France 24: Türkiye'deki seçimler, Erdoğan'ın rakipleri için neden olumsuz gitti?
Kılıçdaroğlu'nu yüzde 10 önde gösteren anketörler, siyasi önyargılarının kurbanı oldu. HDP'nin Kılıçdaroğlu'nu desteklemesi ters tepti ve Oğan'ın milliyetçi seçmenleri, Erdoğan'ın 28 Mayıs'taki şansını artırıyor.
Fransa medyasının önde gelen yayın organlarından France24, Türkiye'deki seçim sonuçlarını değerlendirdiği bir değerlendirme yazısı yayımladı.
Türkiye'deki seçimlerle ilgili anket şirketlerinin siyasi önyargılarla Kılıçdaroğlu'nu 10 puan önde gösterdiği belirtilen analizde, HDP'nin Kılıçdaroğlu'nu resmi olarak desteklemesinin de milliyetçi yaklaşımları tetiklediği tespiti yapıldı.
İşte France24'de yayımlanan analizin tamamı:
Türkiye'nin Osmanlı sonrası döneminin en büyük seçiminin sonuçları anketörleri şaşırttı ve keskin bir şekilde kutuplaşmış ülkenin ruh halini ölçmenin zorluğunun altını çizen sürprizler ortaya çıkardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, laik rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'nu ilk turda yüzde 5'in biraz altında bir sonuçla mağlup etti.
Hiçbir adayın yüzde 50 barajını aşamaması nedeniyle ikinci tura gidecek olan seçimlerde, Erdoğan'ın güçlü bir favori olacağı ikinci tur seçimler 28 Mayıs'da gerçekleşecek.
Kılıçdaroğlu'nun performansı, muhalefetin Erdoğan'a karşı yirmi yıllık iktidarının en iyisiydi. Ancak 74 yaşındaki eski devlet memuru Kılıçdaroğlu yine de anketlerin gösterdiğinin aksine Erdoğan'ı mağlup edemedi.
Kılıçdaroğlu seçimlerden sonra destekçilerine seslenerek "Umutsuzluğa kapılmayın" mesajı verdi.
Ekonomi sonucu değiştirmedi
Stratejist James Carville, 1992 seçim kampanyası için bir strateji belirlemeye çalışırken, ABD Başkanı Bill Clinton'a, "Bu ekonomi yönetimi aptalca" sloganını bulmuştu.
Benzer bir şekilde Erdoğan da seçimlere, Türkiye'nin 1990'lardan bu yana yaşadığı en kötü ekonomik krizle mücadele ederek girdi.
Yıllık enflasyon oranı resmi rakamlara göre geçen yıl yüzde 85'e ulaştı. Ekonomistler tarafından hesaplanan ve çoğu Türk'ün güvendiği gayri resmi oran yüzde 200'e yaklaştı.
Erdoğan, bu krize rağman geleneksel olmayan ekonomi teorilerini bırakmayı reddederek, nüfusun çeşitli kesimlerine teşvikler ve maaş artışları yaptı.
Verisk Maplecroft analisti Hamish Kinnear yaptığı değerlendirmede;
"Erdoğan'ın depremin harap ettiği bölgeleri yeniden inşa etme sözü, seçmenlerde karşılık bulmuş gibi görünüyor. "
ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ölümcül Şubat felaketinin vurduğu hemen her bölgede, desteğini yüksek düzeyde artırdı.
Kürt sorunu
Türkiye'deki Kürt toplumu, nüfusun yaklaşık beşte birini ve oyların yüzde 10'undan fazlasını oluşturuyor. Bu kesim, itidarının ilk on yılında büyük ölçüde Erdoğan'ı destekledi. Ancak ikinci on yılında ona karşı çıktı.
Bazı analistler, Kürt yanlısı bir parti olan HDP'nin, Kılıçdaroğlu'nu resmi olarak destekleme kararının onu zirveye taşıyabileceğini düşünüyordu. Ancak Erdoğan, seçmenlere muhalefetin PKK Kürt milislerinden emir aldığını söyleyerek bunu Kılıçdaroğlu'na karşı kullandı.
CERI Sciences Po Enstitüsü'nden yayımlanan bir analizde;
"Erdoğan'ın muhalefeti PKK ve terör hareketiyle ilişkilendirme stratejisi ortaya koydu ve bu strateji meyvesini verdi."
değerlendirmesinde bulunuldu.
İstanbul'da yaşayan bir ev hanımı olan Leyla Gürler, muhalefetin "Kürt yanlısı" HDP'ye kur yapmasının kendisini endişelendirdiğini söyledi.
57 yaşındaki Leyla Gürler;
"Muhalefet kazansaydı, HDP ve PKK sayesinde olurdu. PKK'nın yanında durdular. Orada hata yaptılar."
ifadelerini kullandı.
Milliyetçilik
Az tanınan aşırı milliyetçi aday Sinan Oğan'ın beklenmedik yükselişi, Erdoğan'ın 28 Mayıs'taki şansını artırıyor.
55 yaşındaki bağımsız aday Oğan, oyların yüzde 5,1'ini aldı.
Sinan Oğan'ın Erdoğan'la, solcu Kılıçdaroğlu'ndan daha fazla ortak yönü var. Ayrıca Erdoğan'ın tabanı ile aynı milliyetçi düşüncelere sahip olan seçmenleri temsil ediyor.
Analist Umut Özkırımlı, milliyetçiliğin 1990'lardan beri Türk siyasetinin "sabit" bir bileşeni olduğunu belirtiyor.
Nitekim, çeşitli milliyetçi ve sağcı gruplar, Pazar günkü seçimlerde oyların yüzde 22'sini aldı.
Siyasi risk danışmanı Anthony Skinner ise yaptığı değerlendirmede;
"Sinan Oğan'ın yüzde beşin üzerinde oy alması, aşırı milliyetçiliğin Türkiye'de karşılık bulduğunu gösteriyor. Oğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda ılımlı Kılıçdaroğlu'nu desteklemeye karar vermesi sürpriz olur. Erdoğan 28 Mayıs'ta pol pozisyonunda."
değerlendirmesinde bulundu.
Önyargılı anketler
Türkiye'nin anketörleri günün en çok kaybedenlerinden biri olarak ortaya çıktı.
Sadece küçük bir kesim Erdoğan'ın zaferini tahmin ederken, çok sayıda anket şirketi seçimlerden önce Kılıçdaroğlu'nun yüzde 10 önde olduğunu açıkladı.
Ekonomist Timothy Ash bu konuda yaptığı değerlendirmede,
"Anket firmalarının ve laik analistlerin çoğunun sonuçları bu kadar kötü tahmin etmesi şaşırtıcı"
ifadelerini kullandı.
Timothy Ash bu durumu, keskin bir şekilde kutuplaşmış ve derinlemesine yerleşik görüşlere sahip bir ülkedeki anketörlerin doğasında var olan siyasi önyargıya bağlıyor.
Skinner, Kılıçdaroğlu'nun partisinin Pazar gecesinin bir bölümünü seçimlerde önde olduğunu iddia ederek ve sonuçlara itiraz ederek geçirdiğini de kaydetti.