Dünya enerjinin ateşiyle dönüyor

Günümüz dünyasında enerji devletlerin ana gündem maddesi haline geldi! Türkiye enerji bağımsızlığı yolunda büyük adımlar atmaya devam ediyor.

1. resim

Enerji, günümüz dünyasında devletlerin gerek iç gerekse harici siyasetlerinde ana gündem konusu olmaya devam ediyor. Günümüzde üretimden, yaşamın her noktasına kadar hayatımızın her anını enerji konusu kuşatmışken, Türkiye’nin enerji alanında attığı adımlar ısrarla gözden kaçırılmaya devam ediyor.

Bir taraftan yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu gücü arttırılırken diğer taraftan enerji çeşitliliğini sağlayacak hamleler arka arkaya devreye alınıyor.

Bu kapsamda Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin ilk ünitesinin 2025 yılında devreye alınacak olması, rüzgâr ve güneş üzerinden üretilen enerjinin kurulu gücünün 30 MW üzerine çıkması, jeotermal kaynaklardan ve bio kütle üzerinden enerji üretimine yönelik büyük yatırımların yapılması bizlerin gözden kaçırmaması gereken gelişmeler.

Dünya enerjiye aç

Sadece elektrik tüketimi üzerinden konuyu ele aldığımızda Çin 9.200 TW ile elektrik tüketiminde dünyada birinci sırada, Çin’i 4.200 TW ile ABD izliyor. Türkiye’nin bu tablodaki yeri nüfusu ile mukayese edildiğinde hiç de küçümsenmeyecek kadar fazla. Türkiye 300 TW ile dünya elektrik kullanımında 20. sırada.

Bunun yanında ülkelerin petrol ve doğalgaz tüketimleri de inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda. Son yıllarda dünyada fosil yakıtlara olan ihtiyaç yenilenebilir enerji kaynakları devreye alınarak azaltılma trendine girmişse de, hâlâ bu kaynaklara olan ihtiyaç çok yüksek boyutlarda.

Örneğin ABD günde yaklaşık 20 milyon varil petrol tüketerek birinci sıradaki yerini hâlâ muhafaza etmekte, ABD’yi günde yaklaşık 16 milyon varillik petrol tüketimi ile Çin takip ediyor. Yine Türkiye günde bir milyon varilin üzerindeki petrol tüketimi ile listede 21. sırada.

Hem elektrik tüketimindeki rakamlar hem fosil yakıtlardaki tüketim rakamları, enerji üzerinden bir politikayı ülkelerin gündeminin merkezine yerleştiriyor.

ABD, Çin’i çevreleme siyasetini Çin’in enerji kaynaklarına erişimini kısıtlayarak oluşturmaya gayret ederek oluşturuyor. Rusya’nın ‘Güney ve Kuzey Akım Projeleri’ ile Avrupa ve Balkanlar üzerinden İtalya’ya kadar olan bölgede el yükseltmesini istemiyor, eğer gerekirse bu hatların inşa edilmemesi için yaptırım kartını devreye sokuyor, bu da kifayet etmezse hatları sabote ediyor.

Bu durumda ülkeler enerji ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklar?

ABD’nin bu konuda kaya gazı satmak dışında ortaya koyduğu açık ve net bir alternatifi maalesef yok. Almanya başta olmak üzere birçok ülke yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş olsa da hâlâ fosil yakıtlara olan ihtiyaç çok büyük oranlarda bir hakikat olarak masanın üzerinde durmakta.

Özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ve sonrasında enerji devi Rusya’ya yönelik Avrupa’nın uyguladığı ambargolar Avrupa’yı enerji arz güvenliği alanında oldukça zorda bıraktı ve hala bu sorun ortadan kalkmış değil.

Enerji arzı ve güvenliği

Az bilinen noktalardan birini de enerji güvenliği konusu oluşturmaktadır. Enerji arz güvenliğinden anlamamız gereken “enerji kaynaklarının tüketiciye güvenli ve kesintisiz bir şekilde, uygun fiyatlardan ulaştırılmasıdır”.

Ayrıca, ülkemizin dünyadaki petrol ve doğalgaz rezervlerinin yaklaşık yüzde altmışına sahip bölgelerin buluşma noktasında yer almasından dolayı özel bir önem ve misyon kazandığını da görmemiz gerekiyor.

Enerji arz güvenliği, tıpkı konvansiyonel anlayıştaki sert güvenlik unsurları kadar ülkeleri tehdit eder boyutlara ulaşabiliyor. Bir ülkedeki hemen hemen her faaliyetin ucu, günün sonunda enerji konusuna çıkmaktadır.

