gdh'de ara...

Eylül'den Ekim'e ekonomi gündemi ve piyasaların analizi

Oldukça hareketli bir Eylül ayı geride kalırken Ekim ayında da yoğun bir gündem bizi bekliyor.

1. resim

Önce bizi ve dış dünyayı ilgilendiren ekonomik gelişmeler neler ona bakalım...

Yeni ekonomi yönetimi ile birlikte ekonomi politikalarında dönüşüm sürerken uluslararası finans kurumlarından da ardı ardına raporlar ve değerlendirmeler gelmeye devam ediyor.

Yeni ekonomi yönetimiyle birlikte bildiğiniz üzere politika faizi artıyor. Dolayısıyla mevduat ve kredi faizleri de artıyor. Yani borçlanmak her geçen gün daha da pahalı hale geliyor. Özellikle tüketici kredileri ve kredi kartlarına ilişkin sıkılaştırma adımları sonrasında hane halkının finansman temini konusunda farklı adımlar gelmeye başladı.

Bu bağlamda Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) üzerinden kısmi olarak tasarruflarınızı çekme hakkı tanıyan bir düzenleme geldi. Bildiğiniz üzere düzenleme öncesinde paraya ihtiyacınız varsa sistemden çıkarak ancak paranızı çekebiliyordunuz. Sonra tekrar dahil olmak istediğinizde ise yeniden başlıyordunuz.

Yeni düzenleme ile eğer konut alacaksanız, evlenecekseniz, deprem bölgesinde iseniz yahut eğitiminize harcama yapacaksanız; en az 5 yıl BES sisteminde kalma şartını da sağlıyorsanız, birikiminizin %50’sini sistemden çıkmadan çekebilme hakkına sahip oldunuz demektir. Bu düzenleme; tüketici kredilerindeki daralmanın etkisini bir nebze de olsa azaltacak ve nefes aldıracaktır.

Geçtiğimi haftaya Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sn. Cevdet Yılmaz’ın Birleşik Arap Emirlikleri’nden fon girişi beklentisini içeren beyanı ile başladık. Tabi hızlı şekilde hem BİST endekse hem de bankacılık sektörü hisselerine etki etti. Yine ABD ziyaretleri kapsamında İsrail ile yapılan görüşmeler ve normalleşme adımları piyasalarda havayı pozitife çeviren gelişmelerden biri oldu.

Gözümüzün, kulağımızın sürekli üzerinde olduğu bir diğer uygulama ise Kur Korumalı Mevduat (KKM). Geçtiğimiz günlerde TL dönüşümlü KKM’de asgari faiz oranı şartı kaldırıldı. Burada uygulama şuydu; bankalar en az politika faizi kadar faiz vermek zorundaydı. Bu kaldırıldı. Böylece bankalar TL dönüşümlü KKM’de politika faizi altında fiyatlama yaparak mudileri TL mevduata döndürebilme kabiliyeti edinmiş oldular.

Bu bağlamda önümüzdeki günlerde de TL dönüşümlü KKM’den çıkışın süreceğini bekleyebiliriz. Toplam KKM içerisinde döviz dönüşümlü KKM miktarı %70. O kısım aynen yerinde duruyor. Yeterli rezerv birikimi temin edilmeden ve kurda güven ve istikrar oturmadan da kimsenin elini atacağı da yok.

Uluslararası kuruluşlar ardı ardına Türkiye özelinde rapor ve değerlendirme açıklamaya devam ediyorlar. S&P kredi notunu değiştirmedi. Durumu negatiften durağana çevirdi. Hemen hemen ortak kanı şu: Petrol fiyatlarındaki artış sürüyor. Bu da enflasyonu tetikleyeceği için Türkiye faiz artırımında daha radikal davranacak.

Uluslararası kuruluşların, bankaların tahmini bu yönde... Hatta Goldman Sachs; TCMB politika faizini 40-45 bandına çekerse TR’de reel faizlerin pozitif olacağını ifade etti. Bu da Türkiye’de bir süre de olsa carry trade imkânı anlamına gelir.

Yine mi pandemi!!!

COVİD ile ilgili riziko her geçen gün artıyor. Yatarak tedavi gören hasta sayısı oranları artıyor. Bu sebeple yeni varyant ulaştırma sektörü hisselerini bu hafta da üzebilir. Bugün itibariyle tüm bu haberler piyasalarda fiyatlandığı için bugün akış çok coşkulu olmayabilir. Ama borsada pozitif hava hakim olacaktır diye düşünüyorum.

