Newsweek: Türkiye hedefleri için Suriye'de istediği ortamı yakaladı!
Biden yönetimi Suriye'de yeni bir düzenin kurulması konusunda eli kolu bağlı bir yaklaşım sergiliyor. Türkiye, etkisini daha da artıracağı ve Suriye'de tehlike olarak gördüğü gruplara karşı hedefine ulaşacağı bir ortamı yakaladı!
ABD'nin önde gelen yayın organlarından Newsweek'de, Esad rejiminin çökmesinin ardından Suriye'de yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Suriye'de yönetimi ele alan HTŞ'nin ilk açıklamalarının ve uygulamalarının olumlu değerlendirildiği belirtilen analizde, ABD'nin ise HTŞ'yi terör örgütleri listesinden çıkarmayı düşündüğüne dair gelişmeler olduğuna dikkat çekildi.
Analizde ayrıca; gelinen noktada ABD'nin Suriye'de eli kolu bağlı bir yaklaşım sergilerken, Türkiye'nin Suriye'de tehlike olarak gördüğü gruplara karşı hedeflerine ulaşmak için istediği ortamı yakaladığı tespiti yapıldı.
İşte Newsweek'de yayınlanan analiz:
Suriye'de Esad hanedanlığının yıkılmasının ardından ülkeden varlığı bulunan yabancı güçler, baş döndürücü bir durumla başa çıkmaya çalışıyor.
Suriye halkı da aynı durumda. Kimse Beşar Esad'ın düşüşünün yasını tutmazken Esad sonrası Suriye'yi nelerin beklediğine dair korkular yaşıyorlar.
Esad rejiminin ardından görünürde yönetimi alan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani doğru şeyler söylüyor. Hatta öyle ki; ülkenin bir kaosa gitmemesi için Esad rejimi bürokratlarını toptan görevden almak yerine onlara işlerinin başına dönmelerini emrediyor.
Suriye'nin azınlık topluluklarına korkacakları bir şey olmadığı konusunda güvence veriliyor. Hem Suriye'nin büyük şehirlerinde güvenliği sağlamak hem de olası bir silahlı muhalefetin önünü kesmek için askere alınan Suriyeli askerlere af çıkarılıyor.
Diğer yandan; yakın zamana kadar İdlib'i “demir yumrukla” yöneten HTŞ, ABD ve Birleşmiş Milletler tarafından yabancı terör örgütü olarak tanımlanmaya devam ediyor.
Biden yönetimi HTŞ'nin listeden çıkarılıp çıkarılmayacağını tartışıyor olsa da ABD'li yetkililer Jolani'nin kapsayıcı sözlerinin eylemle desteklenmedikçe bir anlam ifade etmeyeceğinin de farkında.
Bugün Suriye'de bilinen tek şey Esad rejiminin gitmiş olduğu ve artık yeni bir Suriye gerçekliğini ortaya çıktığı. Bunun dışında, HTŞ'nin iktidarı nasıl paylaşacağı ve hatta paylaşıp paylaşmayacağı da dahil olmak üzere cevaptan çok soru var.
HTŞ yetkilileri Şam'daki iktidar boşluğunu doldurmak için geçici bir yönetim kurmaya çalışıyor.
Yabancı güçler
Bu arada Suriye'nin dış paydaşları Esad rejiminin çöküşünün ardından ülkede etkin olmak için adımlar atıyor.
Esad'ın devrilmesinden bu yana İsrail'in 500 Suriye askeri hedefini vurduğu bildirilirken, İsrailli yetkililer stratejik silah sistemlerinin kötü niyetli kişilerin eline geçmesini engellemek için böyle bir kampanya yürüttüklerini söylüyor.
Bu saldırıların bazılarında İsrail Donanması da yer aldı ve Suriye deniz filosundan geriye kalanları, gemi savar füzeleri içeren tekneler de dahil olmak üzere imha etti.
İran'la stratejik ortaklığı nedeniyle Esad'a karşı çıkan ama yine de İsrail-Suriye sınırını sessiz tutma becerisini takdir eden İsrail, şimdi yanı başında aşırılık yanlısı bir koalisyonun iktidarda olması ihtimaliyle karşı karşıya olabileceğini düşünüyor.
Türkiye çok aktif
Türkiye Suriye'deki yeni yönetimle en yakın ilişkileri olan ülke olarak dikkat çekiyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en büyük endişesi, Türkiye'nin güvenliğine doğrudan tehdit olarak gördüğü gruplar.
Türkiye, bu grupları sınırından uzaklaştırmak ve de-facto bir “Kürt devletinin” kurulmasını engellemek için Suriye içinde üç operasyon gerçekleştirdi. Türkiye'nin desteklediği savaşçılar o zamandan bu yana sınır bölgesinin bazı kısımlarını kontrol ediyor.
Esad rejiminin çöküşünün ardından ise Türkiye, etkisini daha da artıracağı ve Suriye'de tehlike olarak gördüğü gruplara karşı hedefine ulaşacağı bir ortamı bulmuş görünüyor.
Nitekim; 2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeyinde Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) elinde bulunan Menbiç kenti, Türkiye destekli Suriye Ulusal Ordusu'nun eline geçti. Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar, IŞİD'in ölümcül saldırısına direnmesiyle ünlenen Kobani'de SDG ile savaşıyor.
Amerika Birleşik Devletleri de resmin içinde olmaya çalışıyor ancak, Biden yönetimi Suriye'de yeni bir siyasi düzenin kurulması konusunda eli kolu bağlı bir yaklaşım sergiliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington'un ülkenin tüm halkına saygı duyan herhangi bir Suriye hükümetini destekleyeceğini belirtirken bile tedirgin olduğunu açığa vuruyor.
Diğer yandan ise ABD Hava Kuvvetleri, 8 Aralık'tan itibaren DEAŞ mevzilerine yönelik son zamanlardaki en büyük saldırılarından birini gerçekleştirerek Suriye'nin orta kesimlerinde 75 hedefi vurdu.
ABD'nin şu anki pozisyonu en iyi şu şekilde özetlenebilir: Suriyeliler hangi hükümeti kurarsa kursun saygı duyacağız ancak yeni hükümet onaylamasa bile Suriye içinde askeri harekat yapma hakkımızı saklı tutuyoruz.