Atman tezi çürüdü! Sikke'nin biri Katar'da

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in adının gerçekte “Atman-Ataman Bey” olduğuna yönelik tartışmada noktayı koyacak 'sikkelerin' varlığı ispatlandı. Merak edilen sikkelerden biri İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde, diğeri ise Katar Doha'daki İslam Eserleri Müzesi'nde sergileniyor.

1. resim

Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in adının gerçekte “Atman” veya “Ataman Bey” olduğuna yönelik tartışmanın fitili ilk olarak 8 yıl önce Prof. Dr. Yalçın Küçük tarafından ateşlendi. Küçük, Silivri Cezaevi’nde kaleme aldığı “Atamanoğlu Fatih” isimli kitabında, Osman Bey’in adının gerçekte “Ataman” olduğunu ve Şeyh Edebali’nin kızı ile evlendikten sonra Müslümanlığa geçtiğini öne sürdü.

Aktüel Tarih Dergisi Mehmet Hakan Kekeç, Osman Bey adına basılan sikkenin görselini paylaşmıştı.
Aktüel Tarih Dergisi Mehmet Hakan Kekeç, Osman Bey adına basılan sikkenin görselini paylaşmıştı.

Kitabe ikna etmedi

Bu tez yıllardır ara ara gündeme gelip tartışılıyordu. Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından mesaj yayınlayan Aktüel Tarih Dergisi Mehmet Hakan Kekeç ise 'Atman-Ataman' tezini savunanlara yönelik, İznik'te 1334 yılında yapılan 'Orhan Gazi İmareti Kitabesi'nin fotoğrafını paylaşıp, kitabede 'Sultan Orhan bin Osman' yazdığını gündeme taşıdı.

Kekeç'in paylaşımı sonrası tartışma yeniden yeniden alevlendi. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Yunan Dili Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Kayapınar, kitabenin onarımdan geçip, değişmiş olabileceğini belirterek, "Osman Bey adına basılan parayı görmemiz lazım" açıklamasında bulundu.

Tartışma kitabenin onarımdan geçmiş olabileceği iddiaları üzerine alevlenmişti.
Tartışma kitabenin onarımdan geçmiş olabileceği iddiaları üzerine alevlenmişti.

İspatlanırsa tartışma biter

Yayınladığımız ilk haberin ardından Aktüel Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Hakan Kekeç, bu kez sosyal medya hesabından tartışmayı sonlandıracak ve üzerinde 'Orhan bin Osman' yazan tarihi sikkenin görselini paylaşınca, Prof. Dr. Kayapınar'dan da "Para ortaya çıkar, varlığı ispatlanırsa tartışma biter" cevabı geldi.

Doha'da bulunan sikkenin görseli Tarihçi Hakan Yılmaz tarafından görüntülendi.
Doha'da bulunan sikkenin görseli Tarihçi Hakan Yılmaz tarafından görüntülendi.

Katalı Şeyh'e satıldı

Tartışmalara nokta koyacak bilgiler ise Sanat Tarihçi Gültekin Teoman tarafından verildi. 'Haberglobal.com.tr'ye konuşan İzmir Nümismatik Derneği Başkanı Teoman,

" Koleksiyoner Şerafettin Erel’in koleksiyonunda bulunan Osman Bey adına basılan sikke 1973 senesinde varisleri tarafından İsviçreli bir müzayede evine satılıyor. Daha sonra 90'lı yılların başında Katar'dan koleksiyoncu satın alıyor. Bu koleksiyoncu uzun yıllar boyunca aralarında Osman Bey'e ait sikkenin de olduğu eski paraları muhafaza ediyor. Katarlı koleksiyonerin vefatından sonra ailesi sikkenin de içine bulunduğu tüm koleksiyonu Doha’da bulunan İslam Eserleri Müzesi’ne bağışlamıştır. Doha Müzesi'nde yer alan sikkeyi ilk defa, Rolf Ehlert Umlaufgeld im Osmanischen Reich, Band I, Heidelberg 2013, s.12-15’de” yayınlayarak bilim camiasına tanıtmıştır" dedi.

- Gültekin Teoman
Tarihçi Hakan Yılmaz'ın araştırmalarında ortaya koyduğu arşiv belgelerinde de Osman Bey adının olduğu ortaya konuluyor.
Tarihçi Hakan Yılmaz'ın araştırmalarında ortaya koyduğu arşiv belgelerinde de Osman Bey adının olduğu ortaya konuluyor.

Osman darebe Ertuğrul bin Gündüz Alp

Türkiye'deki arkeolojik kazılarda ortaya çıkartılan sikkeden bir adet daha olduğu olduğu, söz konusu tarihi paranın ise İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunduğunu belirten Teoman, "Paranın üzerinde ise '“Ḍarebe Osman bin Erṭuğrul [bin] Gündüz Alpi' yazmaktadır. Bu nedenle Atman okunuşu hatalıdır" diye konuştu.

İlhanlı sikkelerine benziyor

Öte yandan Yeniçağ tarihçisi Hakan Yılmaz tarafından 2019'da yayınlanan "Osman Gazi’nin 700/1300-1301’de Yenişehir’de Bastırdığı Üçüncü Sikkesi" başlıklı araştırmada ise Osman Bey adına ilişkin tartışmaya nokta koyacak belgelere dayalı bilgiler de yer alıyor. Yılmaz, Osman Bey'e ait sikkelerin varlığına dair bilgileri ortaya koyarken, "Sikkenin İlhanlı sikkelerine benzer tarzda, diğerinden farklı olarak 699/1300’de Söğüt’te bastırıldığı ve üzerinde kuruluşun diğer tartışmalı meselelerini de aydınlatacak çok önemli deliller yer aldığı ortaya çıkmıştır" diyor.

Tartışma