Geopolitical Monitor: ABD, Güney Kafkasya'da yeni bir bölgesel yenilgi yaşadı
ABD, Fransa ile birlikte BMGK'da, BM barış güçlerinin derhal Dağlık Karabağ'a gönderilmesi çağrısında bulunmalı. ABD, Paşinyan'ı iktidardan indirecek Batı yanlısı siyasi partilerin güçlendirmeli ve Paşinyan gönderilmeli.
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Geopolitical Monitor'de, ABD'nin Güney Kafkasya politikasının ve Karabağ'daki gelişmelerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
ABD'nin özellikle MINSK Grubu'ndaki rolü nedeni ile bölgede aktif olması gerektiği, ancak bunu başarayamayarak yeni bir bölgesel yenilgi yaşadığı belirtilen analizde, bu sonucun Rusya, Azerbaycan ve Türkiye bağlarını da güçlendireceği iddia edildi.
Analizde ayrıca, Ermenistan Başbakanı Paşinyan hedef alınarak, Ermenistan'da Paşinyan'ın karşısında bulunan partileri güçlendirmesi gerektiği ve daha geç olmadan Paşinyan'ın iktidardan indirilmesi gerektiği belirtildi.
İşte Geopolitical Monitor'de yayınlanan analiz:
Uzun süredir devam eden Dağlık Karabağ bölgesindeki kriz, hem Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan'ın zayıflığını hem de Biden yönetiminin vaatlerini yerine getirmedeki başarısızlığını gözler önüne serdi.
Dağlık Karabağ, yakın zamana kadar her iki ülke tarafından egemenlik iddia edilen bir bölge iken, 2020 yılında yaşanan savaşın ardından Paşinyan, Ermenistan'ın yaklaşık 120.000 Ermeni'nin yaşadığı topraklar üzerindeki hak iddiasından vazgeçti ve bu hareket seçmenlerinin çoğu tarafından ihanet olarak görüldü.
Bu arada Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan ile Dağlık Karabağ'ı birbirine bağlayan tek yol olan Laçin Koridoru'nu "abluka" altına alarak üstünlüğü tamamen ele geçirdi.
Rusya sözde Ermenistan'ın müttefiki ve Dağlık Karabağ'da barışı korumaktan sorumlu. Ancak Azerbaycan'ın hamlelerini gerçekleştirmesine izin verdi ve Biden yönetimi, şu ana kadar Ermeniler için hiçbir şey yapmadı.
Bölge tarih boyunca çok sayıda çatışmaya sahne olsa da, yaşanan en son savaş 9 Kasım 2020'de gerçekleşti ve Ermenistan'ın yenilgisiyle sona erdi. Azerbaycan, Paşinyan'ı bir ateşkes imzalamaya zorlamak için Türkiye'nin desteğini kullandı.
Paşinyan, Erivan sokaklarında bir protesto hareketine öncülük ettikten, yolsuzluğun üzerine gitme ve Batı ile daha güçlü bağlar kurma sözü verdikten sonra Haziran 2018'de başbakan olarak atanmıştı.
Ancak Paşinyan bunun yerine, yolsuzluğun artmasına izin verdi ve Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'daki emellerinin önünü açtı. Bu arada Ermenistan ordusu, yeterli finansman, teçhizat ve liderlikten yoksun bir şekilde çürümeye terk edildi.
ABD için yeni bir bölgesel başarısızlık
Washington suçun bir kısmını paylaşıyor. Nitekim; ABD, Fransa ve Rusya, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın bir parçası olan Minsk Grubu'nun eş başkanları olarak çatışmaya barışçıl bir çözüm bulma konusunda başarısız oldu.
Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'ı ele geçirmesinin ardından Rusya, görünürde "barışı koruma" göreviyle bölgeye asker gönderdi. Geçtiğimiz Kasım ayında ise Paşinyan Laçin koridorunun kontrolünü Ruslara devretti. Ardından da bölgedeki egemenlik iddialarından tamamen vazgeçerek Azerbaycan'ın abluka uygulamasının önünü açtı.
Tüm bu yaşananlara rağmen şimdi ise Paşinyan hükümeti, Dağlık Karabağ'daki Ermenileri kurtarmak için yeterince çaba göstermediği için Ermenistan'ın ikiyüzlü ve hain müttefiki Rusya yerine Batı'yı suçluyor.