Bu yüzden yeni güvenlik parantezi içerisinde değerlendirilen enerji güvenliği, gıda güvenliği, biogüvenlik, düzensiz göç hareketleri, siber saldırılar, iklim değişiklikleri gibi onlarca unsuru, siz değerli gdh.digital okurları için sıklıkla farklı yönleri ile değerlendirmeye devam edeceğiM.

Türkiye ve enerji arzı güvenliği

Türkiye tam bu noktada enerji güvenliğini sağlayacak ve uluslararası arenada enerji kartının kendi aleyhine birileri tarafından kullanılmasını önlemek maksadı ile hem kaynakları çeşitlendiriyor hem de elektrik üretiminde yerli kaynakların arttırılmasına büyük önem veriyor.

Türkiye’nin sadece transit bir kullanıcı ülke olmaktan çıkarak, enerji ticaret merkezi bağlamında doğalgazın fiyatlandırıldığı bir piyasanın merkezi olması hayal değil. Zaten bu vizyon doğrultusunda 2015 yılında İstanbul’da Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) devreye alınmış durumda.

EPİAŞ bu kapsamda ülkemiz enerji piyasalarının etkin, şeffaf, güvenilir ve sürdürülebilir biçimde işletilmesi ve geliştirilmesi için çalışan çok değerli bir kurum olarak ileriki günlerde isminden çokça söz edeceğimiz bir kurum olacaktır.

Enerji arzı güvenliği kapsamında Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarını her geçen gün daha üst noktalara taşımanın gayreti içinde. Yenilenebilir enerji kurulu kapasitesi olarak Türkiye dünyada ilk 10 ülkenin, Avrupa’da da ilk beş ülkenin içine şimdiden girmiş durumda. Lakin bu konuda yeterince seri adımlar atamamak dahi oyun dışı kalmak anlamına gelir.

Türkiye, enerji güvenliğini garanti altına alabilmek maksadıyla yenilenebilir enerjinin dışında Rusya, Azerbaycan, Irak ve İran üzerinden inşa ettiği farklı boru hatları projeleri ile bu konuda örnek gösterilecek çalışmaları hayata geçirdi.

Maalesef ülke gündemi suni gündemler ile yıpratılırken, hem Kuzey Marmara Doğalgaz depolama tesisi hem de Tuz Gölü yeraltı depolama tesisleri, farklı fazlarla devreye alınmaya başlandı. Türkiye’nin doğalgaz depolama kapasitesinin 2028 yılına kadar 14,4 milyar metreküpe ulaşması hedefleniyor.

Bütün Avrupa'da hali hazırda yaklaşık 100 milyar metreküp doğal gaz depolama kapasitesi bulunuyor. Almanya 24 milyar metreküplük kapasiteyle 1'inci, İtalya ise 16 milyar metreküplük kapasiteyle 2'nci sırada bulunuyor.

Ayrıca Türkiye’nin ilk yüzer LNG depolama ve gazlaştırma (FSRU) gemisi Ertuğrul Gazi de uzun zamandan bu yana BOTAŞ Limanı üzerinden hizmet vermeye devam ediyor. Ertuğrul Gazi (FSRU) gemisi ile mevcut boru hatlarına bağlı kalmaksızın spot piyasalardan elde edilecek uygun fiyatlı 170 bin m3 LNG, bu gemi üzerinde depo edilerek, günde 28 milyon LNG gazlaştırılıp piyasaya sunuluyor.

Ertuğrul Gazi FSRU gemisi, devreye alındığı 25 Haziran 2021 tarihinden bugüne kadar geçen sürede doğal gaz iletim sistemine yaklaşık 4 milyar metreküplük katkıda bulundu.

Keza yine Avrupa’da başta Fransa ve İngiltere olmak üzere kullanılan çok sayıdaki nükleer enerji santrallerinin benzerini Akkuyu’da hayata geçirmemize sayılı günler kaldı. Avrupa’da baş gösteren enerji krizi de açıkça ortaya koyuyor ki nükleer enerji hala enerji güvenliğini sağlamak açısından çok değerli bir alternatif.

Enerjiden gıdaya, iklim değişikliklerinden düzensiz göç hareketlerine kadar birçok konuda acil olarak atılması gereken adımları ve hayata geçirilen projeleri kamuoyunda bir farkındalık oluşturmak maksadıyla gdh.digital için kaleme aldığım yazılarımda ele almaya devam edeceğim.

Tartışma