Birleşik Arap Emirlikleri ile ABD arasına giren kara kedi değil: Çin Ejderhası

2020 yılının Eylül ayında İsrail ile ilişkilerini normalleştirerek ABD’nin 5’inci nesil savaş uçağına erişim için vize alan Birleşik Arap Emirlikleri 14 Aralık 2021’de sürpriz bir açıklama yaparak 50 adet F-35 savaş uçağı, 18 silahlı insansız hava aracı ve sofistike mühimmat alımını içeren 23 milyar dolarlık silah anlaşmasından çekilebileceğini duyurdu.

1. resim
27.12.2021

Uluslararası alanda şaşkınlık yaratan bu hamlenin sebebi BAE tarafından halen açıkça ifade edilmiş değil. Ancak geçen bir yıla bakıldığında BAE ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında gelişen ilişkilere ABD’nin gösterdiği tepki, pazarlık masasını dağıtmış görünüyor.

ABD-BAE ilişkilerinde henüz gidişatı netleşmeyen kriz 2020 yılının sonlarında BAE yönetiminin, Khalifa limanının kapasitesini artıracağını açıklamasıyla başladı. Şu anda yılda 2 buçuk milyon adet konteyner ve 12 milyon ton genel kargo kapasitesi olan limanın, 2030’da yılda 15 milyon konteyner ile 35 milyon ton genel kargo sevkiyatına uygun hale getirilmesi planlanıyordu. Dünyada giderek tırmanan tedarik krizi göz önüne alındığında bu hamle denizcilik şirketlerinin ve küresel ticaretin sorunlarını hafifletecek bir adım olarak değerlendiriliyordu.

Abu Dabi’nin 80 kilometre kuzeyinde ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Katar istikametine bakan kıyısındaki Khalifa limanı, Çin’in “Deniz İpek Yolu” ya da bir başka deyişle Çin limanlarından Doğu Afrika ve Akdeniz’e uzanan deniz ticaret yolları planı “İnci Kolyesi Stratejisi” açısından da kritik bir öneme sahip.

Limanın genişletme çalışmalarının başlamasıyla beraber ABD istihbaratı 2021 yılının bahar aylarında Çin Halk Ordusu’na ait iki kargo uçağının Birleşik Arap Emirlikleri’ne indiğini tespit etti. Uçakların kargosu belirlenemedi ancak ABD uyduları BAE’yi yakın takibe aldı.

Bu takibin neticesinde ulaşılan sonuç, Çin’in COSCO ( China Ocean Shipping Group Company )  adlı denizcilik şirketini paravan olarak kullanarak Khalifa limanında gizli bir askeri tesis inşa ettiği oldu.

ABD, hali hazırda Birleşik Arap Emirlikleri’nin Huawei tarafından geliştirilen 5G teknolojisi kullanması nedeniyle Körfez ülkesine baskı uygulamaktaydı. Çin’in İran Körfezi’nde bir askeri tesis inşa ettiği ortaya çıkınca taraflar arasında gizli bir gerilim başladı.

ABD Başkanı Biden konuyla ilgili olarak Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zaid el Nahyan ile 2021 yılının Mayıs ve Ağustos aylarında iki telefon görüşmesi yaptı. Bu görüşmeleri Eylül ayında Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Türkiye’nin yakından tanıdığı bir isim olan ve şu anda ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörlüğünü yürüten Brett McGurk’un BAE’ye yaptıkları ziyaret izledi. Bu ziyarette ABD’nin elindeki kanıtlar masaya konuldu. Ardından bir ABD heyeti inşaat alanını ziyaret etti ve Çin’e ait askeri tesis olarak nitelenen yapıdaki çalışmalar durduruldu.

Çin Halk Cumhuriyeti tüm bu gelişmeler sürecinde sessizliğini korudu. Birleşik Arap Emirlikleri ise Khalifa Limanı’nda bir askeri tesis inşa edilmesine dair Çin ile anlaşma imzalanmadığını, inşa edilen tesisin niteliğinden habersiz olduklarını savundu.

Ancak bu açıklamalar ABD tarafını tatmin etmedi. Diplomatik ve askeri kaynaklara göre Çin ile telekomünikasyon ve lojistik alanında işbirliğine giren BAE’den bazı güvenlik garantileri istenmesi gündeme geldi.

Taraflar arasında alttan alta sessiz bir şekilde süren mücadele 14 Aralık 2021’de, BAE’nin F-35 almaktan ve 23 milyar dolarlık savunma anlaşmasından çekilmesi noktasına kadar geldi.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in 15 Aralık’taki Malezya ziyareti sırasında yaptığı açıklamalar ise tansiyonu düşürerek bu anlaşmazlığı mümkün olduğu kadar Çin’e koz vermeden çözmeyi hedefleyecek şekilde oldu. BAE’nin anlaşmadan çekilme açıklamasının ardından taraflar sessizliğe gömülürken, Viyana’da İran’ın nükleer programına ilişkin sürdürülen müzakerelerin sonucunun da bu pazarlığa etki edeceği anlaşılıyor. İran ile uzlaşma sağlanarak tansiyonun düşmesi halinde BAE’nin F-35 uçaklarına ya da ABD’den SİHA edinmeye de ihtiyaca kalmayabilir. BAE Veliaht Prensi el Nahyan’ın bölgedeki son ziyaretlerine bakacak olursak, Körfez ülkesinin elindeki bu parayı değişen bölgesel dengeler doğrultusunda farklı ülkelerden alım yaparak kullanması gündeme gelebilir.