Real Clear Wolrd: Beşar Esad iktidardaki son günlerinde neler yaşadı?
Beşar Esad son günlerinde Rusya'dan İran'a Arap Birliği'nden BMGK'ya kadar tüm kapıları zorladı. Devrik diktatör Beşar Esad iktidardaki son günlerinde neler yaşadı?
ABD merkezli yayın organlarından Real Clear Wolrd'de, Suriye'deki muhalif grupların Esad yönetimini devirdiği günlerde, Beşar Esad'ın son çırpınışlarının kronolojisinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Suriye'deki muhalif grupların “Saldırganlığın Caydırılması” olarak adlandırılan taarruz ile kısa bir süre içerisinde Esad rejimini devirdiği günlerde Esad'ın, Arap Birliği, Rusya ve İran gibi çok sayıda ülkeden yardım istediği bilgisi verilem analizde, ancak sahadaki gelişmelerin Esad ile birlikte müttefiklerini de çaresiz bıraktığı belirtildi.
Analizde ayrıca, Beşar Esad'ın çöküşü kabul ettikten sonra ülkeden nasıl ayrıldığına dair ayrıntılara da yer verildi.
İşte Real Clear Wolrd'de yayınlanan analiz:
Muhalif güçler aylardır Esad'ı devirmek ve İran destekli milisleri Suriye'den çıkarmak için siyasi-askeri bir saldırı üzerinde çalışıyordu. Ancak bu saldırı planı, görünen o ki beklenenden daha hızlı bir şekilde sonuç verdi.
Muhalefetin seçkin birlikleri de dahil olmak üzere çok sayıda grup saldırıya katkıda bulunmakla kalmayıp operasyona öncülük etti. Uzun süredir iç çekişmelerle boğuşan bu güçler birçok kez yeniden yapılandırıldı ve bugün “Sorumluluk Alanları” belirlenmiş, merkezi olmayan ama koordineli bir şekilde faaliyet gösteriyor.
Esad'ın son günlerinin zaman çizelgesi
“Saldırganlığın Caydırılması” olarak adlandırılan taarruz, Rusya'nın sivillere yönelik hava saldırılarını caydırmak, İran Devrim Muhafızları Ordusu vekillerini Suriye'den sınır dışı etmek ve en önemlisi Esad rejimini sona erdirmek amacıyla 27 Kasım'da başladı.
Ankara saldırı öncesinde durumu önemsiz göstererek normal eğitim tatbikatlarının ve yeniden yapılanma çabalarının bir parçası olduğunu açıkladı.
Halep'e saldırı başladığında pek çok kişi vilayetin kuzeybatısındaki güçlü İran varlığının Halep'in düşmesini engelleyeceğine inanıyordu. Ancak operasyonun ilk yirmi dört saati içinde saldırgan güçler Halep'in doğusundaki stratejik 46. Alayı kontrol altına aldı.
Bunun üzerine Esad, oğlunun mezuniyet törenine katılmak üzere Moskova'ya uçtuğunu duyurdu. Ancak muhtemelen siyasi destek ararken ailesini güvenli bir yere götürmek niyetindeydi.
Görüşmelerin ardından Rusya, sadece Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki acil toplantı kararını desteklemeyi seçti. Ancak daha geniş destek eylemlerinden kaçındı.
Esad bu arada, Arap liderlerini arayarak Arap Birliği Temas Grubu kapsamında siyasi destek arayışına girdi. Çoğu lider, Esad'ın daha önceki uzlaşmaz tutumu ve ordusunun gözle görülür çöküşü nedeniyle çağrılarını kamuoyuna duyurmayı reddetti.
İlerleyen saatlerde ise muhalif güçler Halep'in batısını ele geçirerek askeri akademiyi ele geçirdi ve rejimin rütbeli askerlerini Halep'in güneydoğusundaki kaleleri Sfeira'ya kaçmaya zorladı.
Devrim Muhafızları Kudüs Gücü'nün Suriye'deki fiili lideri Abdullah Nizam, İranlı milislere aynı yönde tahliye emri verdi ve ardından Hanaser-Şam üzerinden kaçtılar.İsyancıların operasyonunun başlamasından sonraki kırk sekiz saat içinde Halep şehrinin büyük bölümü düştü.
İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan diplomatik kaynaklara göre, 1 Aralık itibariyle Esad'a, ordusunun çöküşünü ve Rusya ile Hizbullah için stratejik lojistik merkezler olan Hama ve Humus'taki muhalif ilerleyişi durduracağı umuduyla Şam'a dönmesi tavsiye edildi.
3 Aralık'ta Ürdün Kralı 2. Abdullah NATO Dışişleri Bakanları toplantısına bilgi vermek üzere Brüksel'e uçtu ve acil yardım talebinde bulundu. Buna paralel olarak Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi de Kahire'de olağanüstü bir Arap Birliği toplantısı yapılması için lobi faaliyetlerinde bulundu.
Bu arada Rusya, BMGK geçici üyeleri üzerindeki nüfuzunu kullanarak, rejimin dezenformasyon kampanyasıyla terörizm korkusunu yaymasına yardımcı olmak amacıyla acil bir toplantı düzenledi.
Rusya ve Suriye BM Güvenlik Konseyi'nin 2170 ve 2178 sayılı kararlarını kullanarak olağan terörizm maddesini zorlamaya çalıştı ancak başarılı olamadı.
Muhalif güçlerin 4 Aralık'ta Hama'daki 87. Tugay'ı ele geçirmesi, Esad'ın kaderini kabullenmesine ve yakın çevresini Moskova, Abu Dabi, Bağdat, Beyrut ve Bingazi'ye tahliye etmeye başlamasına neden oldu.
Ancak Suriye Ordusu'nun 25. ve 11. tümenlerinin aylarca dayanabileceğini savunarak yerel ve dış paydaşlarla görüşmelerde ısrar etmeye devam etti. Kaynaklara göre Ürdünlü, Mısırlı ve İtalyan istihbarat şefleri Esad'ın yakın danışmanı Ali Memlük ve Suriye istihbarat şefi Hüsam Luka'yı defalarca aradı ve 6 Aralık'ta kendilerine ulaşılamayana kadar benzer güvenceler verdiler.
Gözler bu sırada, kilit karar alıcıların Doha Forumu'na katıldığı Doha'ya çevrildi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın katılımı ancak bir gece önce ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından teyit edildi.
Üçlü toplantı büyük ilgi görürken, Astana süreci kilit paydaşların Esad'ın akıbetini anlamasıyla adeta ölü doğdu.
Konu hakkında bilgi sahibi diplomatik kaynaklara göre Lavrov'un Katar Emiri ve Türk Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmelerin amacı, Suriye'de bulunan Rus güçlerinin saldırıya uğramayacağına dair güvence almak ve Esad'ın Moskova'ya güvenli geçişini “kolaylaştırmaktı”.
Birçok diplomatik kaynağa göre Esad 7 Aralık'ta Hmeymim'e gitmek üzere Şam'dan ayrıldı. Ve Esad, 8 Aralık'ta bir Rus uçağıyla buradan Moskova'ya götürüldü.
Kardeşi Mahir'in ise önce Bağdat'a ardından da Rusya'ya gitmek üzere Devrim Muhafızları'na ait bir uçağa bindiği bildirildi. Ve onun kaçışı Esad ailesinin hanedan yönetiminin kesin sonu oldu.
Diktatör düştü
Suriye'nin kurtuluşu eski rejimin zayıflığına ve Esad'ın Suriye toplumuyla aslında kopan ilişkisine işaret ediyor.
Zira rejim, çöküşüne kadar geçen yıllar boyunca kendisini besleyen eli ısırmayı tercih etti ve halkına zulmetti.
Muhalefetin örgütlenmesi ve Esad'ın Suriye içindeki ve dışındaki ortaklarının zayıflaması, “dondurulmuş” çatışma olarak adlandırılan durumu kırmış gibi görünüyor. Rusya, Ukrayna'daki savaşı nedeniyle artık güç yansıtamaz hale geldi. İran'ın vekilleri ise, İsrail'in Suriyeli müttefikine destek verme kapasitelerini felce uğratması nedeniyle önemsiz hale geldi.
Sonuç olarak, Suriyeliler artık ülkelerini BMGK 2254'e uygun olarak yeniden inşa etmek için nadir bir fırsata sahipler.