Donald Trump A takımını seçiyor: İsrail yanlısı isimler ön planda
ABD'nin 47 başkanı seçilen Donald Trump, birlikte çalışacağı isimleri açıklamaya başladı. Açıklanan isimlerin İsrail yanlısı olması ve Türkiye düşmanlığı dikkat çekiyor.
Donald Trump, 20 Ocak 2025'te başlayacağı ikinci başkanlık dönemi için kabinesini şekillendirme çalışmalarına devam ediyor.
Trump'ın seçtiği isimlerin ortak özelliği İsrail yanlısı olmaları. Seçilen hemen her adayın İsrail'e destek veren açıklamalarda bulunması ve Yahudi lobisi ile derin bağlara sahip olması göze çarpıyor.
Söz konusu isimler, Donald Trump'ın aday göstermesi ve Senato tarafından onaylanması süreçlerinin ardından, Trump'ın yemin etmesiyle görevine başlayacak.
Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'ne azılı Türkiye düşmanı bir isim seçildi
Donald Trump, Ulusal İstihbarat Direktörü olarak Hawaii Temsilcisi Tulsi Gabbard'ı seçti. Gabbard, kabinede İsrail'ie en yakın isimlerden birisi olmasıyla biliyor. Türkiye düşmanlığı ile ön plana çıkan Tulsi Gabbard, zamanında Türkiye'nin Suriye'deki operasyonlarını eleştirmiş ve sözde Ermeni soykırımının ABD kamuoyunda öncü savunucularından birisi olmuştu.
"Osmanlı İmparatorluğu'nun, Ermenilere ve Hristiyanlara etnik temizlik yaptığını ortaya koyan Amerikalı diplomatlar ve misyonerlerdi."
— gdh (@gundemedairhs) November 14, 2024
Donald Trump'ın Ulusal İstihbarat Direktörlüğüne seçtiği siyonist Tulsi Gabbard'ın, 2019 yılında Ermeni soykırımı yalanı ile ilgili yaptığı… pic.twitter.com/IzntTwQz1R
Öte yandan Tulsi Gabbard, 2020 yılında yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı son derece hadsiz ithamlarda bulunmuş ve direkt olarak Türkiye'yi hedef almıştı.
Türkiye'ye saldırmayı adet haline getiren Gabbard, Türkiye'nin Suriye'deki Kürtlere soykırım yaptığını öne sürerek sözde Ermeni soykırımına atıfta bulunmuş ve "Tarihin tekerrür etmesine izin verilmemesi" gerektiğini savunmuştu.
Tulsi Gabbard'ın, İsrail lobisi AIPEC'ten yaklaşık 40 bin dolar aldığı da ortaya çıkan başka bir gerçekti. Gabbard, İsrail'in lehinde lobicilik faaliyetlerine destek vererek Tel Aviv'in ABD'deki menfaatlerini savunan radikal isimlerden birisi.
"İsrail Birleşik Devletleri"
— gdh (@gundemedairhs) November 13, 2024
Donald Trump'ın Ulusal İstihbarat Direktörlüğüne seçtiği Tulsi Gabbard'ın, Yahudi lobisi AIPEC'ten yaklaşık 40 bin dolar fon aldığı ortaya çıkmıştı. pic.twitter.com/Pp5YrTjlkx
"Erdoğan bizim dostumuz değil. O dünyanın en tehlikeli diktatörlerinden biridir ve ABD hükümeti ile medyasının bu İslamcı megaloman ve El Kaide ortakları ile işi olmamalıdır."
— gdh (@gundemedairhs) November 14, 2024
Donald Trump'ın Ulusal İstihbarat Direktörü olarak seçtiği siyonist Tulsi Gabbard'ın, 2020 yılında… pic.twitter.com/8XsDEuMqlv
Sunuculuktan Savunma Bakanlığına
Donald Trump'ın Savunma Bakanlığı gibi bir pozisyona Fox News sunucusu Pete Hegseth'i aday göstermesi, ABD kamuoyunda ciddi tepkiye neden oldu.
Trump, Hegseth'i "Sert, zeki ve Önce Amerika'ya inanan biri" olarak nitelendirse de, adaylığı kendi partisi Cumhuriyetçiler arasında bile tepki gördü.
Afganistan ve Irak'ta görev yapan Hegseth, 2014 yılında Fox News'e katılarak medya sektörüne girmişti. Pentagon'daki üst düzey yetkililerin, Hegseth'i deneyimsiz bulduğu konuşuluyor.
