gdh'de ara...

Eski Mısırlıların ahiret yolculuğu nasıl gerçekleşiyordu?

Menna’nın ahiret yolculuğu, eski Mısırlıların inanç ve ritüelleri hakkında neler biliyoruz?

1. resim

Milattan önce 1000’li yıllarda, günümüzde Luksor olarak bilinen bölgede Amenhotep III’ün firavun olduğu Mısır’ın Yeni Krallığı sırasında Menna adında yüksek rütbeli bir memur yaşıyordu. Menna’nın hayatı hakkında bildiklerimizin çoğu, mezarındaki yazılardan ve resimlerden geliyor. Mısır seçkinlerinden olan Menna ve ailesi, devlet ve tapınak idaresinde önemli mevkilere sahipti ve Mısır’ın üst sınıf toplumunda rahat bir hayatın tadını çıkarmışlardı.

Menna’nın unvanları bize onun kariyerini bir katip olmanın yanı sıra tarlaların ve saban alanlarının gözetmenliğini yaptığını söylüyor.

Menna ölmeden önce Luksor’un Batı Şeria’sına muhteşem bir mezar yaptırdı. Bu mezar üzerinde bulunan canlı, gerçekçi resimleriyle olağanüstü bir güzelliğe sahipti. Bu resimler Menna’nın yaşamına dair bilgilerden bahsetse de daha çok ölümden sonraki hayatında yani ahiretteki yolculuğuna dair izler taşıyordu.

Ölüme değil ölümden sonraya hazırlık

Menna ölümü yaklaştıkça ölümden sonraki yaşamı için her şeyi hazırlamaya başlamıştı başta içinde dirilişe yardımcı olacak tüm gerekli resimlerin ve metinlerin bulunduğu bir mezar geliyordu. Sonrasında da vücudunun sonsuza dek korunması için mumyalanması da dahil olmak üzere hakedilen cenaze törenleri...

Mumya Menna

Eski Mısırlılar, öbür dünyaya başarılı bir geçiş için vücutlarının korunmasının gerekli olduğunan inanırlardı. Bu yüzden Menna’nın da mumyalanması gerekiyordu.

İç organlarından midesi, karaciğeri, Akciğeri ve bağırsakları çıkarılarak kanopik kavanozlarda saklandı. Vücudu daha sonra kurutularak yağlarla meshedildi ve mumya olarak bir tabuta terleştirilmke üzere keten ve koruyucu muskalara sarıldı.

Ayinler ve ritüeller

Bir mumya olarak Menna dış görünüşünü korudu ancak vücudunun beslenmesi gerekiyordu yoksa çok geçmeden ölecekti. Bu nedenle, ‘ağzın açılması’ adı verilen oldukça karmaşık bir törenle, bir rahip, Menna’nın tıpkı yaşayan herhangi bir insan gibi yiyip içebilmesi ve nefes alabilmesi için sembolik olarak ağzını ve burnunu açtı. Rahipler de mezardaki ölülerin boyalı tasvirlerinde benzer bir ritüel gerçekleştirdiler.

Antik hac

Hatta özel ritüellere katılmak için Thebes’in 160 km aşağısındaki Osiris’in ana kült merkezlerinden biri olan Abydos’a gittiler. 70 günlük mumyalama sürecinden sonra, Menna’nın mumyasına yemek ziyafetleri verildi verildi ve bir cenaze töreni ile mezara götürüldü.

Burada daha fazla adak verildi ve ritüel olarak bir boğa kesildi. Son olarak, rahipler dualar okudular ve mumya, özel mezar eşyaları ile birlikte mezar odasına yerleştirildi.

Yeniden doğuş

Menna’nın tanrıların huzurunda sonsuza dek yaşayabilmesi için, Yeraltı dünyasının efendisi ve Kıyamet Günü’nün ilahi yargıcı olan Osiris’in onayını alması gerekiyordu.

Bu sahnede Menna ve eşi Henuttawy, Osiris’e adak sunarlar ve onun beğenisini kazanmak için altın bir köşkte oturan tanrıyı överler.

Kalbin tartılması

Sonunda, Menna son yargıyı almak için Osiris ile yüzleşmek zorunda kaldı. Maat, gerçeğin tanrıçası, Menna’nın kalbinin ölçüldüğü tartıya benzer.

Cennette sonsuzluk

Menna öbür dünyada diriltildiğinde cennetteki yeni hayatının tadını çıkartabilecekti. Burada eşi ve ailesiyle birlikte bataklıklarda kuş ve balık avlayan mennayı görebiliriz.

Tartışma