Ekvador sandığa gidiyor: İlk turda sonuç çıkmayabilir
Ekvador Cumhurbaşkanı Guillermo Lasso’nun görevden alınmamak için yaptığı çağrıyla 20 Ağustos’ta sandıklar kuruluyor.
Ekvador’da mevcut hükümetin görev süresinin sonuna kadar, yani mayıs 2025’e kadar görev yapacak olan cumhurbaşkanı, başkan yardımcısı, ulusal ve bölgesel meclis üyelerini seçmek üzere 20 Ağustos’ta erken seçim çağrısı yapıldı.
Erken seçim Ekvador’da daha önce benzeri görülmemiş bir olay. Devlet Başkanı Guillermo Lasso, ciddi siyasi kriz ve iç karışıklık gerekçesiyle bir kararname ile ve Anayasa’nın 148. maddesine atıfla Ulusal Meclisi feshetti ve Ulusal Seçim Konseyine seçim talimatı verdi.
Bugüne nasıl gelindi?
Ekvador’un en büyük ikinci özel bankasının sahibi olan Lasso, şubat 2021’de dört yıllık bir dönem için (2021-2025) seçilmiş ve Eski Devlet Başkanı Rafael Correa’nın adayı Andrés Arauz’a karşı az bir farkla kazanmıştı. Hükümet seçimlerde hile yapıldığına dair güçlü suçlamalarla doğmuştu.
Ekvadorlu Gazeteci Ramiro Vinueza'ya göre, Lasso’nun rejimi işçilerin ve halkın en önemli taleplerini çözmekten aciz, tembel ve yozlaşmış bir hükümet olarak tam bir başarısızlık olarak görülüyor. Seçim kampanyası sırasında verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi; diğer yandan da kendi çıkarlarına, büyük bankacıların, patronların ve ulusötesi şirketlerin çıkarlarına hizmet etti.
Kısa sürede halk beklentilerini yitirdi ve haklarını talep etmek üzere sokaklara döküldü. Toplumsal mücadelenin en önemli anlarından biri haziran 2022’de, neoliberal kararların birçoğunu altüst eden yerli ve halk grevinin gerçekleştiği zaman yaşandı. Bununla birlikte, politikaları devam etti ve aynı zamanda halk muhalefeti büyüdü, UNE, FUT ve diğer sendika ve sosyal örgütlerin öğretmenlerinin eylemleriyle birlikte “Lasso ile dışarı!” sloganı yaygınlaştı.
Lasso, yolsuzluk ve başkanın güvenilir adamları tarafından yönetilen Ekvador Petrol Şirketinden (FLOPEC) kaynak çalma suçlamalarıyla karşı karşıya olduğu azil davasından kaçınmak için umutsuz ve antidemokratik bir manevrayla Meclisi feshetti. Aynı zamanda, kamu şirketlerinin yönetimini kendi bankasının yetkililerine devrettiği ve kayınbiraderi Danilo Carrera’nın “Arnavut mafyası” olarak bilinen uyuşturucu kaçakçılığı gruplarıyla bağlantıları olduğu yönündeki skandal iddialarla karşı karşıya kaldı.
Ulusal Meclisin başkanının, Lasso’nun görevden alınması için yaptığı çağrı, halk hareketi için bir zaferdi; görevden alınması, emperyalizm tarafından korunan ve desteklenen sağcı bir başkana ağır bir darbe indirecekti. O dönemde Lasso, halkın yüzde 50’si tarafından tarihteki en kötü başkan olarak görülüyordu ve yüzde 85’i onun kötü bir hükümet olduğunu söylüyordu.
ABD büyükelçiliği, iş grupları, dış borç tahvil sahipleri, ulusötesi sermaye, silahlı kuvvetlerin suç ortaklığı ve oligarşik kurumların büyük bir bölümünü içeren bir anlaşma vardı.
Bu kesimler şu konularda anlaştılar: Geçiş aylarında kanun hükmünde kararnamelerin yayınlanması yoluyla insanların yaşamlarını, çıkarlarını, haklarını ve özgürlüklerini tehdit eden neoliberal önlemleri dayatmak; emeğin güvencesizleşmesinde ilerlemek, yeni sigortalıların birikimlerinin 24 milyar dolarını çalarak sosyal güvenliği özelleştirmek, bunun için emeklilik yaşını arttırmak, primlerdeki paylarını arttırmak, emekli maaşlarını düşürmek; hidroelektrik, petrol ve telefon şirketleri gibi ana devlet şirketlerini özelleştirmek, ulusötesi GSM şirketleriyle sözleşmeleri ülke için dezavantajlı olacak şekilde 20 yıl daha yenilemek, bankalar için 220 milyon dolarlık vergi muafiyetlerini onaylamak.
