Avrupa Parlamentosu'nda Macaristan itirazı
Avrupa Parlamentosu (AP), Macaristan’ın 1 Temmuz 2024'te 6 aylığına Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığını devralmaya uygun bir ülke olmadığı konusunda karar aldı.
Avrupa Parlamentosu (AP), Macaristan’ın 1 Temmuz 2024'te 6 aylığına Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığını devralmaya uygun bir ülke olmadığı konusunda karar aldı. Karara gerekçe olarak, Macaristan'da Başbakan Viktor Orban ve hükümetinin neden olduğu "demokratik gerileme" gösterildi. Ülkede hukuk devleti uygulamalarının ihlaline ve ve temel haklardaki sınırlamalara dikkat çekildi.
144'e karşı 442 oyla alınan bağlayıcı olmayan karar, tavsiye niteliğinde ve AB mevzuatına göre bir yaptırım gücü yok.
AP'deki yedi siyasi gruptan beşi tarafndan desteklenen karar, AB'nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’na sunulan bir öneri anlamına geliyor.
AP, Avrupa Komisyonu’ndan soruna çözüm bulmasını istiyor. Ancak “Eğer Avrupa Komisyonu soruna çözüm bulamazsa AP yeni adımlar atacak” denilen karar, bir tür yaptırım tehdidi de içeriyor.
Birçok AP üyesi ise Macaristan’ın dönem başkanlığının kesinlikle engellenmesi gerektiğini savunuyor.
Önergeye “Evet” diyen AP üyeler, “hukukun üstünlüğü ilkesine uymadığı gerekçesiyle hakkında cezai soruşturma başlatılan ve yapısal sorunlar nedeniyle yardım fonları dondurulan” Macaristan’ın, dönem başkanlığı için uygun olmadığını düşünüyor.
Bu üyeleri, "hukukun üstünlüğünü ilkesini ihlal etmesi" ve "AB kurallarına uymaması" nedeniyle, Macaristan’ın dönem başkanlığının iptal edilmesini ve bu görevin sıradaki ülkeye verilmesini savunuyor.
'Macaristan’ın dönem başkanlığı felaket olur'
Önergenin mimarlarından Hollandalı sosyal demokrat AP üyesi Thijs Reuten, "Artık gerçekte demokratik olmayan ve Başbakanı Moskova'nın yanında olan bir ülkenin yakında Avrupa Birliği Dönem Başkanı olacak olmasından çok endişeliyiz" dedi.
Reuten’e göre Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB’nin Ukrayna'ya yapacağı yardımla ilgili önemli kararları engelliyor. Brüksel'i "para çekme makinesi" (ATM) olarak görüyor.
Hollandalı üye, bu nedenle Macaristan’ın dönem başkanlığında AB'ye kendi gündemini dayatmasının “felaket olacağını” öne sürüyor.
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları da Salı günü Macaristan'daki son gelişmeleri değerlendirdi.
Almanya'nın Avrupa İşleri Bakanı Anna Lührmann, "Macaristan'ın dönem başkanlığını başarılı bir şekilde yerine getirebileceğinden şüpheliyim" görüşünü dile getirdi.
Macaristan Adalet Bakanı Judit Varga ise ülkesinin dönem başkanlığının engellenmesi girişimini "saçmalık" olarak değerlendirdi, "Avrupa Parlamentosu'nun bu tutumu, Avrupa demokrasisine çok ama çok zarar veriyor" dedi.
'Dönem başkanlığını engellemek hukuken mümkün'
Peki Macaristan’ın AB Dönem Başkanlığını önlemek mümkün mü?
Hollandalı hukukçulardan oluşan bağımsız bir grup olan Meijers Komitesi'ne göre, bir ülkeyi geçici olarak başkanlıktan mahrum bırakmak yasal olarak mümkün.
Komite üyesi John Morijn, Hollandalı kamu yayıncısı NOS’a yaptığı açıklamada, “7. madde prosedürü” uyarınca, AB ülkelerinin en az üçte ikisinin oyu ile böyle bir karar almasının mümkün olduğunu vurguladı.
Diğer bir seçenek de Macaristan'dan önce dönem başkanlığını paylaşan Belçika ve İspanya'nın, bu ülkeye daha katı koşullar getirmesi.
Morijn, İspanya ve Belçika’nın, dönem başkanlığı sırasında Macaristan'ın daha sonra önceden belirlenmiş gündemin dışına çıkmaması konusunda bağlayıcı kararlar alabileceğine işaret ediyor.
Brüksel’deki kaynaklara göre, AB üyesi ülkelerin çoğu, Macaristan’ın dönem başkanlığından mahrum edilmesine sıcak bakmıyor.
Bazı üye ülkeler, Macaristan'a yönelik AB yardım fonlarının dondurulmasının yeterli bir önlem olduğu görüşünde.
Bir üyeyi, dönem başkanlığından mahrum bırakmak, ilk kez karşılaşılan bir durum. Daha önce sadece İngiltere, Brexit (Avrupa Birliği'nden ayrılma) kararı nedeniyle 2017 yılında kendi isteğiyle AB Dönem Başkanlığı'ndan feragat etmişti.
Gelecek yıl yapılacak AP seçimleri de Macaristan’ın dönem başkanlığını önemli ölçüde etkileyecek.
Brüksel’deki kaynaklara göre, Macaristan’ın dönem başkanlığı, seçimlerde yeni yönetimin belirlenmesi sürecine denk geleceği için, Budapeşte hükümetinin kararlarda çok fazla etkisi olmayacak.