Dünyanın 'en güçlü istihbaratı' propagandası yapılan MOSSAD'ın fiyasko ile sonuçlanan 10 büyük operasyonu
MOSSAD anlatılardaki gibi “dünyanın en güçlü” istihbarat teşkilatı mı? İşte MOSSAD'ın fiyasko ile sonuçlanan 10 büyük operasyonu.
Hamas'ın 7 Ekim'deki Mescid-i Aksa Harekatı; İsrail’in bölgedeki “en büyük istihbari yeteneklere sahip” kurumlara sahip olduğu ve bölgenin 'yenilmez' askerî gücü olduğu algısını ve propagandasını büyük ölçüde yerle bir etti.
Aslında İsrail bunu ilk defa yaşamadı. Ancak uluslararası propagandalar, İsrail hakkında hem istihbari hem de askeri anlamda böyle bir algının yerleşmesine neden oldu.
Peki MOSSAD anlatılardaki gibi “dünyanın en güçlü” istihbarat teşkilatı mı? İşte MOSSAD'ın fiyasko ile sonuçlanan 10 büyük operasyonu...
1-) 1954 Susannah Operasyonu
1954 yazında Mısır'da MOSSAD tarafından kod adı Susannah Operasyonu olan bir gizli operasyon düzenlendi.
Susannah Operasyonu'nun ardındaki amaç, İngiltere hükümetini işgalci birliklerini Mısır'ın Süveyş Kanalı bölgesinde tutmaya ikna etmek amacıyla Mısır'da bir şiddet ve istikrarsızlık ortamı yaratmaktı
Sahte Bayrak Operasyonu'nun bir parçası olarak, bir grup Mısırlı MOSSAD ajanı yahudi, İsrail askeri istihbaratı tarafından belirlenen sinemalar, kütüphaneler ve Amerikan eğitim merkezlerine bomba yerleştirecekti.
Bombalar bu noktaların kapanış saatlerinden birkaç saat sonra patlayacak şekilde zamanlanmıştı.
Saldırılardan Müslüman Kardeşler, Mısırlı komünistler ve yerel milliyetçiler sorumlu tutulacak ve İngiliz hükümetinin Mısır'ın Süveyş Kanalı'ndaki birliklerini bölgede tutmaya ikna etmek için yeterli şiddet ve istikrarsızlık ortamı yaratılmış olacaktı.
Ancak MOSSAD'ın bu operasyonu tam anlamı ile fiyasko ile sonuçlandı.
Patlamalar halk arasında herhangi bir can kaybına yol açmadı ancak dört MOSSAD ajanının ölümüne yol açtı. Yakalandıktan sonra iki MOSSAD ajanı intihar etti. Diğer iki ajan Mısırlı yetkililer tarafından yargılandı.
Olay sonucunda istifaya zorlanan İsrail savunma bakanı Pinhas Lavon'un ardından operasyon, “Lavon Olayı” olarak anılmaya başlandı.
İsrail, hayatta kalan ajanlara 2005 yılında İsrail Devlet Başkanı Moşe Katsav tarafından teşekkür belgeleri verilene kadar olayla ilgisi olduğunu reddetmişti.
2-) 1962-63 Damocles Operasyonu
Damokles Operasyonu, MOSSAD'ın Ağustos 1962'de, daha önce Nazi Almanyası'nın roket programında çalışan ve Fabrika 333 olarak bilinen askeri bir bölgede Mısır için roket geliştiren Alman bilim adamlarını ve teknisyenlerini hedef alan gizli bir operasyonuydu.
İlk olarak bu operasyonlar kapsamında roket bilimcisi Wolfgang Pilz'e gönderilen bir paket, 27 Kasım 1962'de açıldığında ofisinde patladı ancak sadece sekreterini yaralandı.
İkinci denemede Heliopolis roket fabrikasına gönderilen bir paket daha kapıda patladı ve beş Mısırlı işçi hayatını kaybetti ancak bilim adamlarına bişey olmadı.
Diğer bir denemede ise Lörrach kasabasında Mısır için elektronik araştırma yapan bir Batı Alman profesörüne MOSSAD ajanları tarafından silahlı saldırı düzenlendi ancak ajanlar ıskaladı ve bilim adamı kaçmayı başardı.
1963'te bu defa V-2 projesinde çalışan roket bilimcisi Hans Kleinwachter silahlı saldırı ile hedef alındı. Ancak suikast girişimi bu defa da silah arızası nedeniyle başarısız oldu.
Tüm bu gelişmelerden sonra Mart 1963'te İsrail Başbakanı David Ben-Gurion, operasyon nedeniyle MOSSAD'ın o dönemki başkanı Isser Harel'in istifasını talep etti ve Damokles Operasyonu sona erdi.