Hegseth'in yeni kabinede İsrail'e en yakın isimlerden birisi olması bekleniyor. Hegseth, İsrail sevgisini hiçbir zaman gizlememiş, 2016 yılında verdiği bir röportajda şu açıklamalarda bulunmuştu:
Bu, göz ardı edilebilecek mistik bir toprak parçası değil. Bu, Tanrı'nın seçilmiş halkının hikayesi. Bu hikaye 1776'da, 1948'de veya BM'nin kurulmasıyla sona ermedi. Tüm bunlar bugün hala yankılanıyor.
Adaylığının Senato tarafından onaylanması halinde Hegseth, İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarından Rusya-Ukrayna savaşına, Rusya ile Kuzey Kore arasındaki genişleyen ittifaktan Çin'in yükselişine kadar bir dizi küresel çatışmayı ele almak gibi zorlu bir görevle karşı karşıya kalacak. Deneyimsizliğiyle bilinen Hegseth'in küresel konularla nasıl başa çıkacağı belirsizliğini koruyor.
İç Güvenlik Bakanlığı'na radikal İsrail yanlısı
Donald Trump, İç Güvenlik Bakanlığı'na Dakota Valisi Kristi Noem'i aday göstererek bir başka radikal İsrail yanlısına daha kabinede görev vermiş oldu. Kristi Noem'in geçmişte İsrail'e destek verdiği açıklamaları, seçilmesi ile birlikte tekrardan sosyal medyada gündem oldu.
Donald Trump, İç Güvenlik Bakanlığına aday gösterdiği Kristi Noem hakkında şu cümleleri kurdu:
Kristi sınır güvenliği konusunda çok güçlü. Biden kaynaklı sınır krizinde Teksas'a yardım etmeleri için Ulusal Muhafız askerlerini gönderen ilk valiydi. Toplamda sekiz kez gönderildiler.
Radikal bir İsrail yanlısı olmasıyla ön plana çıkan Kristi Noem, geçtiğimiz mart ayında Yahudileri "Seçilmiş halk" olarak nitelendirerek onlara karşı her türlü eleştiriyi suç sayan bir yasa teklifini ortaya atmıştı.
Donald Trump, ABD İç Güvenlik Bakanlığı için Dakota Valisi Kristi Noem'i seçti.
— gdh (@gundemedairhs) November 13, 2024
Kristi Noem, 8 Mart tarihinde İsrail'i eleştirenlerin cezalandırılmasını içeren "Tanrı'nın Seçilmiş Halkının Güvenliğini Sağlamak" başlıklı bir yasa teklifini öne sürmüştü. pic.twitter.com/BIoUFEZMdr
Öte yandan Kristi Noem, İsrail hayranlığını bir adım öteye götürerek, küçükken babasının ailesini bir araya topladığını ve İsrail için dua ettiğini söylemişti. Bu kadar radikal bir siyonizm yanlısının ABD gibi çok uluslu bir ülkede ve iç güvenlik gibi hayati bir bakanlıkta Yahudi olmayanlara karşı nasıl bir politika izleyeceği merak konusu oldu.
Donald Trump'ın, ABD İç Güvenlik Bakanı olarak seçtiği Kristi Noem:
— gdh (@gundemedairhs) November 13, 2024
Ben büyürken babam her zaman ailemizi bir araya toplardı ve İsrail için dua ederdik. pic.twitter.com/GYcTq0IwlY
Elon Musk'a kabinede önemli görev
Trump ayrıca Tesla ve SpaceX'in CEO'su Elon Musk'ın girişimci Vivek Ramaswamy ile birlikte Hükümetin Verimliliği Bakanlığı'nı devralacağını açıkladı.
Trump yaptığı açıklamada konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
Bu iki büyük Amerikalı birlikte, ‘Save America’ hareketi için büyük önem taşıyan hükümet bürokrasisini ortadan kaldırmak, aşırı düzenlemeleri azaltmak, savurgan harcamaları kesmek ve federal kurumları yeniden yapılandırmak için yönetimimin önünü açacak.
Elon Musk, kampanya sürecinde Donald Trump'a destek veren ünlü isimlerin başında geliyor. Öyle ki Musk, Donald Trump'a oy veren birçok kişiye 1 milyon dolar değerinde hibede bulunacağını açıklamış ve Demokrat Parti kanadından tepki görmüştü.
Donald Trump'ın başkanlık yarışını kazanmasının ardından Elon Musk'ın kişisel servetinde önemli bir artış olmuştu.
300 milyar doları aştı!
— gdh (@gundemedairhs) November 9, 2024
💢 Elon Musk'ın şirketi Tesla'nın hisseleri, seçim sonrası yüzde 28 yükseldi.
💢 Musk, servetine 50 milyar dolar daha ekledi.
