ECOWAS'ın Nijer'e askeri müdahale tehdidinde son durum ne?
Nijer'deki darbe liderlerinin geri adım atması ve ülkenin seçilmiş başkanını serbest bırakması için diğer Batı Afrika ülkeleri tarafından belirlenen askeri müdahale için son tarih olan Pazar günü sakin geçti.
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'ndan (ECOWAS) 11 lider geçen hafta sonu acil bir zirvede Nijer Devlet Başkanı Mohamed Bazoum'u iktidara döndürmek için güç kullanmayı değerlendireceklerini söyledi.
Ancak Pazar akşamı itibariyle Afrika'nın en kalabalık ülkesi ve bölgenin en büyük ordusuna ev sahipliği yapan Nijerya'da silahlı kuvvetlerin harekete geçtiğine dair herhangi bir işaret yoktu.
Yerel medya ve siyasetçiler Nijerya Devlet Başkanı Bola Tinubu'yu, ordunun Nijerya içindeki İslamcı militanları, haydutları ve diğer güvenlik tehditlerini kontrol altına almakta yaşadığı zorluklara işaret ederek bir müdahaleyi desteklediği için eleştirdi.
ECOWAS ülkelerinden birinden üst düzey bir komutan, bölge ordularının Nijer'e girmeden önce hazırlanmak için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.
Nijer'in komşuları olan ve liderleri de darbeyle iktidara gelen iki ülke -Mali ve Burkina Faso- ECOWAS güçlerine karşı cuntanın savunulmasına yardımcı olacaklarını söyledi.
Komutan, "Şu an için böyle bir askeri harekata katılmadan önce birliklerimizin gücünü arttırmamız gerekiyor," dedi.
"Herhangi bir askeri harekatın başarısı iyi bir hazırlığa bağlıdır" diye ekledi.
Bu arada komutan, bloğun geçen hafta uyguladığı ekonomik ve mali yaptırımlar yoluyla Nijer'in başkenti Niamey'deki cuntaya baskı yapmaya devam edeceğini ve Afrika Birliği gibi diğer uluslararası organlardan ticari ambargo için destek arayacağını söyledi.
ECOWAS ülkeleri, Nijer'in enerjisinin yaklaşık %75'ini sağladığı Nijerya'dan elektrik satışı da dahil olmak üzere Nijer ile ticareti durdurdu ve bölgesel merkez bankasındaki varlıklarını dondurdu.
Niamey'de kalabalıklar Pazar günü öğleden sonra şehrin en büyük stadyumunda darbeye destek gösterisi için toplandı.
Toplananlardan bazıları Rus bayrakları sallarken, diğerleri Mali ve Burkina Faso'yu bağlılıklarından dolayı öven pankartlar taşıdı.
Cunta liderleri, Pazar gecesi Nijer hava sahasının kapatıldığını duyurdu.
Fransa, Burkina Faso'ya yönelik tüm kalkınma yardımlarını ve bütçe desteğini bir sonraki duyuruya kadar askıya aldı.
Bu arada Nijer'deki askeri cunta ECOWAS'ın müdahale planlarını tamamladığını ve iki Batı Afrika ülkesinin askerlerini ön konuşlandırmaya başladığını açıkladı.
Cunta, “ulusal hava sahasını ihlal etmeye yönelik her türlü girişime sert ve anında karşılık verilecektir” dedi.
İtalya Dışişleri Bakanı ise ECOWAS’a Nijer'deki askeri cuntaya verilen sürenin uzatılması çağrısında bulundu.
26 Temmuz darbesine kadar Nijer, Afrika'nın Sahel bölgesinde binlerce kişiyi öldüren DAEŞ ile mücadele etmek için ABD ve Avrupa ile yakın iş birliği içinde çalışıyordu.
ABD, Nijer ordusunu silahlandırmak için yaklaşık 500 milyon dolar harcadı ve ülkede yerel özel kuvvetleri eğiten ve görevlerde onlara destek olan yaklaşık 1.100 asker konuşlandırdı.
