hesaplanmış, doğrudan ve kararlı bir misilleme gerçekleştirdi. İsrail ise bu saldırıdan bir hafta sonra, İran'ın İsfahan'daki hassas nükleer tesislere yakın hava savunma sistemlerine füze atarak karşılık verdi.

Bu gelişmelerin ardından İsrail tepkisini yumuşatması için ABD'nin baskısı altına girerken, İran İsrail saldırısını küçümsedi ve cevap vermeye gerek olmadığını ilan etti.

Diğer bir ifade ile doğrudan ve ciddi bir hesaplaşma ihtimali şimdilik sona erdi ve iki taraf da yıllardır devam eden gölge savaşına geri dönmeye kararlı görünüyor.

İran İsraillilerle çatışmak için yeniden Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan'daki vekillerine güvenirken, Tel Aviv de bu vekilleri hem açıktan hem de gizlice hedef almaktan memnun.

Cuma günü Irak'ta İran yanlısı bir vekilin askeri depoları hedef alındı. Amerikalılar da dahil olmak üzere kimse sorumluluğu üstlenmedi.

Ancak ABD İsraillileri dizginlemeyi ve daha geniş bir bölgesel savaşa girmelerini engellemeyi başarırken, İsrail Gazze'nin Refah kentindeki askeri harekatını hızlandırmaya hazırlanıyor.

Batılı müttefikleri ise İsrail'e, yoğun nüfuslu sınır kasabasına kara harekâtı başlatmaması için yalvarmaya devam ediyor. Ancak Başbakan Benjamin Netanyahu ve ordusu böyle bir operasyonun yakın olduğunun sinyalini veriyor.

Han Yunus ve Nasır Hastanesi'ndeki toplu infazların ortaya çıkmasının ardından dünyanın dikkati yeniden Gazze'deki katliama çevrilmiş olsa da İsrail'in kuzey sınırındaki gerilim yeni boyutlara ulaşıyor.

Bu cephenin önümüzdeki günlerde hızla alevlenmesi muhtemel.

Hizbullah, Tel Aviv'in 7 Ekim'deki Hamas saldırısının ardından Gazze'ye savaş açmasından kısa bir süre sonra İsrail'e saldırmaya karar verdi. Yaklaşık yedi ay sonra iki taraf da daha şiddetli ve uzun süreli bir savaşa hazır görünüyor.

Karşılıklı çatışmalar her iki taraf için de ağır kayıplara neden oldu. Hizbullah'ın kuzey İsrail'i bombalamaya başlamasından bu yana 200.000'den fazla İsrailli evlerinden tahliye edildi. İran yanlısı vekil güçler, saldırılarını 10 km'lik bir alana yönlendirerek çoğunlukla angajman kurallarına uyuyordu.

Ancak İsrail'in misillemeleri Lübnan'ın daha derinlerine inip daha sert vurdukça, Hizbullah da Safed şehri de dahil olmak üzere kuzey Celile'yi vurmaya başladı.

İsrail'in saldırıları Hizbullah'ın aralarında önemli saha liderlerinin de bulunduğu en az 250 kayıp vermesine neden oldu. Binlerce Lübnanlı sivil ülkenin güneyindeki evlerini terk etmek zorunda kaldı. İsrail bombardımanı ciddi bir yıkıma yol açarken, Hizbullah İsrail'in hassas izleme ve dinleme tesislerine saldırmaya odaklandı.

İran ile bir çatışmanın gündemden düşmesiyle Netanyahu ve savaş kabinesi artık kuzeyden gelen tehdidi etkisiz hale getirmeye kararlı.

Netanyahu, Hamas'ın elindeki rehinelerin iadesi için bir anlaşma yapamaması nedeniyle kutuplaşmış İsrail kamuoyunun baskısıyla karşı karşıya. Gazze'ye karşı yürüttüğü savaş, ilan ettiği hedeflerin hiçbirini gerçekleştiriyor gibi görünmüyor.

Aksine, bu görev Netanyahu ve ordusunun sırtına yük bindirdi. Dünya İsrail'in aleyhine döndü ve şimdi Gazze'de eşi benzeri görülmemiş bir insani felaket yarattığı için İsrail'e ateş püskürüyor.

