Asia Pacific Report: Batı medyası İsrail propagandasına nasıl destek veriyor?

Pakistan merkezli yayın organlarından Asia Pacific Report'da, İsrail'in soykırım savaşına Batı medyasının yaklaşımının değerlendirildiği çarpıcı bir analiz yayınlandı.

İsrail'in geçtiğimiz günlerde, Filistinli halkı yardım kuyruğunda katletmesinin Batı basını tarafından nasıl ikiyüzlülükle haberleştirildiğine dair örnekler ortaya konulan analizde, Batı'nın İsrail'e sadece soykırımda değil aynı zamanda propaganda sürecine de destek verdiğine dikkat çekildi.

İşte Asia Pacific Report'da yayınlanan analiz:

Batı merkezli medya kuruluşları, Filistin'de soykırımın faillerini gizlemek için ellerinden geleni yaptıkça, İsrail lehine Batılı yayın organlarının ikiyüzlülüğü daha fazla dikkat çekiyor.

İsrail, 29 Şubat 2024 tarihinde Gazze'de gıda yardımı dağıtımı sırasında yüzden fazla Filistinliyi öldürdü, 700'den fazlasını yaraladı ve 7 Ekim 2023'ten bu yana ölen Filistinlilerin sayısını 30 bine ulaştı.

Gıda yardımı katliamı, silahlı İsrail güçlerinin çaresiz ve aç Filistinli sivillere karşı yaptığı katliam stratejisini net bir şekilde ortaya koydu.

Yine de Batı medyasının manşetleri bu korkunç suçun faillerini gizlemek ve korumak için elinden geleni yaptı.

CNN, sanki kurbanlar orada yaşayan aç ve abluka altındaki insanlar değilmiş gibi;

başlığını kullandı.

Yayın kuruluşu, katliamı yapan İsrail'den ve ölen Filistinlilerden bahsetme zahmetine bile girmedi.

Washington Post daha da kötüsünü yaptı ve;

manşetini attı. Washington Post, "kaotik" kelimesini kullanarak olayların herkesin kontrolünden çıktığını, diğer bir ifade ile katliamdaki sorumluluğun Gazzeli yetkililer de olabileceğini ima etti.

New York Times ise şiirsel bir yaklaşım benimseyerek, birbiriyle bağlantısız görünen bir dizi olayı sıraladı ve “İsrail Silahları ve Ölümcül Bedel" başlığı altında;

ifadelerini kullandı. Eğer cümlelerin omuzları olsaydı, bu cümle katliamın ardındaki tuhaf gizem karşısında çaresiz bir cehaletle omuz silkiyor olurdu.

Çok sayıda medya organı ise, İsraillileri suçlamaktan kaçınmak için haberi manşetten dahi görmedi.

Reuters;

ifadelerini kullanırken katliamı gerçekleştiren İsrail'den bahsetmedi.

Sözde liberal NBC News ise;

ifadelerini kullandı. Yani yine katliamı yapan özne kullanılmadı.

Bir diğer yayın organı PBS de;

manşetini atarak failin ve kurbanların ismini anmadı.

Faili belirsizleştirmek ve şüphe ortamı yaratmak için tasarlanmış bir dil olan edilgen çatı kullanımı, İsrail vahşetini haberleştirirken büyük haber kuruluşları tarafından kullanılan popüler bir hiledir.

Batı medyasının bu dili, Hamas'ın Ekim 2023 başlarında İsraillilere yönelik saldırısını nasıl haberleştirdiği ile karşılaştırıldığında, Batı medyasının tarafsızlık iddialarına rağmen İsrail lehine nasıl bir ikiyüzlülüğe sahip olduğunu utanç verici bir şekilde ortaya koymaktadır.

İsrail devleti etnik ve dini hiyerarşi üzerine kurulmuştur. ABD hükümetinin İsrail'e yönelik uzun vadeli siyasi kayırmacılığının ağırlığı nedeniyle de ABD haber merkezleri, İsrail'i ölüm, yıkım ve soykırımın açık bir faili olarak tanımlamaktan çekiniyor.

Medya izleme grubu Fairness and Accuracy in Reporting (FAIR) yıllardır medyanın İsrailliler ve Filistinliler konusundaki çifte standardına dikkat çekmektedir.

Julia Hollar Şubat ayı başında yazdığı bir yazıda, New York Times ve Washington Post'un İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşına ilişkin haberlerini analiz ederek, her iki gazetenin de ne kadar İsrail yanlısı olduğunu ve her ikisinin de "İsrail'in çıkarları ve kaygılarının hakim olduğu bir konuşmaya nasıl ağırlıkla eğildiğini" göstermiştir.

İsrail'in gıda yardımı dağıtımında Filistinlilere yönelik son katliamı, haber kuruluşlarının yayınlarını nasıl çarpıttığına dair yalnızca bir örnek olsa da, araştırmalar bunun geniş bir eğilimin göstergesi olduğunu gösteriyor.

Yapay zeka kullanılarak yapılan büyük ölçekli anketler de dahil olmak üzere haber medyasının önyargısı üzerine yapılan çalışmalar, başlıca yayın organlarında Filistin karşıtı bir eğilimin sürdüğüne işaret ediyor.

Bu anlamda Batı, sadece Filistinlilere karşı yürüttüğü savaşında değil, aynı zamanda soykırım propagandasının sürdürülmesinde de aktif bir katılımcıdır.