Ermenistan'ın Tavuş bölgesi sakinleri, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki devlet sınırının belirlenmesine karşı protestolarını sürdürüyor. Ayrıca Ermenistan'ın Azerbaycan'a vereceği 4 köyle ilgili protestolar da her geçen gün artıyor.

İlginç olan ise söz konusu eyleme Ermeni kilisesinin destek vermesi ve dini liderlerin de yürüyüşlere katılmasıdır. Kilisenin arkasındaki ana siyasi figür, eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan'dır. Ermeni muhalefetinin kiliseyi gündeme getirmesi, meselenin sadece Azerbaycan'la normalleşme süreciyle ilgili olmadığını söylemek için bize gerekçe veriyor.

gdh'n konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Ermeni gazeteci Natali Aleksanyan ve Rusya'nın "PolitRus" analitik portalı başkanı Vitaly Arkov da birçok ilginç noktaya değindi.

Natali Aleksanyan asıl amacın Paşinyan'ı devirmek olduğuna inanıyor.

"Doğrusunu söylemek gerekirse tüm sorularınızın cevabını, Robert Koçaryan'ın 2021'den bu yana yaşanan tüm olayları anlattığı kapsamlı program röportajında bulabilirsiniz. Koçaryan konuşmasında birkaç önemli noktaya değindi:

1. Ermenistan'ın geleceğini Rusya ve Beyaz Rusya ile tek bir devletin parçası olarak görüyor.
2. Ermenistan'da darbe yapma planlarından bahsediyor.
3. Uygun günde kilise liderlerinin harekete liderlik edeceğini belirtir.
4. Kendisi gündeme gelmekten kaçınır çünkü varlığıyla her türlü eylemi itibarsızlaştırabileceğini anlamıştır.

Yorumların gereksiz olduğunu düşünüyorum. Robert Koçaryan, sorduğunuz tüm soruları eksiksiz bir şekilde yanıtlıyor."

Bütün dünya Koçaryan'ın Paşinyan'ın aksine Rusya odaklı bir siyasetçi olduğunu biliyor. Bu gerekçe Moskova'nın protestolarda rolünün olduğunu bir kez daha doğruluyor. "PolitRus" analitik portalının başkanı Vitaly Arkov da protestoların meşru bir nedenle yapıldığına ve asıl amacın Paşinyan'a karşı adım atmak olduğuna inanıyor.

Ermeni Apostolik Kilisesi, dünyadaki çoğu dini kuruluş gibi, cemaatçilerinin ve takipçilerinin çıkarlarını ifade ediyor ve savunuyor. Bu çok açık: Ermenistan'ı tarihsel olarak yabancı Batı'ya yönlendiren, Paris ve Washington'daki küratörlerinin emirlerini yerine getirmeye çalışan Nikol Paşinyan liderliğindeki mevcut cumhuriyet hükümetinin eylemleri, çıkarlara aykırıdır. Ermeni Apostolik Kilisesi bu bölünmeyi engellemeye, Ermenistan'ı tarihi gelişim yoluna döndürmeye ve ülkede bir iç savaşı önlemeye çalışıyor. Bu konuda hem kendi ülkelerinde hem de yurtdışında yaşayan Ermenilerin çoğunluğu tarafından sıcak bir şekilde desteklenmektedir."

Arkov, protestoların sona ermesiyle Koçaryan'ın yeniden iktidara gelebileceğine inanıyor.

Ermenistan'ın ikinci cumhurbaşkanı Robert Koçaryan'a gelince, o hala Ermenilerin çoğunluğu için bir otoritedir ve bu sadece Karabağ'ın "tarihi" ile ilgili değildir. Koçaryan'ın döneminde Ermenistan giderek gelişti ve ne yazık ki insanlar bunu çok geç fark etti. Koçaryan'ın devlet başkanlığı görevine geri dönmesini göz ardı etmeyeceğim. Robert Koçaryan, krizden çıkış sürecinde yeniden hükümetin başına geçecek. Daha sonra Ermeni halkının manevi lideri olarak operasyonel kontrolü gençlere verecek. Ancak bu, Azerbaycan'la daha önce imzalanan belgelerin revize edilmesine ve özellikle askeri operasyonların yeniden başlamasına yol açmayacak."

Ancak bir başka gerçek de Ermeni toplumunun yalanlardan bıkmış olmasıdır. Şu anda Azerbaycan'la normalleşme süreci aynı zamanda Ermenistan'da ciddi ihtiyaç duyulan Türkiye ile de normalleşme anlamına geliyor. Protestoların daha da kitlesel hale gelmesi ihtimal dahilinde. Ancak Ermeni halkının daha iyi bir gelecek için Paşinyan'ı desteklemeye devam etmesi gerekiyor.