Bloomberg: Türkiye'de muhalefet Erdoğan'a meydan okurken, Kılıçdaroğlu'nu büyük bir zorluk bekliyor

Kılıçdaroğlu'nun kazanması halinde, Abraham Lincoln gibi tarihi bir figürün liderlik becerilerine ihtiyacı olacak. Kılıçdaroğlu için ortaklarını yönetmek, en az Erdoğan'ın mirasını devralmak kadar zor olabilir. 

1. resim

Türkiye'nin genel seçimi yaklaşırken, muhalefet bloğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı alt etmeye kararlı. 14 Mayıs'ta seçmenler, fiilen görevdeki cumhurbaşkanı Erdoğan ve onu yenmeye çalışacak olan muhalefet liderleri arasında bir seçim yapacak.

Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimleri, ülkenin cumhurbaşkanını seçmek için iki turlu bir sistem kullanırken, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 600 üyeyi seçmek için parlamento seçimleri ile eş zamanlı olarak yapılıyor.

Cumhurbaşkanlığı için muhalefetin adayı, dikkat çekici bir şekilde karizma eksikliği olan ancak diğer yandan deneyimli bir siyasetçi olan Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu.

Ayrıca Kılıçdaroğlu'nun arkasında, benzer niteliklere fazlasıyla sahip üç isim daha var. Bunlar; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara ve İstanbul'un sevilen belediye başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu.

Bu grup, Erdoğan'ın yıllardır karşılaştığı en güçlü meydan okumayı temsil ediyor ve bu birliktelik, cumhurbaşkanının uzun süredir hakim olduğu AK Parti'nin savunmasız olduğu bir dönemde ortaya çıktı.

Muhalefet seçim sürecinde, ekonominin durumuna ve hükümetin Şubat ayı başlarında Türkiye'nin güneydoğusunu harap eden depremlere verdiği tepkiye odaklanmak istiyor.

Kamuoyu yoklamaları, Millet İttifakı olarak bilinen muhalefet koalisyonunun AKP liderliğindeki Cumhur İttifakı'nın önünde olduğunu gösteriyor. Sonuç üzerine bahis oynayanlar arasında olan yabancı yatırımcılar da bu konuda iyimserlik belirtileri gösteriyor.

Aslında en güvenli tahminlerin odaklandığı nokta; tepedeki tonun değişimine dair yaşanan gelişmelerdir. Erdoğan hırçın olmasıyla ünlüyken, Kılıçdaroğlu olağanüstü derecede sakin olduğu için Gandhi'ye benzetiliyor.

Ancak müttefiklerini yanında tutmak için Kılıçdaroğlu'nun başka bir tarihi figürün liderlik becerilerine ihtiyacı olacak. Bu isim Abraham Lincoln.

Lincoln; Amerikan başkanıyken yaşanan iç savaş sırasında benzer bir süreç yaşadı. Bu dört Türk lider de aslında yakın arkadaş olmaktan oldukça uzak ve her biri başkan olma umutları besledi.

Ancak şimdi ironik bir şekilde, toplu olarak Erdoğan'ı yenmeye kararlılar.

Zorlu bir meydan okuma

Muhalefetin ortak platformundaki belki de en önemli taahhüt, Erdoğan'ın 2017'de referandumdan sonra elde ettiği başkanlık sistemine geçişi tersine çevirerek, parlamenter sisteme dönüş yapmak.

Ancak bu, tutamayacakları bir söz.

Anayasayı kökten değiştirmek için Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığını kazanması ve Millet İttifakı'nın mecliste beşte üç çoğunluk kazanması gerekecek. Ve bu pek olası değil. Bu değişiklik için yeni bir referandum çağrısı yapmak yeterli olacaktır. Ancak AKP, bununla dişe diş mücadele edecektir.

Yine de cumhurbaşkanlığını kazanması durumunda Kılıçdaroğlu, başkanlığın bazı yetkilerinden gönüllü olarak vazgeçebilecek ve kurumları güçlendirebilecek. Merkez bankası, bunun için iyi bir başlangıç olacaktır. Zira Türkiye'nin para politikası çok yüksek enflasyona ve para biriminin değer kaybına yol açmıştı.

Merkez bankası verilerine göre, yabancıların elindeki lira tahvilleri 2013'teki 72 milyar dolardan geçen ay 1.2 milyar dolara düştü. Resmi verilere göre, yabancı hisse senedi sahipliği ise, tarihsel ortalama olan %61'den %29'a düştü.

Özerk bir merkez bankası, tüm muhalefet partilerinin gerekli gördüğü, Türk ekonomisinde kapsamlı bir reform için hayati öneme sahiptir. Pennsylvania Üniversitesi Wharton School'da finans profesörü ve Akşener'in politika danışmanı olan Bilge Yılmaz, Bloomberg News'e “Mevcut sistem sürdürülemez” açıklamasında bulundu. Muhalefet kazanırsa Yılmaz'a en üst düzey ekonomik rolün verilmesi bekleniyor.

Elbette, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olması durumunda onu bekleyen tüm zorluklar Erdoğan'ın eseri olmayacak. Bazıları, ekibinin hırslarından ve gündemlerinden kaynaklanabilir.

Dört siyasi lider ideoloji konusunda ayrılıyor: Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu sosyal demokrat, Akşener milliyetçi ve Yavaş ikinci kamptan birinci kampa geçti.

Diğer yandan destekçileri tarafından "Asena" veya dişi kurt olarak adlandırılan Akşener, sürekli bir kaçış riski taşıyor. Daha Mart ayı başlarında, dört liderin olduğu masadan ayrıldı.

Kılıçdaroğlu kazanırsa, diğer üç ismin cumhurbaşkanı yardımcısı olması bekleniyor. Bu, herhangi bir hükümet için alışılmadık, istikrarsız bir düzenleme. Zira onları yönetmek, en az Erdoğan'ın mirasını devralmak kadar zor olabilir.

Kaynaklar

Tartışma