Ermeni diasporasının bazı önde gelen üyeleri ve Ermeni lobi grupları da bu koroya katılarak, durumu ABD'de de Biden yönetimi için büyük bir suçlamaya dönüştürdü.
Uluslararası Cumhuriyet Enstitüsü tarafından Mart ayında yapılan bir anket Paşinyan'ın ülke içindeki popülaritesinin tek haneli rakamlara yaklaştığını ortaya koydu. Bu arada, 9 Mayıs günü Rusya'nın Zafer Geçit Töreni'ne katılmak üzere Moskova'ya yaptığı gezinin de gösterdiği gibi, Paşinyan Rusya ile yakın bir ilişkilerini de sürdürdü.
Paşinyan ayrıca Ermenistan'ın en büyük müttefiklerinden biri olan Fransa'yı da kızdırmayı başardı.
Paşinyan'ın Dağlık Karabağ konusundaki politikasından hayal kırıklığına uğradığı anlaşılan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, geçtiğimiz günlerde bir Fransız milletvekilinin sorusuna Dağlık Karabağ'daki Ermenileri savunmak için Paşinyan'dan daha sert bir tutum takınacağı sözünü verdi.
Macron;
“Karabağ konusunda net bir pozisyonu ve mesajı olan tek kişi benim"
ifadelerini kullandı.
Uluslararası toplum da Macron'un bu stratejisini dikkate almaya başlıyor.
Eski bir Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı olan Luis Moreno Ocampo, Azerbaycan'ın ablukasını "soykırım" olarak nitelendiren bir rapor yayınladı.
ABD Kongresi'nden Tom Lantos da, İnsan Hakları Komisyonu önünde bir açıklama yaparak; Washington'un "Dağlık Karabağ'da yeni bir krize ya da insanlığa karşı suç işlenmesine izin veremeyeceğini" söyledi.
Tom Lantos burada yaptığı konuşmada;
"ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Aliyev ile onurlu ve insani koşullarda barışın mümkün olmadığının farkında olsalar da bunu açıkça kabul etmiyorlar. Ermenistan'ı Dağlık Karabağ'dan vazgeçmeye ve Azerbaycan'la barış anlaşması imzalamaya zorlamak Rusya'nın planıydı. ABD bürokrasisi bunun gerçekleşmesine izin vermeye istekli. Sonuç Azerbaycan, Rusya ve Türkiye daha da güçlü bir ittifak olacak”
ifadelerini kullandı.
Sonuç
Bir felaketi önlemek için Biden yönetimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Fransa'ya katılarak BM tarafından görevlendirilen barış güçlerinin derhal Dağlık Karabağ'a gönderilmesi çağrısında bulunmalıdır.
Rusya'nın böyle bir kararı engellemesi halinde ABD, belki de Fransa ve Ermenistan'ın tarihi ortağı Yunanistan ile işbirliği yaparak ikili eylemleri değerlendirmelidir.
Washington ayrıca Ermenistan'daki Batı yanlısı siyasi partilerin güçlenmesine de yardımcı olabilir. Bu partilerin en büyüğü olan Ulusal Demokratik İttifak (NDA) Nisan ayında Washington'a üst düzey bir ziyaret gerçekleştirdi.
NDA lideri birçok kongre ofisi tarafından sıcak bir şekilde karşılandı ve lobicileri The Livingston Group aracılığıyla 21 Haziran'da Dağlık Karabağ ile ilgili Kongre oturumunun düzenlenmesine yardımcı oldu. ABD yönetimi, NDA ile daha güçlü bağlar kurmak için çok daha fazlasını yapabilir.
Ermenistan'ın Batı'ya doğru anlamlı bir dönüş yapabilmesi için Batı yanlısı gerçek bir liderliğe ihtiyacı var.
Paşinyan'ın böyle bir hamle yapmaya ve ulusal güvenlik ve savunma da dahil olmak üzere çok ihtiyaç duyulan reformları gerçekleştirmeye ne niyeti ne de kapasitesi var. Paşinyan neredeyse herkesi yabancılaştırmayı başardı ve artık gitmesi gerekiyor.