FT: Orta güçlerin yükselişi başladı

FT'nin "Orta Güçlerin Yükselişi" yazı dizisinin üçüncü makalesinde, Çin’in gelişmekte olan ülkeleri dolardan caydırma çabaları ele alındı.

1. resim

Financial Times gazetesi, "Orta Güçlerin Yükselişi” yazı dizisinin üçüncü makalesini yayınladı.

Michael Stott ve James Kynge, ABD'nin yaptırım politikasına karşı Çin tehdidini, yeni teknolojilerin bulunması, doların yıkılmaz görünen surlarında nasıl gedikler açıldığını ele aldı.

İşte yayınlanan o analiz:

ABD’nin yaptırım politikasına Çin tehdidi: Dolardan kaçış

Arjantin geçen ayın sonunda aşina olduğu bir sorun yaşıyordu. Ülke IMF’den aldığı 44 milyar dolarlık son kurtarma yardımının 2.7 milyar dolarını ödemekte zorlanıyordu. Ama alışılmadık bir çözüm bulundu.

Net dolar rezervi ekside olan Buenos Aires ödemenin bir kısmını yuan cinsinden yaptı. Ekonomi Bakanı Sergio Massa “Arjantin ödeme için rezervinden bir dolar bile kullanmayacak” diyerek sevincini ifade etti. Arjantin IMF’ye ikinci kez Çin para birimiyle ödeme yapıyor. Ülkenin ekonomi bakanlığından üst düzey bir yetkiliye göre “Bunlar uluslararası finans sisteminde daha kapsamlı ve kalıcı değişimin habercisi. Değişim zaman alacak ama bu yoldan geri dönülmeyecek.”

Yuan’la nükleer borç

Dünyanın öbür ucundaki Bangladeş de nisanda yaşadığı bir soruna yuan’la yanıt vermiş, Rusya’ya olan nükleer santral borcunu geç de olsa yuan ile ödemişti. ABD yaptırımları sebebiyle dolar seçeneği söz konusu değildi. Bangladeş için ruble de uygun görünmüyordu. Neticede iki ülke yuan’da karar kıldı.

Gelişmekte olan ülkeler uluslararası ticaret ve finans dünyasında Amerikan dolarının hakimiyetinden uzun süredir rahatsız.

II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ABD’nin küresel ekonomideki payının yarı yarıyadan fazla azalması ve Çin, Hindistan, Brezilya gibi yeni güçlerin ortaya çıkışı bu durumu daha da belirgin hale getiriyor. “Dolarsızlaştırma” on yıllardır antiemperyalistlerin gündeminde ancak iktisatçılara göre doların ezici gücü sebebiyle bu söylemler yakın zamana kadar slogandan öteye gidememişti.

E-yuan hamlesi

Fakat ABD’nin ekonomik yaptırımlarının genişlemesi ve uluslararası ödemeler için çok sayıda yeni teknolojinin ortaya çıkması sonucu doların bir zamanlar yıkılmaz görünen surlarında gedikler açılıyor. Özellikle Çin e-yuan adını verdiği dijital parasıyla ve alternatif küresel ödeme sistemleri geliştirerek avantaj sağlamayı umuyor. Amaç doları tahtından indirmekten ziyade Amerikan parasının tahakkümünü kırmak.

Çin’in bir başka hayati hedefi daha var: ABD’nin şimdilerde Rusya’ya uyguladığına benzer yaptırımları günün birinde Çin’e dayatmaya kalkması halinde ülke ekonomisini ayakta tutmak. İsmini vermek istemeyen bir Çinli yetkili “ABD mali gücünü jeopolitik silah olarak kullanıyor. Dolar da bunun önemli bir parçası” diyor.

Yaptırım tehdidi

ABD Hazine Bakanlığı bünyesindeki Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) tarafından yaptırım uygulanan kişi ve kurumlar listesi şu anda 2 bin 206 sayfadan oluşuyor ve 12 binden fazla isim içeriyor. Son 10 yılda ABD başkanları dış politika sorunları için düşük maliyetli görünen bu kansız çözümü tercih ettikçe liste hızla uzuyor.

Morgan Stanley’nin eski para uzmanı Stephen Jen’e göre doların küresel rezervler içindeki payı 2001 yılında yüzde 73 iken 2023 itibarıyla yüzde 58’e geriledi

Düşünce kuruluşu Chatham House’tan Latin Amerika uzmanı Christopher Sabatini “Bu uygulamanın ABD dışındaki yaygınlığı diğer hükümetleri korkutuyor.

ABD’nin dünya ekonomisinin dörtte birini bir şekilde yaptırıma tabi tutması ve bu tehdidi her an her ülkeye karşı kullanılabilir hale getirmesi oyunun kurallarını değişitiriyor” diyor.

“Backfire, How Sanctions Reshape the World Against U.S. Interests” (Geri Tepme: Yaptırımlar Dünyayı ABD Çıkarlarının Aleyhine Nasıl Şekillendiriyor) kitabının yazarı Agathe Demarais üç kilit gelişmenin izini sürüyor: 2012’de İran’ın SWIFT adlı küresel para transferi ağından çıkarılması, 2014’te Kırım’ı ilhak eden Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ve 2018’de ABD ile Çin arasında başlayan ticaret savaşı. Demarais “Bu üç olay, haydut devletlerin Batılı finans mekanizmalarından yüz çevirme düşüncesini hızlandırdı” diyor.

