Bloomberg: Çin, Trump ile mücadeleye hazırlanıyor!

Trump, gümrük vergisi gibi adımlarla yakın gelecekte Çin ile gerilimin artacağını ortaya koyuyor. Peki ABD ve Çin arasındaki rekabet Trump'ın yeni döneminde nasıl şekillenecek?

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından Bloomberg'de, Trump'ın 20 Ocak'ta göreve gelmesinden önce Çin'in Trump'ın hamlelerine karşı nasıl bir politika izleyeceğine dair adımlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Trump'ın Çin'e karşı gümrük vergisi dahil olmak üzere seçim vaatlerini hayata geçirmesi durumunda, Çin'in ABD ile diplomatik ve askeri diyaloglarını askıya alma ihtimalinin yüksek olduğu iddia edilen analizde, ABD'nin ise karşılık olarak Tayvan'a desteğini arttırarak hamle yapacağı değerlendirildi.

Analizde ayrıca; Çin'in ilk Trump döneminden aldığı tecrübelerle, önümüzdeki yılların çalkantılı geçebileceğini öngörerek, fırtınaya hazır olduğunun sinyallerini verdiği tespiti yapıldı.

İşte Bloomberg'de yayınlanan analiz:

ABD başkanlık geçiş sürecinin ortasındayken, dünyada ise çok sayıda nokta yeni gelişmelerle hareketlenmeye devam ediyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna'da avantaj elde etmek için şartları zorluyor. İsrail Hizbullah ve Hamas'ı yok etme hedefi ile saldırganlığına devam ediyor. Yemen'deki Husiler Kızıldeniz'deki saldırılarını yoğunlaştırıyor ve Çin lideri Xi Jinping küresel hedeflerinden vazgeçmeyeceğini ortaya koyuyor.

Çin lideri Xi Jinping geçen hafta sonu Lima'daki Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesinin oturum aralarında Joe Biden ile son kez görüşme gerçekleştirdi.

Biden için bu veda toplantısı, bir yandan ilişkileri istikrara kavuşturmaya çalışırken diğer yandan da yönetiminin 4 yıllık Çin'le rekabet sicilini görme şansı oldu.

Ancak Xi için toplantı farklı bir amaca daha hizmet etti. Çin lideri verdiği mesajlarla, dünyadaki diğer tüm liderler gibi, Biden'ın ötesine yani Trump'a odaklandığını ortaya koydu.

Görünen o ki Çin, Trump'ın gelişi ile birlikte ABD'nin müttefiklerini yabancılaştırma eğilimi ve Amerika'nın kendi içinde çatışma olasılığı göz önüne bulunduruyor ve Trump'ın başkanlığını bir fırsat görüyor.

Nitekim bu konudaki tehlikeler kendini göstermeye başladı. Trump, Çin'e karşı gümrük vergilerini artıracağını 20 Ocak gelmeden açıkladı.

Bu hamlenin ardından Çin'in, yakın zamanda yeniden kurulan diplomatik ve askeri diyalogları askıya alması, ABD'nin ise karşılık olarak Tayvan'a desteğini arttırması muhtemeldir.

Çin fırtınaya hazır olduğunu gösteriyor

Pekin'in bakış açısına göre önümüzdeki yıllar çalkantılı geçebilir ve bu yüzden Xi, fırtınaya hazır olduğunun sinyallerini veriyor.

Geçtiğimiz hafta Xi ve Biden'ın biraraya geldiği toplantının yapıldığı yer, Çin'e kendisini gösterme fırsatı verdi.

Xi, Latin Amerika'daki altyapı yatırımları, ticaret anlaşmaları ve genişleyen siyasi ve güvenlik ilişkilerinin bir parçası olarak Lima yakınlarında Çin tarafından inşa edilen devasa bir limanının kurdelesinin kesilmesine uzaktan katıldı.

Yani Pekin, Amerika'nın arka bahçesindeki varlığını arttırdığını, Biden'ın da katıldığı bir toplantıda gözler önüne sermekten çekinmedi.

Xi ayrıca Washington'a bazı açık uyarılarda da bulundu.

Çin lideri dört temel “kırmızı çizgi” vurgusu yaptı. Bunlar; Tayvan, “demokrasi ve insan hakları”, Xi'nin imzasını taşıyan Kuşak ve Yol Girişimi ve rekabet hakkı.

Xi'nin yaptığı uyarılara bakılacak olursa Çin, Trump bu konularda bastırırsa karşılık verecek adımları hayata geçirecek.

Bu arada Çin ekonomik savaş araçlarını da güçlendiriyor.

Pekin kısa süre önce grafit, alüminyum alaşımları ve magnezyum gibi dünya ekonomisi için kritik öneme sahip önemli metalleri hedef alan yeni ihracat kontrollerini duyurdu. Çin bu alanların çoğunda baskın bir konuma sahip.

Akıllı telefonlardan uçaklara kadar her şeyde kullanılan magnezyumun küresel üretiminin yaklaşık %80'ini gerçekleştiriyor.

Diğer yandan Çin silahlı kuvvetleri Tayvan'a yönelik bir işgal ya da ablukanın provasını yapmak üzere son dönemde onlarca tatbikat gerçekleştirdi.

Özellikle bağımsızlık yanlısı Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te'nin Mayıs ayındaki zaferi sonrası Çin, ada ülkesine olan ablukasını artırdı.

Ancak Çin için asıl mesele, Tayvan'ın boğazlar arası uzlaşmadan giderek uzaklaşan siyasetinden ve ABD ile gelişen askeri ve diplomatik bağlarıdır.

Trump'ın Çin'i baskılyacak olan politikaları karşısında Xi, askeri baskıyı arttırmak ve Tayvan'ın fiziksel kuşatmasını tamamlamak için her türlü bir fırsatı mutlaka değerlendirecektir.

İlk Trump yönetimi, ABD-Çin ilişkilerinin bugünkü rekabet dönemine girdiği andı. Ancak ikinci Trump döneminde bu durum daha da ileriye gidebilir.

Zira; Trump Çin'e karşı ekonomik adımlar başta olmak üzere sert politikalar yürütme sözünün arkasında dururken, Xi ise Trump göreve gelmeden önce bile, gerilimin tek yönlü olmayacağını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Kaynaklar

Tartışma