G7 ülkelerinden Ukrayna'ya güvenlik taahhütleri
G7 ülkeleri, Ukrayna'nın mevcut Rus saldırısıyla mücadelesine destek olmak ve Moskova'yı, komşusuna yönelik gelecekteki saldırılarından caydırmak amacıyla Ukrayna'ya "uzun vadeli askeri destek" sağlama sözü verdi.
Dünyanın en sanayileşmiş ve en büyük yedi ülkesini bir araya getiren G7 grubu üyeleri, Ukrayna'nın Rusya ile mücadelesine destek amacıyla "uzun vadeli askeri destek" vaadinde bulundu.
G7 ülkeleri, Ukrayna'nın mevcut Rus saldırısıyla mücadelesine destek olmak ve Moskova'yı, komşusuna yönelik gelecekteki saldırılarından caydırmak amacıyla Ukrayna'ya güvenlik garantisi (uzun vadeli askeri destek) sağlama sözü verdi.
Aralarında ABD, İngiltere, Fransa, Kanada, Almanya, İtalya ve Japonya'nın bulunduğu G7 üyesi ülkelerin ortak açıklamasında "Ukrayna'yı bugün (kendini) savunabilecek ve gelecekte Rus saldırganlığını caydırabilecek sürdürülebilir bir güç sağlamak için Kiev ile belirli, iki taraflı ve uzun vadeli güvenlik taahhütleri üzerinde çalışacağız" denildi.
Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen NATO zirvesi sırasında kaleme alınan söz konusu belgede ayrıca, "Rusya'nın gelecekte saldırıda bulunması halinde Ukrayna'ya hızlı ve sürekli güvenlik yardımı, karada, denizde ve havada modern askeri teçhizat ve Rusya'ya ekonomik ve diğer maliyetleri yüklemek üzere ekonomik yardım sağlama niyetindeyiz" ifadeleri yer aldı.
Bunlar arasında kara, hava ve deniz alanlarında güvenlik yardımı ve modern askeri teçhizat sağlanması, hava savunması, topçu ve uzun menzilli silahlar, zırhlı araçlar ve hava muharebesi gibi diğer temel yeteneklerin arttırılmasına işaret edildi.
Ayrıca Ukrayna'nın endüstriyel altyapısının kalkınmasına destek, Ukrayna güçlerinin eğitimi ve eğitim tatbikatları, istihbarat paylaşımı ve işbirliği, siber savunma, güvenlik, güçlenme girişimleri, hibrid tehditlerle mücadele, yeniden yapılandırma ve ayağa kaldırma çalışmalarıyla Ukrayna'nın ekonomik istikrarını ve dayanıklılığını arttırma, Ukrayna ekonomisinin refahını ve enerji güvenliğini sağlayacak koşulları oluşturma yer alıyor. Rusya'nın açtığı savaştan kaynaklanan ihtiyaçları karşılayacak teknik ve mali desteğin sağlanması, Kiev'in Avrupa-Atlantik hedeflerine ulaşması için gerekli yönetim reformlarının etkili şekilde uygulanmasını sağlamak için destek sözü de verildi.
"Gelecekte Ukrayna ile görüşülerek uygun adımlar belirlenecek"
Metinde, "Gelecekte Rusya tarafından düzenlenecek bir silahlı saldırıda derhal Ukrayna ile görüşülerek uygun adımlar belirlenecek" denildi.
Ayrıca deklarasyonda Rusya'ya ekonomik ve diğer yaptırımların uygulanması ve Ukrayna ile BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesi çerçevesinde kendini savunma hakkını kullanırken doğacak ihtiyaçları için görüşmeler yapılması yer aldı.
Bu kapsamda, "Ukrayna ile topraklarını bir kez daha savunma zorunda kalması durumunda güvenlik garantileri ve düzenlemeleri paketi üzerinde çalışacağız" denildi.
"Savaş suçluları cezasız kalamaz"
"Savaş suçları cezasız kalamaz" denilen deklarasyonda "Sorumluların uluslararası hukuka uygun şekilde cezalandırılmasına olan bağlılığımızı yineliyoruz. Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi mekanizmaların çalışmalarına desteği sürdüreceğiz" ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan Rusya'nın Ukrayna'da neden olduğu zararı karşılayıncaya kadar mal varlıkları üstündeki kısıtlamaların süreceği belirtildi.
Ukrayna'dan beklentiler
Deklarasyonda Ukrayna'dan beklentiler de yer aldı.
Bunlar, "Ortakların güvenliğine pozitif katkı sağlamak ve ortakların desteğiyle şeffaflıkla hesapverirlik ölçütlerini güçlendirmek, ordunun demokratik sivil kontrolunu güçlendirmek ve Ukrayna'nın savunma kurumları ve sanayisinde verimliliği ve şeffaflığı arttıracak savunma reformları ve modernizasyonda ilerleme sağlamak" olarak sıralandı.
