Güney Afrika'da halk genel seçim için sandık başına gidiyor

Güney Afrika’da yapılacak genel seçimlerde, Vanlı siyasetçi Mehmet Vefa Dağ, Western Cape eyaletinin başbakanı olmak için yarışacak. Dağ, "1,5 milyon oy alacağımıza inanıyoruz" dedi.

1. resim

Güney Afrika Seçim Komisyonu'nun (IEC) paylaştığı verilere göre, 60 milyon nüfusa sahip ülkede kayıtlı 28 milyona yakın seçmen, yarın 07.00-21.00 saatlerinde 23 bin 292 seçim merkezinde oy kullanabilecek.

Parlamentonun alt kanadı Ulusal Meclis'teki 400 milletvekilinin ve ülkenin 9 eyaletindeki yasama meclisi üyelerinin seçileceği 2024 genel seçimi, ülkenin 30 yıllık demokrasi tarihindeki 7'nci genel seçim olma özelliği taşıyor.

1994 sonrası en kritik seçim

Ülkeyi 1948-1994 yıllarında yöneten beyaz ırkçı apartheid rejimine karşı direnişin merkezini oluşturan Afrika Ulusal Kongresi (ANC), 1994'teki ilk genel seçimlerden beri 30 yıldır tek başına iktidar partisi olmayı sürdürüyor.

Anketlerin büyük çoğunluğu, 2019 genel seçiminde yüzde 57 oy oranına sahip ANC'nin, bu seçimde ilk kez yüzde 50'nin altına inebileceğine işaret ediyor.

Güney Afrika'nın ilk kez bir koalisyon hükümeti tarafından yönetilmesine neden olabilecek bu seçim, 1994 sonrası en kritik seçim olarak değerlendiriliyor.

Son yıllarda giderek artan işsizlik ve suç oranları, derinleşen elektrik ve su krizi, yolsuzlukla mücadeledeki yetersizlikler, Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa liderliğindeki ANC'nin oylarındaki olası düşüşün başlıca nedenleri arasında gösteriliyor.

Ana muhalefet liderliğinde 7'li masa

Son genel seçimde oyların yüzde 21'e yakınını alan ana muhalefet partisi Demokratik İttifak'ın (DA) oy tabanı Western Cape eyaleti başta olmak üzere büyük oranda siyahi olmayan nüfusa dayanıyor.

Beyaz siyasetçi John Steenhuisen liderliğindeki DA, geçen yıl Inkatha Özgürlük Partisi (IFP), Özgürlük Cephesi Artı (VP), ActionSA, Birleşik Bağımsız Hareket (UIM), Spektrum Ulusal Partisi (SNP) ve Bağımsız Güney Afrika Ulusal Yurttaşlık Örgütü ile Çok Partili Sözleşme (MPC) ittifakını kurmuştu.

AA muhabirinin güncel seçim anketlerinden derlediği veriler, bu partilerin toplam oy oranının yüzde 30'a yakın olabileceğine işaret ediyor.

Western Cape adayı: Vanlı Mehmet Vefa Dağ

Vanlı siyasetçi Mehmet Vefa Dağ da ülkenin en büyük eyaletlerinden biri olan Western Cape’in başbakanı olmak için yarışacak.

Dağ, Çaldıran’dan Western Cape’ye uzanan hikayesini şöyle anlatıyor: “Van İmam Hatip Lisesi mezunuyum. 1998 yılında Uludağ Üniversitesi'nde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni birincilikle tamamladım. Aynı yıl kaymakamlık sınavına girdim. Sınavın ilk aşamasını geçtiğim halde, ikinci aşamada ‘imam hatipli’ olduğum için elendim. Bunun üzerine Niğde Üniversitesi'nde işletme dalında master yaptım ve buradan da birincilikle mezun oldum. Ardından İngilizce öğrenmek için 2001 yılında Güney Afrika’ya geldim ve burada yaşamaya karar verdim. 2006’da Güney Afrika vatandaşı oldum. Eşim Endonezyalıydı. Kendisini kanserden dolayı kaybettim. Üç çocuğum var. Çocuklarım Endonezya’da yaşıyor. Burada politika dışında ticaretle de uğraşıyorum. Tekstil ve yumurta toptancılığı yapıyorum.”

Şu anda ülkenin en önemli siyasi partilerinden birinın başbakan adayı olan Dağ, Güney Afrika’daki ilk yıllarında kabul görmediğini ve ırkçılık ile karşılaştığını anlatıyor: “Burada öne çıkmak benim açımdan zorlu bir süreç oldu. Yabancı kökenli olduğum için ilk zamanlarda ırkçılığa uğradım. Yıllar içinde, bu ülkenin yerel dillerini onlar gibi konuşmaya başladım. Üç farklı yerel dili konuşabiliyorum. Bu durum, onların da hoşuna gitti ve zamanla beni kendilerinden biri olarak kabul etmeye başladılar. Böylelikle siyasi olarak da önüm açılmış oldu. 2016 yılında Cape Town’da belediye başkan adayı oldum. O zaman 7 bin 500 oy almayı başarmıştım. Kendi siyasi partimi ise seçimden sadece iki ay önce kurmuştum. Buna rağmen bu oyu alabildim.”

Dağ, Güney Afrika’da yıllar içinde birçok görevi de üstlenmiş. Kuils River ve Tafelsig Sanayi ve Ticaret Odaları'nın kurucu başkanlığını yapan Dağ, Cape Town Alternatif Sanayi ve Ticaret Odası’nda da başkanlık görevini aktif bir şekilde yürütüyor.

