Atlantic Council: ABD, Asya'daki rakiplerini dengelemek için Türkiye'yi desteklemeli

Tüm çabalarına rağmen ABD, Orta Asya'da Çin ve Rusya'ya karşı kayda değer bir varlık gösteremedi. ABD, Türkiye'nin Orta Asya'daki varlığını teşvik etmeli ve bölgenin enerji ve güvenlik ortağı olmasını sağlamalıdır.

1. resim

ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Atlantic Council'de, ABD'nin Orta Asya politikası ve bölgede Çin ve Rusya'ya karşı mücadelesinde Türkiye'nin öneminin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı. 

ABD'nin tüm çabalarına rağmen Orta Asya'da Çin ve Rusya'ya karşı kayda değer bir varlık gösteremediği belirtilen analizde, Türkiye'nin hem bölge ile sıkı bağları, hem Türk Devletler Teşkilatı ile olan etkisi hem de savunma sanayisi nedeni ile etkin bir güç olabileceğine dikkat çekildi. 

Analizde ayrıca, ABD'nin Çin ve Rusya'ya karşı bölgede etkin olabilmek için Türkiye'ye ihtiyacı olduğu ve bu nedenle, Türkiye'nin Orta Asya'daki varlığının teşvik edilmesi gerektiği belirtildi.

İşte Atlantic Council'de yayınlanan analiz:

Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan'dan oluşan Orta Asya, küresel manzarada çok önemli bir yere sahiptir.

Rusya, İran ve Çin'in kesişme noktasındaki konumu, enerji kaynakları ve geniş ekonomik potansiyeli, bu bölgeyi ABD çıkarları için kritik bir bölge haline getirmektedir.

Tüm çabalarına rağmen ABD, bugüne kadar bu bölgede kayda değer bir varlık gösterememiştir.

Ancak Washington'un bölgeyle doğrudan angajmanını bir dereceye kadar arttırmasının yolları var. Örneğin bölgesel entegrasyonu teşvik etmek için ABD Dışişleri Bakanı'nın beş Orta Asya dışişleri bakanıyla her yıl bir araya geldiği C5+1 aracını kullanmak önemli bir seçenek olarak görünüyor.

Ancak ABD, Orta Asya'daki çıkarlarını paylaşan ortaklarla birlikte çalışarak da angajmanını artırabilir. Bu ortaklardan en önemlisi, bölgeyle güçlü kültürel, tarihi ve ekonomik bağları olan Türkiye'dir.

ABD, Türkiye'nin Orta Asya'daki varlığını teşvik etmek için çalışmalı ve Ankara'nın birincil ticaret, enerji ve güvenlik ortağı olarak kurulmasına yardımcı olmalıdır.

Türkiye-Orta Asya bağlarının derinleştirilmesi ABD'nin bölgede Çin, İran ve Rusya'ya karşı stratejik bir avantaj elde etmesine yardımcı olabilir ve Orta Asya cumhuriyetlerinin ekonomik ortaklıklarını çeşitlendirerek ABD'nin düşmanlarına aşırı bağımlı hale gelmelerini önleyebilir.

Neden Türkiye?

Rusya, Çin ve İran, bölgede ABD'ye karşı üstünlük sağlayan farklı avantajlara sahiptir:

Bölgeye olan yakınlıkları ve uzun etkileşim geçmişleri gibi dogma avantajları sözkonusudur. Çin, Orta Asya'nın birincil ekonomik ortağı olarak üstünlüğe sahiptir.

Rusya ise özellikle güvenlik konusunda önemli bir rol oynamaktadır ve medyası bölgede geniş bir kapsama ve etkiye sahiptir.

Son zamanlarda İran da, Ukrayna'da devam eden savaştan kaynaklanan bölgedeki güç boşluğunu doldurmaya ilgi göstermiştir. Ancak Ukrayna'daki savaş nedeniyle Orta Asya ülkelerinin çoğu Rusya ile aralarına mesafe koymaya ve yeni ortaklıklar kurarak ufuklarını genişletmeye çalışıyor.

Özellikle Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan Batı ve Türkiye ile daha fazla işbirliği arayışında. Bu değişim, bu ülkelerin kendi güvenliklerine ilişkin endişeleri, Rusya'ya uygulanan yaptırımların olumsuz yansımalarından kaçınma arzusu ve Rusya'nın dünya sahnesindeki itibarına ilişkin kaygılarından kaynaklanıyor.