Yabancı yatırımcı önemli...

Hafta sonu Berlin’de Türkiye Ekonomi Zirvesi düzenlendi. Zirveyi Türkiye’den yetkililerin düzenlediğini ve Almanya’nın başkenti Berlin’de yaptığını düşündüğünüzde ister istemez akıllara küresel ekonomik gelişmeler, Türkiye ve Almanya arasındaki uluslararası ticaretin geliştirilmesi yahut Why Invest in Türkiye gibi daha makro bir perspektif geliyor. Türkiye Cumhuriyeti devletindeki kamu kurumları hangi destekleri veriyor sorusu eksenindeki bir zirve üzülerek söylemek isterim ki çok sığ kalmış.

Zirve Büyükelçiliğimiz ve Türk-Alman Ticaret Odası desteğiyle hazırlanmış. Buna rağmen 70-75 civarındaki Türkiye’den katılacak iş adamlarının vize alamaması nedeniyle katılamaması tam bir hayal kırıklığı.

Nitekim Büyükelçimiz Sn. Ahmet Başar Şen konuşmasında da vize sorununa ayrı bir başlık attı. Alman tarafından katılım neredeyse yok gibiydi. Böylesi zirveler hazırlanırken yoğun bir emek harcanıyor. Fakat doğru odaklar ile senkronize hareket edilemezse negatif bir tablo ortaya çıkıyor.

Görünen o ki zirveyi hazırlayanlar Berlin konusunda dersine yeterince çalışmamış. Keza kadim bir yurtdışı teşkilatı olan iş dünyamızın köklü temsilcisi MÜSİAD’ın bu programa davet edilmemesine rağmen başta MÜSİAD Berlin Başkanı Fikret Doğan ve ekibinin katılım sağlama nezaketi göstermesi başlı başına konuyu açıklıyor.

Yine benzer şekilde Berlin’de uzun yıllardır Türkiye-Almanya arasında köprü vazifesi gören, karşılıklı ticaretin gelişmesine katkı sağlamayı misyon edinmiş, uzun yıllar Dünya Türk İş Konseyinde üst düzey vazifeler üstlenmiş Zekeriya Bayrak gibi Berlin ekonomisine yön veren Türk isimlerin davet edilmemesi tam bir trajedi. Yabancı yatırımcı istiyor muyuz? Evet. Ama bunun yolu Türkiye’nin yurtdışındaki uluslararası ticaret hafızasını süreçlere dahil etmekten geçer!

Bildiğiniz gibi Berlin; yurtdışı Türklerin en yoğun yaşadığı Başkent...

Gelelim Borsa'ya...

Bu hafta enflasyon rakamı gelecek. Salı günü yıllık %61 i aşacak gibi. Beklenti üstü gelirse gıda ve hazır giyim hisseleri artabilir.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; Londra, Fas, Fransa ve sonra tekrar bir körfez turuna çıkacak. Seçim sonrası 2 milyar doları aşan bir giriş var. Beklentilerin altında. Borsada yabancı takas oranı 27 civarından kabaca %35 üstüne geldi. Ama yine de daha fazla giriş bekleniyor.

Geçtiğimiz haftayı endekste 8334 ile kapattık. Dolar bazında 303 dolar civarı. 305 dolar kritik eşik. TL karşılığı 8357 yapar. Nedir maksimum zirve 8403. Buraya tutunacak kapanışlar gelirse 305 üzeri yakalanabilir.

Düşüte ise 300 dolar odaklanmamız gereken nokta. 8220 üzerinde tutunabilirsek tarihi zirveyi zorlayabiliriz. Genel hava pozitif. Önümüzdeki günlere ilişkin genel çizdiğimiz makro ekonomik çerçeve ve bilanço beklentilerini de gözeterek bir değerlendirme yaparsak THYAO, PGSUS ve TAVHL gibi hisselerin olumlu havayı sürdüreceğini düşünüyorum.

Ama diğer taraftan da pandeminin gidişatını da gözetmek gerekir. Çimento sektörü hisselerinde olumlu bilanço beklentim nedeniyle yükseliş bekliyorum. OYAYO, CIMSA gibi....

Telekomünikasyon tarafında TCELL gibi. Enerji tarafında ASTOR, ALFAS gibi. Petrokimya da TUPRS gibi hisselerin bilanço beklentisi ekseninde olumlu bir hava bekliyorum. Yabancı girişleri istenilen seviyede olmasa da kademeli şekilde sürüyor.

Tartışma