Nijer'in 25 milyonluk nüfusunun çoğu, aynı zamanda Nijerya'nın kuzeyinde de hakim dil olan Hausa dilini konuşuyor ve Nijerya ordusunun büyük bir kısmının ana dili bu ve Nijerya'nın kuzey komşusuna yapacağı bir müdahale her iki ülkede de muhalefetle karşılaşacak.
Nijerya Devlet Başkanı Tinubu, ülkenin güneyinden geliyor ve özellikle ülkesinin kuzeyinde, kültürel olarak benzer komşusu Nijer'e müdahale için kamuoyu toplamaya çalışırken çetin bir mücadeleyle karşı karşıya.
Nijer'in elit başkanlık muhafızlarından subaylar 26 Temmuz'da Batı Afrika ülkesinin seçilmiş başkanı Mohamed Bazoum'u gözaltına aldı ve kendilerini ülkenin yeni liderleri ilan etti.
Darbe, Nijer ordusuyla yakın iş birliği içinde çalışan ABD ve Avrupa hükümetleri için bir şok oldu.
Nijer'in çoğu ABD ve Avrupa'nın yanında yer alan bazı Batı Afrikalı komşuları Bazoum'u görevine iade etmek için güç kullanma tehdidinde bulundu.
Rusya ile müttefik olan diğerleri ise Nijer'in yeni askeri cuntasını savunacaklarını söylediler.
ABD'nin Nijer'de yerel özel kuvvetleri eğiten ve onlara görevler konusunda danışmanlık yapan yaklaşık 1.100 askeri bulunuyor. Fransa'nın Nijer'de yaklaşık 1,500 askeri bulunmaktadır.
Avrupa Birliği de Afrikalı göçmenlerin Libya'ya ve oradan da AB'ye geçişini engellemek için dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Nijer'e bel bağlamış durumda.
ECOWAS; aralarında Nijerya, Gana ve Senegal gibi bölgenin ağır toplarının da bulunduğu 15 Batı Afrika devletinden oluşan siyasi ve ekonomik bir gruptur.
30 Temmuz'da acil bir zirvede bir araya gelen 11 ECOWAS lideri, Nijer'in yeni askeri cuntasına Bazoum'u serbest bırakması ve devlet başkanlığına geri getirmesi için yedi günlük bir süre verdi.
Bunun ardından grup liderleri Bazoum'u görevine iade etmek için Nijer'e askeri müdahalede bulunma tehdidinde bulundu.
Buna karşılık, darbeleri ECOWAS tarafından da kınanan Mali ve Burkina Faso, Nijer'e yapılacak silahlı bir müdahaleyi savaş ilanı olarak görecekleri ve Niamey'deki cuntayı savunacakları uyarısında bulundular.
ECOWAS’ın 6 Ağustos'ta vereceği son tarihe saatler kala, böyle bir misyona öncülük etmesi gereken Nijerya'da müdahaleye karşı muhalefet artmaya başladı.
Yerel siyasetçiler ve medya, Nijerya ordusunun kendi ülkesindeki İslamcı isyancıları, haydutları ve diğer güvenlik tehditlerini kontrol altına alma mücadelesine dikkat çekti.
Analistler, bir müdahalenin şimdiye kadar kansız bir şekilde gerçekleşen darbeyi çok sayıda sivilin öldüğü bölgesel bir çatışmaya dönüştürebileceği uyarısında bulundu.
ABD Başkanı Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken Bazoum'un serbest bırakılması ve Nijer demokrasisinin korunması çağrısında bulundu.
Yönetim 4 Ağustos'ta Avrupa hükümetlerini takip ederek cunta üzerinde baskı kurmak amacıyla Nijer'e yaptığı mali yardımların bir kısmını durdurdu. Nijer'in bütçesinin neredeyse yarısı dış yardımlardan ve bu yardımların çoğu da Batılı hükümetlerden geliyor.