Bu önemli anda Türkiye, bölgeyle bağlarını genişleterek ABD'nin Orta Asya ülkelerindeki rakiplerinin etkisini dengelemeye en uygun ABD müttefikidir.

Birincisi, bir NATO müttefiki olarak Türkiye, terörizmin yayılmasını önlemek ve Avrupa güvenliğini korumak gibi ortak çıkarlar da dahil olmak üzere ABD ile güvenlik kaygılarını paylaşmaktadır. İkinci olarak, Türkiye bölgeyle önemli tarihi ve kültürel bağlara sahiptir. Ortak Sovyet geçmişi, Sünni İslam dini uygulamaları ve Türk etnik ve dil grupları Orta Asya'nın üç temel kimlik kaynağıdır.

Türkiye ile Orta Asya bölgesi arasında geliştirilecek işbirliği doğal olarak ortak Türk kimliğine daha fazla odaklanılmasını sağlayacak, Türkiye'nin bölgenin kapısından içeri girmesine yardımcı olacak, bölgede hala önemli olan Rus etkisine güçlü bir alternatif sunacak ve Çin yönetimi üzerindeki baskıyı arttıracaktır.

Türkiye ve Orta Asya arasındaki ilişkileri geliştirmek için büyük bir potansiyel var çünkü her iki taraf da daha fazla bağlantıya sahip olmak istiyor. Türkiye'nin mevcut ekonomik durumu onu daha fazla bağlantı aramaya zorlarken, Orta Asya ülkeleri Batı pazarlarına daha fazla erişim sağlamakla ilgilenmektedir.Türkiye kendi enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve küresel bir enerji merkezi olmak isterken, Orta Asya enerji ithalat ve ihracat yollarını çeşitlendirmekle ilgilenmektedir.

Güvenlik açısından, Türkiye başta insansız hava araçları olmak üzere silah ihracatıyla ilgilenirken, Ukrayna'daki savaşın yol açtığı güvenlik endişesi Orta Asya ülkelerini Rusya'nın askeri desteğine olan bağımlılıklarından uzaklaşmaya yöneltti.

ABD, Türkiye-Orta Asya bağlarını güçlendirmek ve bölgedeki rakiplerine karşı üstünlük sağlamak için bu karşılıklı ilgiden faydalanabilir.

Amerika Birleşik Devletleri nasıl yardımcı olabilir?

Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye ve Orta Asya arasındaki mevcut ekonomik ortaklıkları genişletmek için Türk Devletleri Örgütü (Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan'ı içerir) ile birlikte çalışmalıdır.

Türkiye'nin örgüte üye olmayan Türkmenistan ve Tacikistan ile de güçlü ticari ilişkileri bulunmakla birlikte, en azından yakın gelecekte Özbekistan ve Kazakistan Türkiye ile işbirliğinde en aktif oyuncular olacaktır.

Dolayısıyla, Türk Devletleri Örgütü bünyesinde çalışmak Türkiye'nin bölgenin kilit oyuncularıyla bağlarını güçlendirmesine olanak sağlayacaktır. Bu ortaklığın öncelikli hedefi, Orta Asya'yı Hazar Denizi üzerinden Avrupa'ya bağlayacak bir ticaret yolu olan Orta Koridor'u geliştirmek olacaktır.

Ukrayna'da devam etmekte olan savaş, Orta Koridor'un önemini ve Orta Asya'nın sürekli kalkınmasını ve refahını garanti altına almak için güçlü bir bölge ötesi ekonomik işbirliğine duyulan ihtiyacı vurgulamıştır. Özbekistan ve Kazakistan son yıllarda Türkiye ile ticari ilişkilerini Orta Koridor üzerinden genişletmek için çaba sarf etmiştir.

Örneğin, 2022 yılında Özbekistan ve Türkiye, ikili ticaretin artırılmasını içeren bir dizi ortaklık anlaşması imzaladı. Benzer şekilde Kazakistan ve Türkiye de ticaret hacimlerini 10 milyar dolara çıkarma konusunda anlaştı. Bölgede devam eden bu eğilim, ticaret akışının artması ve Türkiye'nin nüfuzunun genişlemesi için fırsatlar yaratmaktadır. Komşu ülkeler arasındaki ekonomik bağları güçlendirmek için ABD, ekonomik ortaklık anlaşmalarını destekleyerek ve bölgedeki güçlü altyapı eksikliği gibi işbirliğinin önündeki engellerin aşılmasına yardımcı olarak ticaret akışını artırmaya yönelik mevcut ivmeden yararlanabilir.

