Arab News: Türkiye'nin bölgesel denge oyunu ve İsrail-Filistin meselesi
Filistinliler, sadece İsrail'e yarayan “Filistin iç çatlağını” düzeltmek için, Erdoğan'a umut bağlamış durumda. Türkiye; iki devletli çözüm ısrarını sürdüren, bölgede ekonomi ve enerji başlıklarında da kazanımlar elde ediyor.
Suudi Arabistan merkezli Arab News tarafından, Türkiye'nin bölgesel görüşmelerinin ortaya çıkardığı yeni denklemler ve İsrail-Filistin meselesindeki Türkiye'nin rolünün değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Türkiye'nin Mısır ve Suudi Arabistan gibi bölgesel güçlerle ilişkilerinin yeniden yapılandırdığına dikkat çekilen analizde, bu gelişmelerin bölgesel istikrarı önemli ölçüde etkilediği ve Türkiye'nin etkisini artırdığına dikkat çekildi.
Analizde ayrıca, Filistinlilerin sadece İsrail'in işine yarayan “Filistin iç çatlaklarını” düzeltmek için Erdoğan'a umut bağladığı tespiti yapılırken, Türkiye'nin bir yandan İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözüm ısrarını sürdüren diğer yandan da bölgede ekonomi ve enerji başlıklarında kazanımlar elde ettiği belirtildi.
İşte Arab News'de yayınlanan analiz:
Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan geçtiğimiz haftalarda kendi çıkarlarına ve bölgenin istikrarına tehdit oluşturan konularda önemli toplantılar gerçekleştirdi.
Tüm gözler Ukrayna-Rusya savaşına ve Cidde'deki barış zirvesine çevrilmişken, Filistin'in de birliğini yeniden tesis etmek amacıyla Ankara ve Kahire'de iki önemli toplantı gerçekleşti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 26 Temmuz'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas lideri İsmail Haniye'yi Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırladı. Görüşmeler kapalı kapılar ardında gerçekleşti ve hiçbir ayrıntı kamuoyuna açıklanmadı.
Temmuz ayı sonunda Filistinli gruplardan üst düzey isimler Filistin ulusal birliğini ve İsrail-Filistin çatışmasına yönelik kapsamlı bir vizyonu görüşmek üzere Kahire'de bir araya geldi.
El Fetih ve Hamas liderleri en son Haziran 2022'de Cezayir'deki Bağımsızlık Günü kutlamaları sırasında bir araya gelmiş ve beş yıldan uzun bir süre sonra ilk kez bir araya gelmişlerdi.
Mısır'daki toplantı, rakip Filistinli gruplar arasında ortak bir zemin bulma girişiminin bir parçasıydı, ancak Cezayir'deki görüşmeler de dahil olmak üzere 2007'den bu yana düzinelerce benzer girişim gibi bir başka başarısızlık olarak görülüyor. İki lider arasındaki temel anlaşmazlık, Filistinliler için ortak amaçlarına ulaşma stratejisi ve iktidar rekabeti üzerine. Her iki lider de sadece Filistinlilerin değil aynı zamanda bölge devletlerinin de kalplerini ve zihinlerini kazanmak için mücadele ediyor.
Filistinli oluşumlar arasında birlik sağlanması ve Filistin ile İsrail arasında bir denge kurulması hassas bir dengeleme hareketi, ince bir diplomasi ve bölge ülkelerinin işbirliğini gerektirmektedir.
Filistin, on yıl süren gergin ilişkilerin ardından uzlaşan iki bölge ülkesi olan Türkiye ve Mısır için önemli bir ortak zemini temsil etmektedir. Ankara ve Kahire, Filistin meselesini ve Filistin-İsrail çatışmasının çözümünü ortak bir hedef ve bölgesel istikrar için ortak bir vizyon olarak görmektedir. Filistin meselesi, Ankara ve Kahire arasında zaman zaman bölgesel nüfuz için bir rekabet alanı olsa da, özellikle de aralarındaki husumet zamanlarında, bölgesel işbirliğinin de en önemli yönlerinden birini temsil etmektedir.
Siyasi ilerleme sağlanamaması ve ulusal birliğin tesis edilememesinden dolayı hayal kırıklığına uğrayanlar sadece Filistinliler değil. Türkiye gibi bölgesel güçler de rakip Filistinli gruplar arasında arabulucu olarak rol almaya çalışıyor ve İsrail'den başka kimseye fayda sağlamayan bölünmüşlüğün devam etmesinden rahatsızlık duyuyor.
Abbas'ın Ankara'da Erdoğan ve Haniye ile görüşmesinden bir gün sonra Benjamin Netanyahu 2008'den bu yana bir İsrail başbakanının Ankara'ya yapacağı ilk ziyaret için Türkiye'ye gidecekti. Netanyahu kalp pili takılması için ameliyat olduktan sonra gezi ertelendi ve diğer yandan da İsrail, tartışmalı yargı reformları nedeniyle protestolarla çalkalanmaya devam ediyor.
Netanyahu'nun Türkiye ziyaretinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ya da ne zaman gerçekleşeceği henüz belli değil. Ancak gerçekleşmesi halinde Türkiye-İsrail normalleşmesini pekiştirmesi muhtemel ve bu durum, Ankara tarafından Filistin davasına hizmet eden olumlu bir gelişme olarak görülüyor.
Türkiye ve İsrail'in 2018'den bu yana ilk kez tam diplomatik ilişkileri yeniden kuracaklarını ve büyükelçileri yeniden atayacaklarını açıklamalarından birkaç gün sonra Abbas, El Fetih'in normalleşmeye yönelik olumlu tutumunun sinyalini veren bir Ankara ziyareti gerçekleştirdi.
Hatta Türk liderliğinin Filistinli grupları bir araya getirme çabalarını öven Abbas, Filistinlilerin Ramallah'taki bir meydana Erdoğan'ın adını vereceğini bile söyledi.
Erdoğan'ın Filistinlileri desteklemedeki "büyük ve önemli rolünü takdir etmek için" Filistinliler, Filistin iç çatlağını iyileştirmek için Erdoğan'a umut bağlamış durumda.
Ankara ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin, Tel Aviv'i Hamas ile İsrail arasında başta esir takası ve Gazze Şeridi'ndeki halka ekonomik teşvikler olmak üzere pek çok konuda daha büyük bir arabuluculuk rolü oynamaya iteceğine dair umutlar var. Bu aynı zamanda İsrail ile Hamas arasında yeni bir askeri tırmanışa yol açabilecek potansiyel gerilimi de azaltabilir.
İki devletli çözüm konusunda ısrarını sürdüren Ankara, aynı zamanda bölgesel ilişkilerinde ekonomik, enerji ve siyasi olmak üzere birçok konuda kazanım elde ediyor.