Normalde, önümüzdeki 17 ay boyunca hükümetin ve Ulusal Meclisin iktidarının süreceği göz önünde bulundurulduğunda, şimdi yapılacak erken başkanlık ve parlamento seçimlerinin birinci dereceden siyasi bir anlaşmazlık olduğu görülüyor.
Seçime hangi koşullarda gidiliyor?
Seçimler belirli bir bağlamın ortasında gerçekleşiyor: Ekonomik ve sosyal kriz, göç dalgasının büyümesi, halkın devlet kurumlarının etkisizliği ve yolsuzluğundan bıkmış olması ve Ekvador’un yanlış yolda olduğu hissi.
Sekiz başkan adayı var; birçok analiste göre adaylardan hiçbiri ilk turda kazanabilecek durumda değil.
Sağcı adaylar: Cumhurbaşkanlığı seçim tablosu, sağ kanadın dört alternatifte dağıldığını gösteriyor: Suma ve Avanza partileri tarafından desteklenen Otto Sonnenholzner’in adaylığı ılımlı aday olarak görünmeye çalışıyor.
Dünyanın çeşitli yerlerinde savaşlara katılmakla övünen uluslararası bir paralı asker olan Jan Topic ise Sosyal Hıristiyan Parti PSC, Vatansever Toplum Partisi PSP ve Demokratik Merkez tarafından desteklenen aday. Bir diğer aday, 2019 halk ayaklanması sırasındaki baskı ve ölümlerden ve Lenin Moreno hükümeti sırasında hastanelerin yolsuzluğa bulaşmış politikacılara teslim edilmesinden sorumlu olan eski hükümet bakanı María Paula Romo’nun Construye hareketi tarafından desteklenen Fernando Villavicencio’dur.
Ve son olarak RETO partisi tarafından desteklenen aday Xavier Hervas.
Eski Devlet Başkanı Rafael Correa’nın seçtiği aday Luisa Gonzalez de en iyi koşullara sahip değil, ancak güçlü bir oy oranına sahip ve Lasso karşıtı oylardan faydalanmak, sol eğilimi kazanmak istiyorlar. Solun aday Yaku Perez’e karşı öfkeyle kampanya yürütürken, sağ adaylardan biri olan Sonnenholzner ile kutuplaşmaya çalışıyorlar, çünkü Yaku ile ikinci turda karşılaşmanın kendilerini yenilgi tehlikesine sokacağı açık.
Sol ittifakın ve yerlilerin adayı
Solun adayı, Unidad Popular (Halk Birliği), Democracia Si (Demokrasiye Evet), Sosyalist Parti ve Somos Agua partilerinin oluşturduğu “Claro que se puede/Tabi ki Yapabiliriz” ittifakı tarafından desteklenen Yaku Pérez. Halk kesimlerini temsil eden aday Yaku’nun su savunuculuğu konusunda geçmişi var ve çevreci, feminist ve eleştirel solun bir parçası olarak tanınıyor.
Yaku güçlü bir seçenek, çeşitli anketörlere göre oy potansiyeli yüzde 12 ila yüzde 14 arasında; nüfusun yüzde 90’ından fazlası tarafından tanınan bir aday. Yaku’nun siyasi önerisi işçilerin ve halkın çıkarlarına cevap veren, demokratik, popüler ve sol bir öneridir. Yaku’nun desteklediği proje eskiye karşı yeniyi; bugünün ve geçmişin yozlaşmasına karşı dürüstlüğü temsil ediyor.
Neoliberal sağa ve Correizm’e (Eski Devlet Başkanı Rafael Corre çizgisi için kullanılan bir kavram) karşı bir alternatif olan bu partinin seçimlerin ikinci turuna kalma ve cumhurbaşkanlığına aday olma ihtimali bulunuyor.
Yaku ve milletvekili adayları, “acil olanı çözmemizi”, yani vatandaş güvenliğini, üretimin yeniden canlandırılmasıyla yeterli istihdam, eğitim, sağlık sorunlarının çözülmesini ve insan onuruna yaraşır bir geçim ücreti sorununu çözmeyi vadediyorlar.
İki önemli halk oylaması
Bu seçim sürecinde ayrıca, birinin adı Yasuní olan, Amazon’un önemli bölgesindeki petrolün yeraltında bırakılmasıyla ilgili; diğeri ise Quito Metropolitan Bölgesi’nde yer alan Chocó bölgesinde, petrol ve madencilik kullanımına izin verilmemesi konusunda iki halk oylaması yapılacak. İzin verilmesi halinde iki proje de ciddi sosyal ve çevresel hasara yol açacak.