💢 Bloomberg Milyarderler İndeksi'ne göre Musk, 314 milyar dolarla en zenginler listesinin ilk sırasında yer alıyor. pic.twitter.com/q0dpMKcqDj
Öte yandan Elon Musk'ın medya gücü ve sahibi olduğu X platformu, ABD'li seçmen üzerinde büyük bir etki oluşturmasını sağladı. ABD kamuoyunda Elon Musk'ın oynadığı rol, Trump'ın yeniden seçilmesinde anahtar faktör olarak görülüyor.
Dışişleri Bakanlığı'na Çin ve İran karşıtı isim
Donald Trump, yeni kabinesinde Marco Rubio'nun Dışişleri Bakanlığı görevini üstleneceğini açıkladı. Marco Rubio, özellikle Çin, İran, Venezuela ve Küba'ya karşı sert tutumuyla tanınıyor.
Rubio, 2011 yılından bu yana Senato'da görev yapan ve dış ilişkiler komitesinde görev alan bir isim.
Donald Trump ile Marco Rubio'nun dalgalı bir ilişkisi bulunuyor.
2016 Başkanlık Seçimi döneminde Trump, Rubio’yu “Küçük Marco” diye küçümsemiş ve Rubio da ona sert bir şekilde yanıt vermişti. Trump'ı meşhur sloganı "Amerika'yı yeniden büyük yap" ile hedef alan Rubio, onun Amerika'yı büyük yapmak yerine "turuncu yapacağını" söylemişti.
Ancak Trump’ın 2016’daki zaferinden sonra Rubio, Trump ile barıştı. Gayriresmi dış politika danışmanı olarak Trump'a hizmet vermesinin yanı sıra Trump'a 2020’de Biden ile yapacağı ilk münazaraya hazırlanmasında yardımcı oldu.
Marco Rubio, yalnızca İsrail yanlısı olmasıyla değil, FETÖ'ye verdiği destekle de biliniyor. 2019 yılında FETÖ'cü Enes Kanter ile bir araya gelen Rubio, "Bu genç adamın, Türk vatandaşlarının hakları için ayağa kalkma cesaretinden etkilendim." ifadesini kullanmıştı.
"Onlar birer hayvan!"
İsrail'e yakın isimlerden olan Marco Rubio, siyonistlerin Gazze'de işlediği katliamlara destek vermesiyle de ön plana çıkan bir isim. Rubio'nun geçmiş dönemlerde Hamas hakkında sarf ettiği hakaret dolu sözler, onun Dışişleri Bakanlığı döneminde ABD dış politikasının hangi yönde şekilleneceğine dair ipuçları barındırıyor.
Rubio, kendisine Gazze'de ateşkesi destekleyip desteklemeyeceği ile ilgili soru soran bir gazeteciye "İsrail'in, her bir Hamas unsurunu yok etmesini istiyorum. Onlar vahşi birer hayvan" cevabını vermişti.
"İsrail'in, her bir Hamas unsurunu yok etmesini istiyorum. Onlar vahşi birer hayvan"
— gdh (@gundemedairhs) November 12, 2024
Donald Trump'ın Dışişleri Bakanı olarak seçtiği Marco Rubio'nun, geçtiğimiz sene Gazze ve Hamas ile ilgili yaptığı açıklamalar sosyal medyada tekrardan gündem oldu. pic.twitter.com/4KM3QYMpLo
Adalet Bakanlığı'na Matt Gaetz aday gösterildi
Donald Trump, Adalet Bakanlığına Florida'dan Kongre üyesi Matt Gaetz'i aday gösterdiğini açıkladı.
42 yaşındaki Gaetz'den övgüyle bahseden Trump şu ifadeleri kullandı:
Matt, Adalet Bakanlığında acilen ihtiyaç duyulan reformu gerçekleştirmeye odaklanmasıyla Kongre'de kendini gösteren, William&Mary Hukuk Fakültesinde eğitim almış, son derece yetenekli ve azimli bir avukattır.
Kabinedeki diğer isimlerin aksine Matt Gaetz, İsrail'e fon sağlanmasına zaman zaman karşıt tutumuyla biliniyor. Gaetz, yabancı ülkelere verilen fonların ABD ekonomisinin belini büktüğünü öne sürerek İsrail'e yardım sağlanmasına destek vermeyeceğini belirtmişti.
Öte yandan Matt Gaetz, Ukrayna'ya yardım sağlanmasından rahatsız olan isimlerden bir diğeri. Gaetz, yaptığı bir konuşmada "ABD, Rus işgaline karşı mücadele eden Ukrayna'ya yeterince para gönderdi. Artık Volodomir Zelenskiy'e barış için çabalamasını söylemeliyiz." ifadelerini kullanmıştı.
Matt Gaetz'in, ABD'nin sınır güvenliği ve yargı sistemi üzerinde etkili bir bakanlık dönemi geçirmesi bekleniyor.
