gdh'de ara...

Breaking Defence: Münih Güvenlik Konferansı ve "Batı'nın aciliyet sorunu"

Münih Güvenlik Konferansı'na NATO ülkelerinin savunma endişeleri damgasını vurdu. NATO ülkelerinin uzun bir çatışmaya hazırlıklı olmadığı gerçeği ve beklentiler...

1. resim

Münih Güvenlik Konferansı her zaman askeri ve diplomatik alanlardaki zorlukların tartışıldığı bir forum olmuştur. Ancak Avrupa'nın merkezinde yaşanan gerçek bir savaş, bu yılki konferansı son otuz yılınkinden çok farklı kıldı.

Temel düzeyde silah sistemleri ve satın almaların merkezde olduğu bir Münih Güvenlik Konferansı, aslında konferansın geleneksel odağından saptığının bir göstergesi oldu. Zira; daha çok soyut politika meseleleriyle tanınan forumda, “Diyalog düzeylerinin artması” veya “uluslararası toplum içinde yeni yapılar inşa etmek” ile ilgili temalar görüşülüyordu. Ancak bu defa, politikacılar bunun yerine, silah sistemleri ve savunma üretiminin somut gerçeklerini tartışmak gibi alışılmadık bir girişimde bulundu.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bir yıl sonra, konferansın ana temasının Soğuk Savaş sonrası Avrupa uluslarının savunma bütçeleri için norm ve harcama seviyeleri olması belki de şaşırtıcı değil.

Rusya'nın işgali, savunma sanayinin daha önce pek çok kişi tarafından takdir edilmeyen bir dereceye kadar önemli olduğunun giderek daha fazla anlaşılmasını sağlıyor. Kısa vadede, çizelge dışı mühimmat tüketim oranı mevcut üretim temposunu aşmaya başladı ve bu konuda Batı'nın bir aciliyet sorunu var.

Çatışmanın üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen görünürde herhangi bir çıkış yolu olmaması bu tedirginliği daha da artırıyor. Herhangi bir potansiyel ateşkes senaryosunun olmaması, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından da duyuruldu.

Zelensky; Ukrayna'nın Putin'in ordusuna karşı mücadelesini karakterize etmek için İncil'deki bir benzetmeye başvurarak, “hayatımızı mahvetmeye gelen Golyat'ı yenmekten başka alternatif yok. Davut burada ve savaşıyor, ancak İsrail'den Davut'un Sapanını henüz almadık.” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy'nin bu ifadeleri, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu istediği silahları Kiev'e tedarik etmeye ikna etmeye yönelik bir girişim olarak algılanabilir.

Kiev aylardır İsrail'in Ukrayna ordusuna gelişmiş silahlar sağlayan ülkeler listesine katılması için kulis yapıyor. Ancak İsrail, bugüne kadar Rusları düşmanlaştırmaktan kaçınmak için sadece savunma amaçlı yardım sağladı.

Konuşmasının sonlarına doğru bir kez daha aynı konuya dönen Ukrayna Devlet Başkanı, toplanan delegelere “Davut, Golyat'ı konuşmaların gücüyle değil, eylemlerin gücüyle yendi. Sapanı güçlendirmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Almanya'nın değerlendirmesi

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ise konferansta, ülkesinin ordusuyla ilgili pek de olumlu olmayan olağandışı ifşaatlar yaptı.

Almanya'nın savunmaya hazır olmadığını ve silahlı kuvvetlerdeki durumun dramatik olduğunu belirten Scholz, ülkesinin askeri harcamalarını GSYİH'nın yüzde 2'sine kadar çıkaracağını belirtti.

Scholz ayrıca, ülkesindeki kuruluşların savunma üretimlerini artıracaklarını da açıkladı.

Ukrayna'ya gönderilecek olan Leopard 2 tanklarının bir kısmı Almanya'da depoda ve cepheye gönderilmeden önce önemli ölçüde yenilenmesi gerekecek. Scholz konferansta 14 tankın "çok yakında" Ukrayna'ya gideceğini duyururken, diğer tankların oraya ne kadar çabuk gidebileceği konusunda bilgi vermedi.

Tüm bunlar Alman savunma sektörü için zor bir iş olsa da, ABD için bile çok ciddi darboğazlar var. Mühimmat arzına yönelik bitmeyen talebin yanı sıra Washington, Ukrayna'nın hava gücü ihtiyaçları için hala bir çözüme ulaşmadı.

Hava gücü sorunu

Batılı müttefikler ve ABD arasında Ukrayna'ya ABD yapımı F-16 sağlamak için görüşmeler yürütülüyor. Ancak bu göründüğünden daha karmaşık.

Breaking Defence'a konuşan askeri yetkililer; F-16 ile ilgili en pratik çözümün, Ukrayna'ya F-16C verilmesi ve bu uçakların Polonya'daki personel tarafından bakım ve desteğinin yapılması olduğunu açıkladı.

Önerilen diğer seçenek ise, Ukraynalıların Fransa'dan bazı eski Mirage 2000 modellerini alması olarak düşünülüyor. Zira bu uçaklardan bazıları yeni Rafale modelleri envantere girdikçe Fransa tarafından kullanımdan kaldırılıyor.

Farklı Avrupa uluslarının hepsinin hemfikir göründüğü şey ise; NATO ittifakı ülkelerinin hiçbirinin bu kadar uzun ve yoğun bir çatışmaya hazırlıklı olmadığıdır.

Tartışma