Atlas Okyanusu akıntısı çöküşe doğru yaklaşıyor: Buzul çağı kapıda
Bilim insanları, Atlas Okyanusu'ndaki akıntıların küresel iklim değişikliğini olumsuz etkileyeceği konusunda uyardı.
Dünyanın yüzde 70’ini kaplayan okyanuslar, oksijen ihtiyacının yüzde 50’sini karşılayarak yeryüzündeki her organizmanın yaşamını destekliyor.
Avrupa'nın kuzeybatısının ısınmasını sağlayan Körfez Akıntısı'nın temelini oluşturan ve ısı, besin ve okyanus yaşamını destekleyen maddeleri taşıyan Atlantik Meridyonel Devinim Dolaşımı (AMOC), iklim değişikliği nedeniyle 1000 yılın en zayıf seviyesine geriledi.
Atlantik Okyanusu boyunca kuzeyden güneye uzun bir döngü niteliğindeki AMOC'nin, yakın gelecekte tamamen durmasından endişe ediliyor.
Utrecht Üniversitesi Deniz ve Atmosfer Araştırmaları Enstitüsü'nün araştırmasına göre, Atlantik Okyanusu'nun Kuzey Yarımküre ikliminde bir motor rolü oynayan okyanus akımları o kadar zayıflayabilir ki, yakında dünyanın ikliminde büyük değişiklikler yaşanabilir.
Atlantik Meridyonel Devir Dolaşımı (AMOC), ılık suyu tropik bölgelerden kuzeye, Kuzey Atlantik'e taşıyan büyük bir okyanus akıntıları sistemi. Artan sera gazı emisyonları nedeniyle atmosfer ısındıkça, okyanus yüzeyinin altındaki katmanlar daha fazla ısı tutuyor. Bu da akımların oluşmasına neden olan dengeyi bozuyor.
"Avrupa 'buzul dönemi' tehlikesiyle karşı karşıya"
İklim bilimcisi Daniel Swain, AMOC'un Atlantik'in "beygir gücü" olduğunu belirtirken, böyle bir çöküşün sonuçlarının "küresel hava düzenlerinde büyük ölçüde kaotik değişikliklere" yol açabileceğini ifade etti.
Swain,
"Bu, dünyanın geri kalanını devam eden ısınma yolunda bırakırken, Avrupa'yı esasen bölgesel bir Buzul Çağı'na sürükleyecektir. Buzullardaki erime Atlas Okyanusu'ndaki sıcak su akıntılarının kesilmesine neden olmaya başladı ve Avrupa'nın gelecek yıllarda "buzul dönemi tehlikesiyle karşı karşıya"
dedi.
AMOC nedir?
Atlantik Meridyonel Devir Dolaşımı (AMOC), Kuzey Atlantik Okyanusu'nda meydana gelen büyük bir deniz akıntısı döngüsüdür. Bu devir dolaşımı, sıcak ve tuzlu suyun yüzeyden Kuzey Atlantik'e doğru taşınmasını ve daha soğuk, daha yoğun ve daha tuzlu suyun derinlere batmasıyla tamamlanır. Daha sonra bu soğuk su, Güney Atlantik'e ve daha sonra diğer okyanus bölgelerine doğru derin su akıntıları şeklinde geri döner.
AMOC, dünya çapındaki iklim sistemlerine etki eden önemli bir deniz akıntısıdır ve Kuzey Atlantik bölgesindeki iklimi etkiler. Bu devir dolaşımı, kuzeydeki ılıman iklimin ve Atlantik kıyılarında nispeten yumuşak sıcaklıkların korunmasına katkı sağlar. Aynı zamanda, Kuzey Amerika ve Avrupa'nın iklimini etkileyerek önemli derecede nem ve ısı transferine yol açar.
Son çalışma da dahil olmak üzere, son yıllarda yapılan araştırmalar, küresel ısınma nedeniyle AMOC'un yavaşlamakta olduğu ve hatta potansiyel olarak istikrarsızlaşabileceği yönünde endişeler olduğunu göstermiştir.