Sınırların korunması "Şahin" bir isme emanet
Donald Trump, eski Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza vekili Tom Homan'ın yeni yönetiminde "sınır çarı" olarak görev yapacağını açıkladı.
Tom Homan, özellikle yasadışı göçmenlere yönelik sert tutumuyla bilinen bir isim. Donald Trump'ın seçim kampanyası boyunca üstüne basa basa söylediği "Sınır güvenliği" söylemi, Tom Homan'ın çalışma tarzıyla örtüşüyor.
Trump, Tom Homan ile ilgili sosyal medya hesabından açıklamada bulundu:
ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) eski direktörü ve sınır kontrolü konusunda önde gelen bir uzman olan Tom Homan'ın, ulusumuzun sınırlarından sorumlu olmak üzere Trump yönetimine katılacağını duyurmaktan memnuniyet duyuyorum.
Tom Homan, göçmenler konusunda zaman zaman radikal söylemleri sebebiyle eleştirilen bir isim. Homan, verdiği bir röportajda yasadışı göçmenlerin, gerekirse "Tüm aileleri ile birlikte sınır dışı edilebileceğini" vurgulamıştı.
Donald Trump'ın yeni yönetimde Sınır Güvenliği Sorumlusu olarak atayacağını açıkladığı Tom Homan'ın göçmenlerin sınır dışı edilmesiyle ilgili sözleri, sosyal medyada geniş yankı buldu.
— gdh (@gundemedairhs) November 11, 2024
🗣 60 minutes spikeri:
Aileleri ayırmadan insanları sınır dışı etmenin başka bir yolu yok mu?… pic.twitter.com/mv5Gks2voM
CIA'in başına eski Ulusal İstihbarat Direktörü aday gösterildi
Donald Trump, Merkez İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) Direktörlüğü için ise John Ratcliffe'i aday gösterdi. John Ratcliffe, uzun süredir ABD istihbaratında aktif olarak görev yapan bir isim.
Ratcliffe, katı bir İsrail yanlısı olmasıyla bilinmekle beraber Joe Biden yönetimini, istihbarat kaynaklarını Hamas'tan uzaklaştırmakla ve dolaylı olarak 7 Ekim saldırısına neden olmakla suçlamıştı.
Öte yandan Ratcliffe, İran'a karşı sert tutum takınmasıyla bilinen bir isim. Ratcliffe, İran'a karşı daha sert bir politika izlenmesini ve İsrail'in güvenliğinin garanti altına alınmasını savunuyor.
Ratcliffe 2020 yılında Joe Biden'ın kazandığı başkanlık seçimlerinden haftalar önce, e-postalarla ABD'deki seçimleri manipüle etmeye çalıştığı iddiasıyla İran'ı sorumlu tutmuştu.
Ratcliffe, Çin'e karşı da sert tutum takınıyor. Çin'e defalarca uyarıda bulunan Ratcliffe, Çin'i ABD çıkarları ile özgür dünyanın geri kalanı için en büyük tehdit olarak nitelendirmişti.
Trump'tan İsrail'e "Siyonist" büyükelçi
Donald Trump, İsrail Büyükelçiliğine ise Filistin karşıtı açıklamalarıyla tanınan eski Arkansas Valisi Mike Huckabee’yi aday gösterdi.
Huckabee, kabinede birden fazla İsrail yanlısı bakan adayı bulunmasına rağmen aralarında belki de siyonizme en yakın olanı.
Huckabee, 1973’ten bu yana İsrail’e düzenli ziyaretler gerçekleştiriyor. Birçok evanjelist tura liderlik yaptı. Huckabee, uluslararası hukukta yasadışı kabul edilen Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerini destekliyor.
Huckabee, 2017’de İsrail’in en büyük yerleşimlerinden Maale Adumim’in genişletilmesi törenine katıldı. 2018’de Efrat yerleşiminde inşaat çalışmalarına destek verdi.
"Batı Şeria diye bir yer yok"
Mike Huckabee, İsrail'e yaptığı bir ziyarette “Batı Şeria diye bir yer yok, orası Yahudiye ve Samarya" açıklamasında bulunmuştu.
"Batı Şeria diye bir yer yok. Orası Yahudiye ve Samarya."
— gdh (@gundemedairhs) November 13, 2024
Donald Trump'in ABD'nin İsrail Büyükelçiliğine seçtiği Mike Huckabee'nin 2017'de yaptığı siyonizme destek konuşması sosyal medyada tekrardan gündem oldu. https://t.co/bpPXjyyItC pic.twitter.com/Q6n8t1ovBP
Huckabee iki devletli çözüme karşı çıkıyor. Filistin devletinin İsrail dışında kurulması gerektiğini savunuyor.