BBC: Yunan sahil güvenliği, suçunu örtbas etmek için göçmenlere baskı yaptı
Mora Yarımadası açıklarında meydana gelen mülteci teknesi kazasından kurtulanlar, sahil güvenlik tarafından kendilerine sessiz kalmaları talimatı verildiğini söyledi.
Mora Yarımadası açıklarında geçtiğimiz ay yaşanan ve çok sayıda mültecinin hayatını kaybettiği trajik deniz kazasının yankıları sürüyor. BBC News'un aktardığı yeni bilgiler, 600'e yakın kişinin hayatını kaybettiği ölümcül göçmen teknesiyle ilgili Yunanistan Sahil Güvenliği hakkındaki şüpheleri artırıyor.
Hayatta kalanlar, sahil güvenliğin gemideki dokuz Mısırlıyı insan kaçakçısı olarak teşhis etmeleri için kendilerine baskı uyguladıkları bilgisini paylaştı. Buna ek olarak, aşırı kalabalık teknenin denizdeki son anlarını gösteren bir video, sahil güvenliğin açıklamasını çürüttü.
Ayrıca mahkemeye sunulan belgeler, hayatta kalanların ilk tanık ifadeleri ile daha sonra sunulan kanıtlar arasında tutarsızlıklar olduğunu gösterdiğinden, Yunanistan Sahil Güvenliği'nin durumu ele alışı sorgulanıyor.
"Sahil güvenlik hızla uzaklaştı, dalgalar tekneyi batırdı"
Hayatta kalanlar, sahil güvenliğin balıkçı teknesini çekmek için bir halat kullandığını ve bunun da teknenin batmasına neden olduğunu iddia etti. Ayrıca, Sahil güvenlik teknesinin mülteci teknesinden hızla uzaklaşması sonucu oluşan dalgaların teknenin alabora olmasına neden olduğunu belirtiyorlar.
Kazadan kurtulanlar, sonra sahil güvenlik tarafından kendilerine Yunanistan makamlarının faciadaki rolü konusunda sessiz kalmaları talimatı verildiğini söyledi.
Yunanistan Sahil Güvenliği, mülteci teknesine halat atıldığını inkar etmişti. Ancak daha sonra bu gerçeği kabullenmek durumunda kalmıştı.
Tercüman ortaya çıkardı: İranlılar suçlandı
Bir tercüman ise, 'masum' olduğu belirtilen İranlı erkeklerin de haksız yere suçlandığını aktardı. Tercüman, yetkililerin baskısının tanıkların ifadelerini değiştirmelerine neden olduğunu iddia etti.
'Karalama kampanyası'
Öte yandan, hükümete yakın kaynaklar meselenin Yunanistan yargısına intikal ettiğini ve hakimlerin ilgili kararının beklenmesi gerektiği görüşünü öne çıkarıyor. Bazı isimler ise, BBC gibi kuruluşların 'Yunanistan'ı karalamaya çalıştığını' ileri sürerken, 'Helenizm karşıtı haber yaptıklarını' savunuyor.