Gazze'nin siyasi sonuçları İsrail için felaket oldu. Şu anda BM'nin en yüksek mahkemesinde soykırım suçlamalarıyla karşı karşıya ve Uluslararası Ceza Mahkemesi Netanyahu ve ordunun üst düzey komutanları hakkında suç duyurusunda bulunmak zorunda kalabilir.

Bir dizi Avrupa ülkesi Filistin devletini tanımanın eşiğinde. Amerikan halkı ise İsrail'e ve ABD'li siyasetçiler üzerindeki Siyonist hakimiyete karşı dönüyor.

Netanyahu bir kez daha rakibi Benny Gantz'a karşı kaybedeceği kesin olan erken seçim çağrısı yapması için baskı altında. Umutsuzca yeniden toparlanmaya ve geri çekilmeyi saldırıya dönüştürmeye ihtiyacı var. Hizbullah'a karşı bir savaşın işleri tersine çevirebileceğine inananlar arasında yalnız değil.

Netanyahu hükümeti kuzeydeki düşük yoğunluklu savaş nedeniyle yerlerinden olan binlerce İsraillinin akıbetini çözme konusunda baskı altında. Bu insanlar evlerine dönmelerine izin verilmesini talep ediyor.

Ayrıca kuzeydeki geçici ateşkesi bozan ve ortak sınır bölgesinden uzak durulması yönündeki BM kararını ihlal eden de Hizbullah'tı. İsrail'in meşru müdafaa kartı Hizbullah'a karşı, kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde olduğundan çok daha fazla işe yarayacaktır.

Hizbullah'a karşı güçlü bir misilleme İsrail'in Batılı müttefiklerinden fazla itiraz görmeyecektir. Bu bir meşru müdafaa durumudur ve İsrail kendisini kurban olarak sunabilecek bir konumdadır.

Buna bir de Lübnan'ın Hizbullah'ın son hamlesi konusunda derin bir bölünmüşlük içinde olduğu gerçeği ekleniyor.Yerel müttefiklerinin yanı sıra Maruni Hıristiyanlar ve Lübnan Kuvvetleri, Lübnan'ın geleceğini rehin alan Hizbullah'a karşı açıkça düşmanca bir tavır takınıyor.

Öte yandan Hizbullah'a karşı tam teşekküllü bir savaş İsrail için Pandora'nın kutusunu açacaktır.İran yanlısı milisler Hamas'tan on kat daha güçlü ve kendilerini her türlü senaryoya hazırlamış durumda. Bir İsrail saldırısına tüm gücüyle misilleme yapabilir ve İsrail'in derinliklerindeki şehirleri vurabilir. Ayrıca Hamas'ın aksine İran'ın lojistik desteğine de erişimi var.

İsrail Savaş Kabinesi üyesi Gantz son günlerde Lübnan cephesinin yarattığı zorluklara dikkat çekerek "acil dikkat" gerektirdiğini söyledi.

Gantz;

"Savaşın tüm hedeflerine henüz ulaşamadık ama hiçbirinden vazgeçmiş değiliz. Lübnan sınırındaki kuzey cephesinde belirleyici an yaklaşıyor.”

açıklamasında bulundu.

Hizbullah'ın son zamanlarda çıtayı yükseltmesi ve geri adım atmayacağını göstermesi, olası bir hesaplaşmayı daha da muhtemel hale getiriyor.

İran'ın Hizbullah ile İsrail arasında açık bir savaş konusundaki tutumu ise belirsizliğini koruyor. İran Dışişleri Bakanı Hossein Amir-Abdollahian birkaç haftadır Hizbullah'tan bahsetmedi ancak İsrail'in Gazze'ye karşı işlediği suçlara son vermesi gerektiğini söyledi.

Bunun ne anlama geldiğini herkes tahmin edebilir.

İsrail Güney Lübnan'a karşı topyekûn bir savaş başlatırsa İran Hizbullah'ı kurtarmaya gelir mi?

Bu sorunun cevabı neredeyse her uzman tarafından aynı şekilde cevaplanıyor. İran'ın İsrail ile açık bir savaşı göze alması pek olası değil ve bunun yerine İsrail'i meşgul etmek için vekillerine güvenecektir.

Ancak İsrail'in Lübnan'a saldırması için şartlar olgunlaşıyor.

Netanyahu'nun dikkatleri Gazze'den ve feshedilen rehine anlaşmasından başka yöne çekmesi gerekiyor. Lübnan'a yönelik bir savaş bunu sağlayabilir.

Kaynaklar

Tartışma