Demokratik ve sol güçler, sendikalar, yerli halk ve halk hareketleri her iki oylamada da bölgelerinde korunması için “Evet” oyu verilmesi çağrısında bulundu. Unidad Popular, UNE, UGTE gibi partiler ve diğer örgütler “Evet” kampanyasını desteklemek üzere kayıt yaptırdılar. Halkın “Hayır” oyu vermesi için yalanlar üzerinden kampanya yürüten medya, patronlar ve hükümetle karşı karşıya gelen geniş bir tartışma yürütülmekte ve oylamanın onaylanması halinde ülkenin kaynaksız kalacağını ileri sürmekteler.
Ekvador, 256 bin 370 km²’lik yüzölçümüyle dünyanın biyoçeşitlilik açısından en zengin beşinci ülkesi. Bunun nedeni Yasuní, Chocó veya Galapagos Adaları gibi eşsiz fauna ve flora ile dolu yerlerin varlığı. Yasuní gezegendeki biyolojik çeşitliliği en fazla olan bölgedir; 1979’da Milli Park, 1989’da UNESCO Biyosfer Rezervi ve 1999’da Tagaeri-Taromenane Somut Olmayan Bölge (ZITT) ilan edildi. 2 bin ağaç ve çalı türü, 204 memeli türü, 610 kuş türü, 121 sürüngen türü, 150 amfibi türü ve 250’den fazla balık türü bulunuyor.
Hükümetin “bütçeyi finanse etmek için parayı nereden bulacağız” sorusuna sosyal ve sol kanat liderlerden gelen cevaplar ise şöyle: Devlete 7 milyar dolar borcu olan vergi kaçakçılarından tahsilat yapmak; ülkedeki 302 ekonomik gruba uygulanan yüzde 1.5 oranındaki gelir vergisini arttırmak; nüfusun en zengin yüzde 10’luk kesimini çeşitli vergilerden muaf tutmaya son vermek ki bu 598 milyon dolar getirecektir; en büyük 500 şirketin borçlarını tahsil etmek ki bu da 2.02 milyar dolar getirecek bir önlem olurdu.
Yaku Pérez, Yasuní Milli Parkı’nın ve doğanın korunmasından bahseden tek aday.
Sosyal sorunlar giderek artıyor
Bu seçim süreci aynı zamanda artan yoksulluğun ortasında gerçekleşiyor. Ekvador nüfusu yaklaşık 18 milyon. 2019-2022 yılları arasında yoksulluk yüzde 3.56, yani 641 bin kişi arttı. Günde 2.60 doların altında gelirle yaşayan 4 milyon 600 bin Ekvadorlu var. 800 bin yaşlı yetişkinin sosyal güvencesi yok. 2.5 milyon Ekvadorlu günde sadece bir kez yemek yiyor ya da hiç yemiyor.
Ekonomik Olarak Aktif Nüfus haziran 2023 itibariyle 8 milyon 441 bin 393 kişi. Çalışabilecek durumda olan her 7 Ekvadorludan sadece 3’ü yeterli istihdama sahip. Ekvador İstatistik ve Nüfus Sayımı Enstitüsü INEC’e göre, 195 binden fazla öğrenci kovid-19 salgınından sonra okula dönmedi ve bu çocukların çoğu çocuk işçiliğine dahil oldu. Milli Eğitim sisteminde 74 bin öğretmen açığı bulunmaktadır.
Devlet ve IESS (sosyal güvenlik kurumu) hastanelerinde ilaç yok, laboratuvar testleri yapılamıyor. Çocuklarda kronik yetersiz beslenme ülkedeki 2 yaş altı çocukların yüzde 27.2’sini etkiliyor. Haziran ayında bir ailenin gıda sepeti 772.35 dolara mal doluyordu. Hanelerin yüzde 70’i temel gıda sepetinin maliyetini emek gelirleriyle karşılayamaz durumda.
Güvenlik alanında hükümet, ülke sokaklarında 4 bin 600’e ulaşan cinayetleri önlemek bir yana, cezaevi katliamlarına dahi son veremedi. Güvenlik ve Barış için Bütüncül Strateji işe yaramadı. Ulusal cinayet oranı 100 bin kişi başına 25.5’e yükseldi. İnsanların, evlerin ve işyerlerinin soyulması, esnafın gasp edilmesi, insan kaçırma, kamuya açık yerlerde bomba tehditleri yaşanıyor. Yeni bir göç dalgası var, insanlar işleri ve güvenlikleri olmadığı için ülkeyi terk ediyorlar. 2022’de 86 bin Ekvadorlu ülkeyi terk etti ve geri dönmedi.
İşte 20 Ağustos’ta 13 milyondan fazla Ekvadorlu sandık başına bu koşullarda gidecek ve seçimini yapacak.