Fransa neden COP29’a katılmadı?
ABD ve Fransa'daki Ermeni lobileri, Azerbaycan'ın bu ülkelerle ilişkilerinde gerginliğe neden oluyor. Fransa’nın COP29’a katılmama kararının ardında bu lobilerin olması dikkat çekiyor.
11-24 Kasım tarihleri arasında Bakü'de düzenlenen COP29 Konferansı, 190'dan fazla ülkeyi temsil eden 70 binden fazla delegasyonu ağırladı. COP29, ülke tarihinde gerçekleştirilen en büyük etkinlik olarak kabul ediliyor. Azerbaycan’ın böyle önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapması, ülkeye yerel, bölgesel ve uluslararası alanda büyük kazançlar sağlayacak.
Ancak bu sürece katılmayan ülkeler de oldukça fazla. Bunlardan Fransa ve Avrupa Birliği’ne üye birkaç ülke öne çıkıyor. Peki, Fransa, iklim değişikliğiyle ilgili uluslararası bir etkinliği hangi gerekçeyle boykot ediyor?
“Musulmans en France” haber portalının kurucusu ve baş editörü, siyaset bilimci Jean-Michel Brun, bunun arkasında Ermeni lobisinin olduğunu belirtti.
Azerbaycan’ın ABD ve Fransa ile ilişkileri, bu iki ülkede en büyük Ermeni diasporalarının bulunması nedeniyle giderek daha da gerginleşti. ABD’de Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) ve Fransa’da Koordinasyon Konseyi, yerel siyasetçileri aktif bir şekilde destekliyor, kampanyalarını finanse ediyor ve medya aracılığıyla baskı kuruyorlar. ANCA, 2023 yılında 5 milyon dolar harcadı ve bu parayı ABD’deki Ermeni yanlısı senatör ve kongre üyelerine verdi. Fransa’da ise CCAF, Fransız elitleriyle sıkı ilişkilerde ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ermenistan’ın pozisyonunu açıkça desteklediği biliniyor. Bu organizasyon, Azerbaycan’ın itibarını zedelemeye çalışmak amacıyla, büyük Ermeni iş adamlarının finansmanıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Fransa’nın COP’da yer almaması, aynı zamanda iklim meselelerinin çözümüyle ilgilenmediklerini de gösteriyor.
Fransa’nın COP29’a katılmama kararı ve bu kararın ardındaki siyasi baskılar, sadece bir ülkenin politikası değil, aynı zamanda dünya genelinde iklim değişiklikleri ve kalkınma amaçlı büyük bir jeopolitik mücadelenin parçasıdır. Bu ilişkilerin ardında yatan ana faktör ise, esas olarak Ermenistan’ın güçlü diasporası ve bunun yürüttüğü lobicilik faaliyetleridir.