Newsweek: Avrupa sessizce 3. Dünya Savaşı'na hazırlanıyor!
Savunma hatları, artan savunma harcamaları, güvenlik anlaşmaları ve tahliye planları. İstihbarat raporları Avrupa ülkelerini nasıl harekete geçirdi? Avrupa 3. Dünya Savaşı'na nasıl hazırlanıyor?
ABD'nin önde gelen yayın organlarından Newsweek'de, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından Avrupa ülkelerinin askeri yatırımlarının ve savaşa hazırlık çalışmalarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Avrupa'daki NATO üyesi ülkelerin özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde savunma yatırımları konusunda isteksiz davrandığına dikkat çekilen analizde, Rusya'nın Ukrayna saldırısı sonrasında ise bu ülkelerin yeniden toparlanmaya başladığı ancak hala yetersiz oldukları tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; İngiltere ve Almanya gibi ülke istihbaratlarının, yakın gelecekte bir NATO-Rusya savaş riskine dair raporlar yayınlaması nedeniyle, Avrupa ülkelerinin askeri yatırımlar dışında tahliye planları gibi çok sayıda sivil alanda da hazırlıklarını hızlandırdığı belirtildi.
İşte Newsweek'de yayınlanan analiz:
İngiltere ve Almanya istihbaratı başta olmak üzere, Avrupa ülkelerinde Rusya ile yakın gelecekte olası bir savaş çıkabileceği uyarıları yapılırken, NATO'nun Avrupalı üyeleri savunma için sessizce zemin hazırlıyorlar.
Almanya'nın dış istihbarat servisi başkanı Bruno Kahl Kasım ayı sonunda yaptığı bir açıklamada;
“Rusya, Batı ile bir savaşa hazırlanıyor”
ifadeleri ile bu tehlikeyi en açık şekilde ifade eden isim oldu.
Ancak istihbarat şefi bunun NATO topraklarına yönelik geniş çaplı bir saldırı olmayacağı uyarısında bulundu. Kahl, Moskova'nın sınırlı bir saldırıyı tercih edebileceğini ya da ittifakı test etmek için hibrid savaş taktiklerini artırabileceğini belirtti.
NATO ise, topyekün bir savaş ve ittifak üyesi ülkelerde istikrarı baltalamak için tasarlanabilecek her iki senaryoya da hazırlıklı olmaya çalışıyor.
NATO'nun Polonya'nın kuzeybatısında bulunan Kuzeydoğu Çokuluslu Kolordusu'nun eski başkanı Korgeneral Jürgen-Joachim von Sandrart, Kasım ayında görevinden ayrılmadan hemen önce Newsweek'e verdiği demeçte;
“Rusya'nın ittifakın bütünlüğünü test etmesi için, sınırlı toprak gaspları da dahil olmak üzere, birçok seçenek var”
değerlendirmesinde bulunmuştu.
Yani bu aciliyet artık üst düzey askeri ve siyasi yetkililer tarafından da açıkça ifade ediliyor.
Avrupa Birliği'nin savunmadan sorumlu komiseri Andrius Kubilius Eylül ayında yaptığı açıklamada savunma bakanları ve NATO komutanlarının “Vladimir Putin'in altı ila sekiz yıl içinde NATO ve AB ile çatışmaya hazır olabileceği konusunda hemfikir olduklarını” belirtti.
Estonya dış istihbarat servisi de Şubat ayında Rusya'nın ordusunu başarılı bir şekilde reforme etmesi halinde NATO'nun “önümüzdeki on yıl içinde Sovyet tarzı bir kitle ordusuyla karşı karşıya kalabileceği” uyarısında bulundu.
NATO ülkeleri şu anda savunma harcamalarını, ittifak tarafından talep edilen GSYİH'nin yüzde ikisinin üzerine çıkarma mücadelesi veriyor. Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana geçen on yıllar boyunca pek çok ülke bu kriterin çok gerisinde kalmıştı.
Baltık savunma hattı
Üç Baltık ülkesi Letonya, Litvanya ve Estonya bu yılın Ocak ayında Rusya ve Belarus ile olan kara sınırları boyunca korumayı güçlendirmek için bir anlaşma imzaladı.
Belarus Rusya'nın önemli bir müttefiki ve Kremlin Şubat 2022'de Ukrayna'nın geniş çaplı işgalini başlatmak için Belarus topraklarını kullandı.
Ülke aynı zamanda Rusya'yı, NATO üyeleri Polonya ve Litvanya arasında sıkışmış, izole edilmiş Kaliningrad eksklavına bağlıyor.
Estonya sınır boyunca bir “sığınak ağı, destek noktaları ve dağıtım hatları” inşaa ettiğini açıkladı.
Litvanya Savunma Bakanlığı da Eylül ayı başında yaptığı açıklamada, Baltık denizi ve Belarus kara sınırı boyunca tanklara ve zırhlı araçlara karşı mayınlar ve savunma hatları kurduklarını açıkladı.
Daha güneyde, Kaliningrad ve Belarus'a komşu olan Polonya ise, “Doğu Kalkanı” adını verdiği, maliyeti 2,5 milyar doları aşan ve Varşova tarafından “1945'ten bu yana Polonya'nın doğu sınırını, NATO'nun doğu kanadını güçlendirmeye yönelik en büyük operasyon” olarak tanımlanan bir güvenlik ağı inşasına başladı.
Tahliye planları
Avrupa'daki hazırlıklar sadece askeri değil, aynı zamanda sivil alanda da gerçekleşiyor.
Kasım ayı ortasında NATO'nun en yeni üyesi İsveç, ülke sakinlerinin “kriz ya da savaş durumunda nasıl hazırlanacaklarını ve nasıl hareket edeceklerini öğrenmelerine” yardımcı olduğunu söylediği bir broşür yayınladı.
Broşürde, yüksek alarm durumunun ne anlama geldiği, her bir sakinin savaş zamanı çabalarına nasıl katılacağı ve farklı siren seslerinin ne anlama geldiği özetleniyordu.
Finlandiya da “olası en kötü tehdit olan savaşa” nasıl hazırlandığına dair kamuya açık kılavuzlar yayınlamaya başladı.
Baltık ülkelerinden Litvanya'nın İçişleri Bakanı Agne Bilotaite Eylül ayında yaptığı açıklamada ülkedeki her bir yerel yönetimin hızla “savaşa hazır olmak için” tahliye planları hazırlaması gerektiğini belirtti.
Almanya'nın ise birinci ve ikinci dünya savaşlarından kalan eski sığınakları güncellediğine ve metroları acil olarak sığınaklara çevirmek için planlamalar yaptığına dair gelişmeler basına yansıdı.
Avrupa'nın hazırlıkları yeterli olacak mı?
NATO'nun Avrupa kıtasında bulunan ülkeleri attıkları bu adımlarla sessiz bir şekilde, topyekûn bir savaş ve Rusya'nın hibrit saldırılarına karşı hazır olmaya çalışıyor.
İttifak içerisinde son dönemde artan bu çabalar, NATO'nun yeniden toparlanmasına yardımcı olsa da Soğuk Svaş döneminden bu yana ihmal edilen savunma hatlarının yeniden oluşturulması ve birbirine entegre edilmesi zaman alabilir.
Avrupa aksi bir senaryo da ABD'nin askeri gücüne güveniyor olsa da, her ülke, kendi savunma gücünü artırmak için daha fazla yatırım yapmak için şartlarını zorlamaya devam etmeli.