3-) 1962-1965 Suriye-Eli Cohen
1960'lı yıllarda İsrail, kendisine yönelik en büyük tehditlerden birinin kuzey komşusu Suriye'den geldiğini düşünüyordu. İsrail'in, en son diplomatik ve askeri gelişmeleri rapor edecek Suriye içinde bir ajana ihtiyacı vardı ve Eli Cohen'i bu iş için uygun buldular.
Eli Cohen, Mısır'da Suriyeli Yahudi bir ailenin çocuğuydu. Kamal Amin Ta'abet adlı yeni bir kimliğe büründürülen Cohen, Suriyeli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen başarılı bir işadamı olarak kimliğini oluşturmak için MOSSAD tarafından Arjantin'e gönderildi.
Eğitimden sonra Suriye'ye dönen Cohen 1962'de Baas Partisi'ne katıldı hatta 1964 yılında savunma bakan yardımcılığı için adı bile geçti.
Ancak yükselişi dikkat çekti ve 1965 yılında Eli Cohen, İsrail'e mesajlarından birini iletirken Suriyeli ve Sovyet yetkililer tarafından yakalandı ve binlerce kişinin toplandığı bir meydanda idam edildi.
4-) 1973 Lillehammer Operasyonu
İsrail, 1972 Yaz Olimpiyatları'nda İsrail delegasyonuna düzenlenen “Kara Eylül” saldırısının arkasındaki beyin olduğuna inanılan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün üst düzey yetkilisi Ali Hasan Salameh'ı öldürmek için bir operasyon yaptı.
Münih Olimpiyatları katliamının ardındaki kişiyi hedef almak isteyen bir MOSSAD ekibi, Norveç'in Lillehammer kentinde eşiyle birlikte sinemadan eve dönen ve Faslı bir garson olan Ahmed Bouchiki'yi, Ali Hasan Salameh zannederek öldürdü.
MOSSAD için çalışan üç erkek ve iki kadın Bouchiki'yi öldürmekten dolayı tutuklandı ve mahkum edildi.
MOSAD'ın o dönemki başkanı Zvi Zamir, ölümcül hatanın sorumluluğunu üstlendi ve istifa etti. İsrail ise 1996 yılında hatayı resmi olarak kabul etti ve Bouchiki'nin dul eşine tazminat ödedi.
5-) 1984-1985 Musa Operasyonu
1984'te Etiyopya'daki Yahudi isyanlarına karşılık Etiyopya hükümetinin isyan eden Yahudileri Sudan'daki mülteci kamplarına sürmek istemesi sonucunda MOSSAD buradaki Yahudiyi tahliye etmek için Musa Operasyonu olarak adlandırılan bir operasyon başlattı.
MOSSAD, Sudan'da Kızıldeniz kıyılarında terk edilmiş bir tatil noktası buldu ve burayı 1 yıl içerisinde bir dalış ve sörf merkezine dönüştürdü. Amaç burayı paravan olarak kullanarak Yahudileri tekneyle İsrail'e taşımaktı.
Ancak MOSSAD 1 yıl boyunca çalıştığı bu planı üzerinden sadece birkaç tekne tahliyesi yapabildi ve açığa çıktı. Ve başarısız olan bu planı iptal etmek zorunda kaldı.
Ardından ise İsrail fiyasko ile sonuçlanan operasyonu bir kenara bırakarak ABD'nin desteği ile çöl alanlarından hava taşımaya geçti. CIA ortaklığıyla yapılan hava taşımasılarında 6 bine yakın Yahudi Sudan'dan Belçika'ya oradan da İsrail'e taşındı.
6-) 1997 Ürdün Halid Meşal suikasti
1997 yılında MOSSAD, Umman'da Hamas lideri Halid Meşal'i zehirlemeye çalıştı.
MOSSAD tarafından oluşturulan bir suikast timi, 1997 tarihinde Ürdün'ün başkenti Umman'ın Vasfi el Tell Caddesi'nde korumaları ile birlikte dolaşan Hamas Lideri Hâlid Meşal'e turist gibi yaklaştı ve boynuna sarıldı.
Korumalar hemen bu kişiye müdahale etti ve uzaklaştırdı ama hemen ardından Halid Meşal'de bir gariplik olduğunu anladı. Sarılan turist görünümündeki MOSSAD ajanı Halid Meşal'e zehir enjekte etmişti.
Korumalar, Toyota marka beyaz bir araca binen kişileri takibe aldı ve bir saat sonra, artık suikast timi oldukları kesinleşen saldırganlar yakalanarak gözaltına alındı.
MOSSAD'ın suikast timinin sorgusunda Halid Meşal’in kulağına, morfinden 200 kat etkili esrarengiz bir zehrin enjekte edildiği anlaşıldı.
