Fransa merkezli Secret Defense: Türkiye, SİHA alanındaki liderliğini daha da pekiştiriyor

Türkiye, savunma sanayiinde öne çıkan teknolojik inovasyonlarıyla dünya sahnesindeki yerini sağlamlaştırıyor.

1. resim

Fransa merkezli Secret Defense'in özel analizine göre TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen yeni nesil GÖKÇE ve GÖZDE kitleri, askeri operasyonlarda oyun değiştirici bir etki yaratmayı vaat ediyor.

Bu sistemler, ülkenin mevcut savunma gücünü artırmakla kalmayıp, bölgesel ve küresel ölçekteki jeopolitik ağırlığını daha da yükseltecek bir potansiyele sahip.

GÖKÇE Projesi: Yeni Nesil Hassasiyet

GÖKÇE, özellikle Türk Hava Kuvvetleri ve insansız hava araçları (İHA) için geliştirilmiş, INS/GPS/Laser güdüm sistemlerini bir araya getiren bir inovasyon olarak öne çıkıyor.

TÜBİTAK SAGE’nin yerli kaynaklarla ürettiği bu kit, hem F-16 uçakları hem de Akıncı ve Aksungur gibi İHA’lar için etkili bir mühimmat çözümü sunuyor.

Sistem, 37 kilometreye kadar menzil sağlayarak operasyonel etkinliği artırıyor. Aynı zamanda yerli bileşenlerin kullanımı, Türkiye’nin teknolojik bağımsızlık hedefine ulaşmasına büyük katkı sağlıyor.

GÖZDE’nin Stratejik Katkısı

GÖZDE, 500 lb ağırlığındaki MK-82 bombalarına yön verme kapasitesiyle dikkat çekiyor. Bu kitin entegrasyonu, Akıncı ve Aksungur İHA’larının etkili menzilini 15 kilometrenin üzerine çıkarıyor. Üretim aşamasında olan bu sistemin, Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesiyle birlikte, askeri operasyonların hassasiyet ve etkinlik açısından yeni bir seviyeye taşınması bekleniyor.

Türkiye’nin Küresel SİHA Liderliği

Türkiye, Bayraktar TB2 gibi başarılı İHA projeleriyle dünya pazarında lider konumda. Savunma sanayi ihracatı 2023 yılında 1,8 milyar dolara ulaştı ve 35’ten fazla ülkeye yapılan satışlarla dikkat çekti. Uygun fiyat politikası ve sahada kanıtlanmış etkinliği sayesinde Türk İHA’ları, Asya, Afrika ve Avrupa’da geniş bir müşteri kitlesi buluyor.

Geleceğe Bakış ve Jeopolitik Etkiler

GÖKÇE ve GÖZDE gibi projeler, Türkiye’nin savunma sanayiinde hem teknolojik üstünlüğünü hem de diplomatik etkinliğini artırıyor. Bu gelişmeler, sadece Türkiye’nin askeri kapasitesini güçlendirmekle kalmayıp, uluslararası ilişkilerde bir güç unsuru olarak da işlev görüyor. Özellikle bu sistemlerin ihracat potansiyeli, Türkiye’nin küresel savunma pazarındaki etkisini uzun vadede artırma potansiyeli taşıyor.

Tartışma