Ancak ABD'li yetkililer ordunun eylemlerini darbe olarak nitelendirmemeye özen gösterdiler ki bu da ABD yasalarına göre askeri yardımlara kısıtlama getirilmesine neden olabilir.
ABD Savunma Bakanlığı, Nijer'den askeri personel ya da teçhizat çıkarma gibi bir planları olmadığını ve duruma diplomatik bir çözüm bulunmasını desteklediklerini açıkladı.
Biden yönetimi, ABD'nin Nijer'e olası bir ECOWAS askeri müdahalesi için lojistik ya da başka bir destek sağlayıp sağlamayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.
Blinken 3 Ağustos'ta yaptığı açıklamada "Baskı da dahil olmak üzere ECOWAS’ın çabalarını destekliyoruz" dedi.
ABD'li yetkililer ECOWAS’ın askeri müdahalesine, kısmen sivil ölümlere ilişkin endişeler nedeniyle - potansiyel olarak esir başkanın kendisi de dahil olmak üzere - şüpheyle yaklaştıklarını ve barışçıl bir çözümü tercih edeceklerini belirttiler.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Niamey'deki ABD Büyükelçiliği'nden gerekli olmayan tüm personelin ve Amerikan elçilik personelinin aile üyelerinin tahliye edilmesini emretti.
Fransa'nın aksine ABD, Amerikan vatandaşlarının Nijer'den tamamen tahliyesini başlatmadı. Nijer'e birkaç tahliye uçağı gönderen Fransa, yaklaşık 40 ABD vatandaşının ülkeyi terk etmesine yardımcı olduğunu söyledi.
Bazen Abdourahamane olarak da anılan General Omar Tchiani, Bazoum'a karşı ayaklanmayı başlatan başkanlık muhafızlarının başı.
Şimdi Nijer'in kendini ilan etmiş lideri olarak askeri cuntayı yönetiyor.
Nijer'deki durumu bilen kişilere göre Bazoum, darbenin tetikleyicilerinden biri olan Tchiani'yi görevden alıp almamayı değerlendiriyordu.
Tchiani ve diğer cunta üyeleri Nijer'in kötüleşen güvenlik durumunu gerekçe gösterdiler.
Ancak kar amacı gütmeyen Silahlı Çatışma Konumu ve Olay Verileri Projesi'nin verilerine göre Nijer'de sivillere yönelik saldırılar 2023'ün ilk yarısında %49 oranında azalırken, bu saldırılar sonucunda meydana gelen ölümler de bir önceki altı aya kıyasla %16 oranında azaldı.
Acled verilerine göre geçtiğimiz yıl Nijer'de cihatçı gruplar tarafından 114 saldırı düzenlendi.
Cunta, Moskova ile ilişkileri hakkında kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmadı, ancak ilk eylemleri Batı'dan uzaklaşacağını gösteriyor.
Cunta 3 Ağustos günü geç saatlerde Fransa ile askeri iş birliğinin sona erdiğini ve Fransız askerlerinin ülkede kalmasına izin verilmeyeceğini açıkladı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı cuntanın otoritesini tanımadığını ve askerlerini geri çekmeyi planlamadığını söyledi.
Tchiani ayrıca yardımcılarından birini Mali'nin Rusya yanlısı liderleriyle görüşmek üzere bu ülkeye gönderdi.
Rus hükümeti Nijer'de anayasal düzene geri dönülmesi çağrısında bulundu ve silahlı bir müdahaleye karşı uyardı.
Wagner’in başında yer alan Yevgeny Prigojin ise darbeyi övdü ve paralı askerlerinin Niamey'deki cuntaya hizmet etmesini teklif etti.
Fransa Dışişleri Bakanı, büyükelçiliğini hedef alan darbe yanlısı protestolardan Rusya'nın dezenformasyonunu sorumlu tuttu.