Amerika Birleşik Devletleri de Türkiye'nin Orta Asya'ya silah sevkiyatını artırma yönündeki çıkarlarını desteklemekten fayda sağlayabilir. Rusya bölgede her zaman önemli bir güvenlik varlığı sürdürmüştür. Orta Asya bu amaçla Rusya'ya bağımlı hale geldi ve bu da onu gelecekteki potansiyel Rus tehditlerine maruz bıraktı. Buna ek olarak, Rusya'nın Ukrayna'da devam eden savaşı Türkiye ve Orta Asya'nın askeri işbirliğine olan ilgisini artırmıştır.Türkiye, savaşın başlangıcından bu yana Orta Asya'daki çeşitli ülkelerle giderek artan sayıda stratejik işbirliği anlaşması imzaladı.

Ayrıca, Kırgızistan bu yılın başlarında ilave Türk insansız hava aracı satın aldığını duyururken, geçen yıl Kazakistan Türk insansız hava araçlarının ortak üretimine başlayacağı bir anlaşmayı kabul etti. Türkiye'nin Orta Asya'daki güvenliğini artırmak için ABD, Orta Asya ülkeleri ile Türkiye arasında güvenlik anlaşmaları yapılmasına açık ya da örtülü destek verebilir.

Ayrıca ABD, Türkiye'nin bölgedeki güvenlik varlığını güçlendirmek için Türkiye'nin bölgeye silah satışını artırmasına da destek verebilir.Rusya'nın Türkiye'ye karşı büyük ölçüde tarafsız tutumu, Rusya'yı kızdırmadan NATO'nun varlığını tamamlayabilecek daha büyük bir Türk askeri konuşlanmasına kapı açabilir. Bu önlem, Rusya'nın Orta Asya'da gelecekteki saldırganlığına karşı caydırıcı bir unsur olarak hizmet edebilir ve daha fazla bölgesel istikrarı teşvik edebilir.

Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri, mevcut boru hatlarının daha sık kullanılması ve yenilerinin daha hızlı geliştirilmesi yoluyla Orta Asya ve Türkiye arasındaki enerji bağlarının geliştirilmesinden fayda sağlayacaktır.

Türkiye, Orta Asya'dan Avrupa'ya enerji iletmeyi vaat eden birkaç boru hattına ev sahipliği yapmaktadır. Moskova'ya uygulanan yaptırımlar ve Rusya'nın Orta Asya ülkelerine enerji akışını kesme tehdidi ışığında Kazakistan, Hazar Denizi üzerinden Türkiye'den Batı'ya geçen enerji transitine yöneliyor.

Trans-Anadolu Boru Hattı, Güney Kafkasya Boru Hattı, Trans-Adriyatik Boru Hattı ve Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı mevcut boru hatları arasında yer alıyor. Bu senaryoda Türkmenistan'ın enerji sağlayıcı rolü ve Azerbaycan'ın hem enerji sağlayıcı hem de aktarıcı rolü daha önemli hale gelmektedir. Tıpkı 2000'li yılların başında Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının geliştirilmesini desteklediği gibi, ABD de Rusya'yı bypass edecek ihracat yollarını teşvik etmek ve müttefiklerinin enerji ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmak için Türkiye ile işbirliği yapmalıdır.

Nitekim Orta Asya ülkeleri, Kazakistan'ın yakın zamanda Türkiye üzerinden Romanya'ya petrol transfer etmesinin de gösterdiği gibi, Rusya'yı bypass eden ihracat rotaları geliştirmek için Ankara ile zaten çalışmaktadır.

Orta Asya, bölgenin güvenlik, ekonomi ve enerji ihtiyaçları için ABD'nin rakiplerine bağımlılığını azaltmakta çıkarı olan ABD için stratejik öneme sahip bir bölgedir. ABD'nin bölgeye yönelik daha enerjik ve yaratıcı bir politika izlemesi gerekmektedir. Bunun yolu ise Türkiye ile çalışmaktır.

Tartışma