Metinde "Bu çaba, Ukrayna gelecekte Avrupa-Atlantik topluluğuna üyelik yolunda ilerlemeye devam ederken ileriye götürülecektir" denildi.
ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz günlerde Ukrayna'nın NATO üyeliğine savaş sırasında katılmasının mümkün görünmediğine dikkat çekmişti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, üyelik için bir takvim belirlenmemesinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirse de Vilnius zirvesinin genel olarak olumlu sonuçlandığını belirterek açıklanan güvenlik taahhütlerini memnuniyetle karşıladı.
Rusya: Potansiyel olarak çok tehlikeli buluyoruz
Moskova G7 ülkelerinin söz konusu planına sert tepki gösterdi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov gazetecilere yaptığı açıklamada "Bunu son derece yanlış ve potansiyel olarak çok tehlikeli buluyoruz" dedi.
Peskov, G7 ülkelerinin 'Ukrayna'ya güvenlik garantileri sağlayarak Rusya'nın güvenliğini ihlal ettiklerini' sözlerine ekledi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, G7'nin desteğini memnuniyetle karşıladığını belirtti, ancak bunun ülkesinin NATO'ya katılmasının yerini tutamayacağını vurguladı.
Öte yandan Zelenskiy, NATO üyeliğinin 'savaştan sonra' gerçekleşmesini sağlamak için mümkün olan her şeyi yapmaya kararlı olduğunu dile getirdi.
NATO Antlaşmasının 5. Maddesi, bir üyeye yapılan saldırının tüm üyelere yapılmış sayılacağını öngörüyor.
Bu nedenle ABD ve Almanya gibi ülkeler Rusya ile doğrudan karşı karşıya gelmemek için Ukrayna'nın NATO üyeliğine şimdilik sıcak bakmıyor.
Bu arada NATO Liderler Zirvesi'nin ikinci gününde NATO-Ukrayna Komisyonu'nun Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı gerçekleştirildi.
Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, özel davetli statüsüyle katıldığı toplantıda NATO liderlerine hitap etti. Toplantı basına kapalı gerçekleşti.
Biden: "Deklarasyon G7'nin uzun vadeli desteğinin göstergesi"
ABD Başkanı Joe Biden, deklarasyonun G7 ülkelerinin Ukrayna'ya desteğinin uzun vadeli olacağının açık göstergesi olduğunu söyledi.
Biden'ın yanında konuşan Zelenski ise Ukrayna'ya müttefik ülkelerle ikili görüşme yolunu açan deklarasyonun "önemli bir güvenlik zaferi" olduğunu kaydetti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, Ukrayna'nın güvenliği üstüne çalışma çerçevesi oluşturan G7 deklarasyonunun Kiev'e desteğin uzun vadeli olacağını gösterdiğini söyledi.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, deklarasyonla Ukrayna'yı NATO'ya yakınlaştıran bir dizi adım atıldığını kaydetti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, G7'nin çizdiği bu çerçevenin Kiev'in güvenebileceği uzun vadeli bir strateji oluşturduğunu söyledi.
Japonya Başbakanı Fumio Kişida statükoyu güç kullanarak tek taraflı değiştirme çabalarının dünyanın hiçbir yerinde kabul edilmeyeceğini söyledi.
Kiev ile 31 ülkeden oluşan ittifak arasındaki işbirliğini arttırmak için tasarlanan yeni bir format olan yeni NATO-Ukrayna Konseyi'nin ilk oturumu da bugün yapılıyor.
NATO, Sovyetler Birliği'nden gelecek olası saldırılara karşı müttefikleri savunmak için 1949'da kurulmuştu. Soğuk Savaşın sona ermesinin ve bazı batı ülkelerinin Moskova ile bağlarını iyileştirmeye çalışmasının ardından 2002'de benzer bir NATO-Rusya Konseyi kurulmuştu.
NATO Rusya ile bu temasını Rusya'nın 2014'te Kırım'ı işgalinin ardından ve Ukrayna'nın doğusunda destek verdiği savaşçılar aracılığıyla savaşmaya başlamasının ardından durdurdu.
Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesi savaşı Avrupa'nın kapısına getirdi ve Soğuk Savaş dönemi düşmanlıklarının canlanmasına neden oldu.
NATO Ukrayna'nın Rusya ile savaş sürerken üye olmasına izin verilmemesi gerektiğini söylüyor. Washington ve Berlin de ittifakı Moskova ile doğrudan çatışmaya sokacak adımlara karşı uyarıyor.