Ürdün Kralı Hüseyin, suikast girişiminin hemen ardından “Eğer Meşal’e enjekte edilen zehrin panzehri ve terkibi Ürdün’e ulaştırılmazsa, iki ülke arasındaki barış anlaşması sona erer” uyarısında bulundu.
Krizin büyümesi üzerine, ABD Başkanı Bill Clinton da devreye girdi ve İsrail diplomatik bir krizi engellemek için Kudüs’ten havalanan bir helikopter ile panzehri Halid Meşal'in kaldırdığı hastaneye transfer etti. Halid Meşal, panzehirin verilmesinin ardından 24 saat içerisinde gözlerini açtı.
Olayın uluslararası krize neden olmasından sonra o dönem MOSSAD Şefi olan Danny Yatom istifa etti. Yakalanan MOSSAD ajanlarının akıbetleri hakkında ise hiç açıklama yapılmadı.
7-) 2004 Yeni Zelanda
2004'te Yeni Zelanda, Uriel Kelman ve Eli Cara adlı iki İsraillinin “yasa dışı olarak gizli belgeler elde etmek için” çalışma yürütürken yakalandığını açıkladı.
Gizli belgelerin ne olduğu açıklanmazken, iki ismin ayrıca hedeflerini gerçekleştirmek üzere sahtekarlıkla Yeni Zelanda pasaportu almaya çalıştığı ortaya çıktı.
Olay nedeniyle Yeni Zelanda İsrail'e diplomatik yaptırımlar uyguladı. O dönemki İsrail Dışişleri Bakanı Silvan Şalom daha sonra MOSSAD'ın faaliyetlerinden dolayı Yeni Zelanda'dan özür dilemek zorunda kaldı.
8-) 2010 Dubai Mahmud el-Mabhuh'un suikasti
Hamas liderlerinden Mahmud el-Mabhuh Dubai'de lüks bir otelde bir suikaste kurban gitti. Ancak suikast hedefine ulaşmış olsa da, MOSSAD ajanlarının tamamı aynı gün içerisinde deşifre oldu ve uluslararası krize yol açtı.
Dubaili yetkililer, suikastten sadece 7 saat sonra 15 şüphelinin kimliğinin tespit edildiğini ve uluslararası yakalama emri çıkarıldığını açıkladı.
Dubai polisi, şüphelilerden 12'sinin İngiliz pasaportunun yanı sıra altı İrlanda, dört Fransız, bir Alman ve üç Kanada pasaportu kullandığını tespit etti. Kanada ve İrlanda hükümetleri, ülkelerinin adlarını taşıyan pasaportların "ya sahtekarlıkla elde edildiğini ya da tamamen sahte olduğunu" açıkladı.
9-) 2022 Malezya Hackerlara saldırı
Malezyalı yetkililere göre, en az 11 ajandan oluşan bir MOSSAD hücresi, Kuala Lumpur'da iki Filistinli bilgisayar uzmanını kaçırmaya çalıştı.
MOSSAD ajanları iki uzmandan birisini elinden kaçırırken diğerini ilk aşamada kaçırmayı başardı. Ancak kaçan uzman tarafından deşifre edilmeleri nedeniyle ülkeyi terkedemeden Malezya polisi ile pazarlık yapmak zorunda kaldılar ve kaçırdıkları uzmanı da serbest bırakmak zorunda kaldılar.
Ardından genişleyen soruşturma sonucunda Malezya, Filistinli uzmanları takip eden gizli bir MOSSAD hücresinin ortaya çıkarıldığını çok sayıda kişinin yakalandığını ve bu Malezyalı ajanların Avrupa'da eğitim aldıklarını açıkladı.
10-) 2023 Hamas El Aksa Tufanı
Hamas'ın 7 Ekim'de El Aksa Tufanı'nın en önemli yanı, İsrail istihbaratının ve ordusunun şok edici bozguna uğramasıydı. Bu gelişme; İsrail'in 75 yıl içerisinde yaptığı ve “aşılmaz” olarak değerlendirilen tüm 'güvenlik' yatırımlarının aşılması, “en güçlü istihbarat ağı” olarak lanse edilen İsrail iç ve dış istihbarat kurumlarının fiyaskosu ve İsrail vatandaşlarının “sarsılmaz” güvenlik duygusunun paramparça olması anlamına geliyordu.
Hamas 7 Ekim'de İsrail'in 50 yıldır üzerinde çalıştığı ve yapay zeka ile kontrol edildiği açıklanan ve gözetleme kuleleri, kameralar ve sensörlerlerle donatılmış “demir çit” olarak adlandırılan güvenlik ağını aşarak İsrail'in kritik noktalarına hatta askeri üslerine girmeyi başardı.
Bu gelişme de MOSSAD'ın bütün bu operasyonlarda olduğu gibi “en güçlü istihbarat teşkilatı” anlatısının sadece bir propaganda olduğunu ortaya koydu.
GDH ÖZEL