Nedeni henüz tespit edilemedi
İklim modelleri, AMOC'un 1000 yıldan fazla bir süredir en zayıf noktasında olduğunu gösteriyor. Ancak zayıflamanın dolaşımdaki bir değişiklikten mi yoksa istikrar kaybından mı kaynaklandığı henüz tespit edilemedi. Nature Climate Change dergisinde yayınlanan çalışma, bu farkın hayati olduğuna dikkat çekiyor.
Potstdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü'nden Niklas Boers, "Dinamik istikrarın kaybı, AMOC'un kritik eşiğine yaklaştığını ve bunun ötesinde, geri dönülemez şekilde 'zayıf mod'a geçiş yapabileceği anlamına gelir" diyor.
Atlantik Okyanusu'nun deniz yüzeyi sıcaklığı ve tuzluluk modellerini analiz eden çalışma, geçen yüzyılda yaşanan zayıflamanın muhtemelen bir istikrar kaybıyla ilişkili olduğunu belirtiyor.
Boers'a göre bulgular, AMOC düşüşünün yalnızca bir dalgalanma veya artan sıcaklıklara doğrusal bir tepki olmadığını, aynı zamanda dolaşım sisteminin çökebileceği kritik bir eşiğin yaklaşması anlamına geldiğini gösteriyor.
"Dengesi bozulmuş sandalye gibi"
Boer, okyanus sıcaklıklarındaki ve tuz seviyesindeki değişimlerin AMOC'un dengesizliğini nasıl açığa çıkarabildiğini bir sandalye benzetmesiyle anlattı. Dört ayağı da yerde olan bir sandalyeyi ittirdiğimizde, konumunu değiştiriyoruz ama sandalyenin dengesini bozmuyoruz. Ancak sandalyeyi iki ayağının üzerine doğru ittirdiğimizde hem konumunu hem de dengesini bozuyoruz.
Boers ve ekibinin incelediği okyanus sıcaklığı ve tuzluluk verileri de benzer bir duruma işaret ediyor. Sekiz ayrı kaynaktan elde edilen ve 150 yıl geriye uzanan verilere göre, küresel ısınma akıntıların akış düzenini değiştirmekle kalmıyor aynı zamanda daha istikrarsız bir hal almalarına neden oluyor.
Bu verilerin ışığında araştırmacılar şu sonucun altını çizdi:
"AMOC'un son onyıllardaki gerilemesi, geçtiğimiz yüzyılda istikrarını neredeyse tamamen kaybetmesiyle ilişkilendirilebilir. AMOC zayıf dolaşım evresinin eşiğinde olabilir."
Neler olabilir?
Konuya ilişkin İngiltere Met Office değerlendirmelerine göre, AMOC çökerse, Kuzey Yarımküre'nin soğumasına, Atlantik'te deniz seviyesinin yükselmesine, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki yağışlarda genel bir düşüşe ve Güney Amerika ve Afrika musonlarında ise bir kaymaya neden olacağı beklenebilir.
Var olan diğer iklim projeksiyonları ve modellemeleri AMOC'nin önümüzdeki yüzyılda zayıflayacağını ancak 2100'den önce bir çöküşü olası görmüyor.
Eğer kıyamet filmlerine ilginiz varsa bu senaryo size bir yerlerden tanıdık gelebilir. 2004 yılında çekilen meşhur kıyamet filmi Yarından Sonra da tam olarak bu akıntının kapanmasını ve sonrasında yaşanan aşırı iklim olaylarını anlatılıyordu.
Science Advances'da yayınlanan yeni makale, çöküşün Atlantik'teki deniz seviyelerinin bazı bölgelerde bir metre yükselmesine de neden olacağını belirtiyor. Amazon’daki iklimin tersine dönmesinin dışında tüm bunlar, diğer sorunların yanı sıra gıda ve su kıtlığına yol açabilir.