Brezilya da rahatsız

Batı yaptırımlarının genişlemesi sadece otoriter devletlerin keyfini kaçırmadı. Uluslararası finans sisteminin silah haline getirilmemesi gerektiğini düşünen Brezilya gibi yükselen güçleri de kızdırdı.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva’nın dış politikadan sorumlu yardımcısı Celso Amorim, Financial Times’a şöyle konuştu: “Günümüzde dolara dayalı uluslararası finans sistemine dair ciddi bir rahatsızlık var. Bunun arkasındaki temel faktör ise yaptırımlar.” Cornell Üniversitesi’nden Profesör Eswar Prasad da aynı fikirde: “ABD’nin rakipleri ve geleneksel müttefikleri de dahil olmak üzere dünya üzerindeki hemen her ülke dolar cinsinden belirlenmiş finans sisteminden kurtulmak istiyor.” Ancak Prasad’a göre bunu yapmak kolay değil.

Alternatif arayan yükselen güçlerin önündeki en büyük engel doların uluslararası finans sisteminin içine işlemiş olması. Ancak finans sisteminin genelinde Çin kendi alternatiflerini sunarak Amerikan parasını sarsmaya başladı.

Pekin’in en çok yoğunlaştığı konulardan biri Belçika merkezli SWIFT sisteminin gücünü kademeli olarak seyreltmek. Şu anda sınır ötesi para transferlerinin yaklaşık yüzde 90’ı bu global platform üzerinden yapılıyor. Uzmanlara göre Çin’in SWIFT’i zayıflatma stratejisi çok boyutlu, sürekli ve önemli sonuçlar vermeye başlıyor.

ABD’yi baypas eden yeni yapılar

İşin bir boyutu offshore sermaye piyasalarındaki yuan likidite havuzunu büyüterek tacirlere ve yatırımcılara Çin parası arzını artırmak. Bir diğer adım ise Çin’e ait Sınırötesi Bankalararası Ödeme Sistemi’nin (CIPS) kurulması oldu. Böylelikle hem SWIFT’e hem de dünyanın en büyük özel sektör dolarla takas ve ödeme sistemi CHIPS’e alternatif sunulmuş olacak. CHIPS üzerinden yapılan toplam ödeme miktarı 2022 yılında yüzde 20’den fazla arttı.

Dijital yuan’ın uluslararası piyasalara sürülmesi de önemli bir aşama. Böylece CHIPS veya SWIFT olmadan işlem yapılabiliyor. New York’taki “Council on Foreign Relations” adlı düşünce kuruluşundan Zongyuan Zoe Liu “Bu, Batılı finans düzenleyicilerden tamamen kopmuş, bambaşka bir sistem olacak” diyor.

“E-yuan ile CHIPS, Batı karşıtı yaptırımlar için önemli bir güç olabilir. Çünkü ABD’li yetkililerin bir yaptırımı uygulamaya koyabilmesi için ilgili işlemlerin bilgisine sahip olması gerekiyor.” Morgan Stanley’nin eski para uzmanı Stephen Jen nisan ayındaki bir yazısında doların uluslararası rezerv statüsünü sanılandan çok daha hızlı kaybettiğini söylüyordu.

Jen döviz kuru hareketlerine göre düzeltme yapıldığında, doların küresel rezervler içindeki payının 2001 yılında yüzde 73 iken 2023 itibarıyla yüzde 58’e gerilediğini ifade ediyor. İlerleme emarelerine karşın bazı uzmanlar Pekin’in ABD dolarının “hegemonyasını” kırmayı hayal etmesinin önünde bile uzun yıllar olduğu görüşünde.

Başarılı oldukları alanlardan biriyse offshore sermaye piyasaları. Çinli veri sağlayıcı Wind’e göre bu yıl şu ana kadar yabancılar tarafından ihraç edilen “panda tahvil” satışının 75 milyar yuan’a (10.4 milyar dolar) çıkmasıyla birlikte yuan cinsinden sınır ötesi borçlarda patlama yaşandı. 2021 yılının tamamındaki rekor şimdiden geride kaldı.

Bloomberg verilerine göre Hong Kong’da da bu yıl yuan cinsinden “dim sum” tahvili ihracı 230 milyar yuan’la rekor kırdı. (Oksijen’in notu: Dim sum, Çin’de küçük tabaklarda gelen yemeklerden oluşan bir menü türü.)

Enerji piyasalarında normalde bütün dünyada fiyatlandırmalar dolar üzerinden yapılıyor. Fakat Çin Devlet Başkanı Şi Cinping aralık ayında Körfez ülkeleri liderlerine petrol ve gaz ticaretinde yuan kullanılmasını istediğini dile getirdi. Martta Çin’in ulusal petrol şirketi ile Fransız Total arasında yapılan ilk yuan cinsinden sıvılaştırılmış doğal gaz ticareti Şangay borsasında kayıtlara geçti.

Yükselen güçler dijital ödeme sistemlerinde de hızlı ilerliyor. Çin’de WeChat Pay, Hindistan’da Unified Payments Interface (UPI), Brezilya’da Pix ve Kenya’da mobil para servisi M-Pesa hizmete girdi.

Amaç riskleri ortadan kaldırmak

Batı ise geriden geliyor. ABD ve Avrupa, halen Visa ile Mastercard hakimiyetindeki dijital ödeme sistemleri olasılığı üzerinde çalışıyor.

Demarais “Çin’in Tayland ve Birleşik Arap Emirlikleri ile e-yuan cinsinden çift taraflı ticaret için pilot projeleri var. Ülkelerin yaptırımları savuşturmak adına teknolojiyi kullandığının en açık örneklerinden biri. Üstelik Çin erken harekete geçmenin getirdiği avantajı kullanmak istiyor.” Doların kısa sürede tahtından ineceğini düşünenlerin sayısı çok değil. Ancak yuan’ın artan rolüyle birlikte finans sisteminin giderek parçalı hale geldiği ortada. Gidişat, yükselen güçlerin çeşitlilik arzusunu tatmin edecek cinsten.

Tartışma