CNN International : Avrupa seçim sonuçları ABD için ne anlam ifade ediyor?

ABD'nin önde gelen yayın organlarından CNN International'da, Avrupa Parlamentosu seçimleri ile ortaya çıkan yeni gerçekliğin ABD'de gerçekleşecek olan seçimler için olası etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Trump'ın Beyaz Saray yarışını belirleyecek olan seçimlerde, AB seçimlerinde aşırı sağın uyguladığı stratijiye benzer bir yol izlediğine dikkat çekilen analizde, özellikle Fransa'nın önümüzdeki günlerde gerçekleşecek seçim sonuçlarının ABD tarafından yakından takip edilmesi gerektiği tespiti yapıldı.

İşte CNN International'da yayınlanan analiz:

Haziran 2016'da İngiltere, Donald Trump'ın birkaç ay sonraki şok seçim zaferinin habercisi olan bir hamle ile Avrupa Birliği'nden ayrılma yönünde oy kullanmıştı.

Şimdi ise, yani Haziran 2024'te, birçoğu Trump'ın popülist milliyetçiliğini, göçmen düşmanlığını, yıkıcı ekonomik mesajlarını ve yönetici elitlere ve küreselci kurumlara yönelik küçümsemesini paylaşan aşırı sağcı adaylar AB seçimlerinde büyük kazanımlar elde etti.

Benzer bir süreç yeniden mi yaşanacak?

ABD'li seçmenler yabancılardan talimat almazlar ve eyalet eyalet yapılan Amerikan başkanlık seçimleri Avrupa Birliği'ndekilerden çok farklıdır. Ayrıca, Trump'ın sekiz yıl önceki zaferinin Brexit'ten çok Demokrat Hillary Clinton'ın kampanyasındaki eksikliklerle ilgiliydi.

Yine de, ABD Başkanı Joe Biden endişelenmeli. Zira Trump, Beyaz Saray yarışını belirleyecek olan ve AB seçimlerinde ortaya çıkan benzer bir statejiyi eyaletlerde sert bir şekilde işliyor.

Avrupa seçimlerinden çıkarılacak derslerden birisi, enflasyon çağında iktidarların hoşnutsuz seçmenlere karşı savunmasız olduklarıdır.

Biden İtalya'daki G7 zirvesinde, siyasi olarak zayıflamış diğer dört Batılı lider ile görüşecek. Özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz Avrupa seçimlerinde aldıkları yenilginin şokunu yaşıyor.

Diğer yandan Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun düşük onay oranları, Liberal Partisini gelecek yılın sonunda yapılacak seçimlere bile götüremeyebileceği anlamına geliyor. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın 14 yıllık Muhafazakar iktidarının ardından önümüzdeki ay yapılacak genel seçimlerde silinip gitmesi bekleniyor.

İronik bir şekilde G7'deki en güvenli Avrupalı lider, İtalya'nın sağcı başbakanı Giorgia Meloni olacak. Meloni'nin partisi hafta sonu büyük bir zafer kazanarak AB'deki en güçlü liderlerden biri haline geldi.

Trump, birçok açıdan, tartışmalı bir Beyaz Saray mirasına sahip olan ve iki kez suçlanmış ve hüküm giymiş eski bir başkan olarak seçimlere girecek. Ve popülist milliyetçilik her yerde yükselişte değil.

Biden, 2022'de GOP'taki "Amerika'yı Yeniden Büyük Yap" etkilerine karşı şaşırtıcı derecede başarılı bir ara seçim kampanyası yürüttü. İngiltere'de İşçi Partisi'nin önümüzdeki ay yeniden iktidara gelmesi, yükselen sağ partilerin eğilimini tersine çevirecektir.

Macron ise, Marine Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Ralli partisinin yükselişine, seçim sonrası televizyon stüdyolarında yaptığı konuşmayı izleyen yorumcuları hayrete düşüren cesur bir hamleyle karşılık verdi. Parlamentoyu feshetti ve yeni seçim çağrısı yaptı.

Fransa seçimleri, ülkenin iki turlu seçim sisteminde hiçbir zaman cumhurbaşkanlığını kazanmayı başaramayan aşırı sağcı göçmen karşıtı Ulusal Cephe'nin bir evrimidir. Le Pen şimdi daha geniş bir seçmen kitlesine hitap etmek için hazır görünüyor.

Avrupa seçimlerinde hezimete uğrayan merkezci bir partinin lideri olan Macron, yasama seçimlerindeki yüksek katılımın bu eğilimi tersine çevirebileceğini düşünüyor olabilir. Seçim sonrası Parlamento'da aşırı sağ karşıtı bir koalisyon da ortaya çıkabilir.

Macron, ekonomiden umudunu kesen seçmenlere ülkelerinin temel değerlerini korumaları için üstü kapalı bir şekilde yalvarıyor ve açıklamasını "demokrasimize güven" eylemi olarak faturalandırıyor.

Bu, Biden'ın geçen hafta Normandiya Çıkarması'nın 80. yıldönümü anma törenlerinde Macron'un yanında dile getirdiği, Amerikan demokrasisinin büyük bir tehlike altında olduğu ve seçmenler tarafından kurtarılması gerektiği uyarısına oldukça benziyor.

Bu nedenle Beyaz Saray, 7 Temmuz'da Fransa'da yapılacak seçim sonuçlarını Pazar günkü AB seçimlerinden çok daha fazla yakından izleyecek.