Atina’yı kim neden şahinleştirdi?

Ankara-Atina hattında tansiyon yüksek. Son bir kaç ayda yaşanan gelişmeler ise Atina'nın sertleşen söylemlerine ışık tutuyor.

1. resim
10.06.2022

Herkes bu sorunun yanıtını arıyor. Konu güvenlik toplantılarında da gündeme geldi. Ankara’nın yaptığı analizin detaylarına ulaştım. 

Ankara-Atina hattında tansiyon yüksek. Son bir kaç ayda yaşanan gelişmeleri ard arda sıralayalım:

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunan Başbakan Miçotakis’i İstanbul’da ağırladı. Hava pozitifti. Doğu Akdeniz geriliminin ardından iki ilişkilerde yumuşama beklentisi arttı. 

Ancak beklenen olmadı. Yunanistan Türkiye’yi “hava sahası ihlalleri” iddiasıyla AB, ABD ve BM’ye şikayet etti. 

Yunanistan Başbakanı Miçotakis ABD senatosunda Türkiye’yi ağır bir dille eleştirdi ve ABD’nin Türkiye’ye F-16 savaş uçağı vermemesini istedi.

Yunanistan medyası Türkiye ile sıcak bir çatışma ihtimalinin doğduğunu ileri sürdü. 

Yunanistan Türkiye ile olası bir gerilimde kullanılacağı gerekçesiyle Ukrayna’ya askeri yardım yapmayı reddetti. 

Hava sahası ihlalleri, it dalaşı, adaların silahlandırılması gibi konular nedeniyle ince bir ip üzerinde ilerleyen ilişkiler Miçotakis’in bu çıkışı sonrası koptu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Yunanistan’ın silahlandırdığı adalara değinerek

“Geri adım atılmazsa adaların meşruiyetini tartışmaya açacağız”

dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Benim için Miçotakis diye biri artık yok” dedi, Yunanistan’la yapılan yüksek düzeyli stratejik işbirliği konsey mekanizmasını askıya aldı. 

Yunanistan Başbakanı Miçotakis Türkiye’ye yakın adalara ziyaret gerçekleştirerek tansiyonu artırdı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan Efes tatbikatında, askeri üniformayla Atina’yı uyardı, “Bu işin şakası yok” mesajı verdi. 

Yukarıdaki kronoloji gerilimin büyüklüğünü ortaya koyuyor. Peki, kırılma nerede yaşandı? Erdoğan ve Miçotakis’in İstanbul’daki görüşmesinde ortaya çıkan olumlu hava bir anda nasıl dağıldı? Herkes bu sorunun yanıtını arıyor. 

Ankara’da yapılan güvenlik toplantılarında bu konu da gündeme geldi. Yapılan analizin detaylarına ulaştım. 

Buna göre Atina’nın Türkiye ile ilişkileri germesinin bir kaç nedeni bulunuyor. 

Birincisi, bölgesel denklemin Atina aleyhine gelişmesi ve Yunanistan’ın yaklaşık 10 yıl önce Türkiye’yi sıkıştırmak için diğer bölge ülkeleriyle kurduğu oyun planının çökmesi. 

Bunda Türkiye’nin Mavi Vatan doktrini etkili oldu. Libya ile yapılan münhasır ekonomik bölge anlaşması Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin Türkiye aleyhine geliştirdiği dengeyi ortadan ikiye böldü. Yunanistan, Fransa ile birlikte darbeci general Halife Hafter’i destekleyerek Libya hükümetini devirmeyi hedeflese de bu hedefine ulaşamadı. Türkiye Libya’ya askeri müdahale ile Doğu Akdeniz’i konsolide etti. Yayılmacı politika güden Yunanistan ve Rum Kesimi bu hamle ile doğal sınırlarına geriletildi. 

İkincisi, ABD’nin desteğiyle yaşama geçirilmeye çalışılan Easd-Med projesinin çökmesi oldu. Yunanistan’ın bu projeden beklentisi yüksekti. Ancak ABD, ekonomik bulmadığı gerekçesiyle projeden çekildi. Burada özel bir bilgi verelim. ABD bu projeyi bu kez Yunanistan’la değil Türkiye ile hayata geçirmek istiyor. Önümüzdeki günlerde ABD’den bir heyetin Doğu Akdeniz gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak bir proje ile ilgili fikir alış verişinde bulunmak için Ankara’ya geleceği konuşuluyor. Bu Yunanistan’ın oyun dışı kalması, Türkiye’nin bölgesel denklemde ağırlığının artması demek. 

Üçüncüsü, Türkiye İsrail ile ilişkilerini onarma sürecine girdi. Bu Yunanistan’ın pozisyonunu zayıflatıyor. Daha önemlisi Ukrayna savaşı nedeniyle Türkiye’nin artan özgül ağırlığı, ABD-Washington ilişkilerine de pozitif yansıyor. ABD-Türkiye gerilimi nedeniyle F-35 projesinin askıya alınması Atina’yı oldukça heyecanlandırmıştı. Ancak yeni süreçte F-35 projesine dönüş söz konusu olmasa da ABD’nin Türkiye’ye yeni F-16’lar vermeyi hedeflediği biliniyor. Miçotakis’in ABD senatosuna giderek Türkiye’ye bu uçakların verilmesine karşı çıkması Atina’nın planını açık ediyor.

Dördüncüsü ise Yunanistan’ı destekleyen ülkelerin tavrıyla ilgili. Yunanistan’ın ABD ve Fransa ile ortak savunma anlaşması bulunuyor. Ayrıca ülkede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkça eleştirdiği 9 ABD üssü yer alıyor. Bu üsler deniz, hava ve kara unsurları için kullanılıyor. ABD’nin terör örgütü PKK/YPG’ye destek vermesi üzerine Türkiye’de İncirlik Üssü’nün kapatılmasıyla ilgili tartışma başlamıştı. ABD’nin bu süreçte İncirlik Üssü’ndeki askeri varlığını azalttığı, bölgesel planlamasını Yunanistan’daki üslerine kaydırdığı biliniyor. Yunanistan’ın ülkesinde bulunan ABD askeri varlığına ve ABD-Fransa ile yaptığı ikili anlaşmalardan cesaret aldığı değerlendiriliyor.