"Seçim ittifakını Türkiye’de gördüm, burada uyguladım."

Seçimi kazandığı takdirde, eyaleti Milli Görüş anlayışıyla yönetmek istediğini belirten Dağ, “Merhum Necmettin Erbakan hocamın çizgisinde büyümüş bir insanım. Burada kurduğum siyasi parti de bir Milli Görüş partisidir. Güney Afrika’da bu görüşü uygulamaya çalışıyorum. Şu anda ülke genelinde üye sayımız 2,5 milyonu geçmiş durumda. Fakat yeteri düzeyde maddi imkanımız olmadığı için, tüm ülkede seçime giremiyoruz. Yalnızca Western Cape eyaletinde seçime giriyoruz. Burada seçime imza sistemiyle giriliyor. En az 55 bin imza toplanması gerekiyor. Ben burada halktan alınan 200 bin imza ile seçime girmeye hak kazandım” diyor.

"Diriliş Ertuğrul, seçim kampanyama avantaj sağladı."

Türkiye, Güney Afrika’ya birçok televizyon dizisi ihraç ediyor. Şu sıralar ülkede en çok izlenen diziler arasında TRT yapımı olan Diriliş Ertuğrul dizisi de yer alıyor. Dağ, dizinin ülkede karşılık görmesinin kendisi açısından bir avantaj sağladığını söylüyor: “Güney Afrika’da, Diriliş Ertuğrul dizisi şu sıralar oldukça fazla izleniyor. Türkiye’den geldiğimi öğrenenler bana Ertuğrul Gazi gözüyle bakıyorlar. Kurtarıcı gözü ile bakıyorlar. Ayrıca burada Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) vasıtasıyla küçük işletmelere veya küçük gruplara destek veriliyor. Bu da benim için avantaj sağlıyor. TİKA’nın yaptığı çalışmalar, ‘Türkler hayırsever insanlardır’ imajını yaratarak benim önümü de açıyor.”

Seçimin sürpriz aktörü: Ulusun Mızrağı

Güney Afrika'yı 2009-2018 döneminde yöneten ve yolsuzluk suçlamasıyla partisi ANC tarafından yönetimden el çektirilen Zuma'nın 2023'te kurduğu Ulusun Mızrağı'nın (MK), bu seçimin sürpriz aktörlerinden biri olabileceği öngörülüyor.

Anketler, MK'nin katılacağı ilk seçimde yüzde 10'nun üzerinde oy oranına ulaşabileceğine işaret ediyor. Ülkenin en büyük etnik grubu Zuluların çoğunlukla yaşadığı doğu eyaleti KwaZulu-Natal, MK'nin oy deposu olarak gösteriliyor.

Sol tandanslı bir parti olan MK, ismini, ülkenin ilk siyahi devlet başkanı Nelson Mandela tarafından kurulan ve apartheid ile mücadelede ANC silahlı kanadını oluşturan Ulusun Mızrağı örgütünden alıyor.

ANC'nin, isim ve logo konusunda telif hakkı ihlali yapıldığı gerekçesiyle MK'nin seçimlerden men edilmesine ilişkin Seçim Mahkemesi'ne yaptığı başvuru 28 Mart'ta reddedilmişti.

Anayasa Mahkemesi'nde 20 Mayıs'ta görülen davada, 2021 yılında mahkemeye itaatsizlik suçundan 15 ay hapis cezası alan Zuma'nın seçimlere katılması sabıka kaydından dolayı yasaklanmıştı.

Ekonomik Özgürlük Savaşçıları

Zuma döneminde 2008-2012 yıllarında ANC'nin gençlik kolları başkanlığını yürüten ve aşırılıklarıyla parti itibarına zarar verdiği gerekçesiyle ihraç edilen Julius Malema tarafından 2013 yılında kurulan Ekonomik Özgürlük Savaşçıları (EFF), halihazırda mecliste en çok sandalyesi bulunan üçüncü parti olma özelliği taşıyor.

Anketler, son seçimlerde yüzde 11'e yakın oy alan EFF'nin, bu seçimlerde de benzer bir oy oranına sahip olabileceğini gösteriyor.

Afrika milliyetçiliği tabanında aşırı sol ideolojiye sahip EFF, yoksul halka toprak dağıtımı, madenlerin kamusallaştırılması, beyazların arazilerine el konulması gibi vaatleriyle öne çıkıyor.

Güney Afrikalı seçmenin acil sorunları

G20 ve BRICS üyesi Güney Afrika, gelişmiş altyapısı, zengin yeraltı kaynakları ve güçlü finans kuruluşlarıyla, kıtanın en büyük 3 ekonomisi arasında yer alıyor.

Kıtanın en büyük 10 şirketinin tamamına ev sahipliği yapan ülke, dünyanın önde gelen elmas, altın, platin, demir ve kömür üreticileri arasında bulunuyor.

Bununla birlikte yaygın görülen yoksulluk ve gelir adaletsizliği ülkenin temel problemlerinin başında geliyor. Güney Afrika, dünyada gelir dağılımı eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke olma özelliği taşıyor.

Son yıllarda giderek artan ve bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 33'ü bulan yüksek işsizlik de Güney Afrika'nın kronikleşmiş problemleri arasında yer alıyor.

Geçen yıl her saat başı ortalama 3 cinayetin işlendiği ülkede, suç olaylarındaki artış ciddi güvenlik endişelerini de beraberinde getiriyor.

Günde 10 saate varan elektrik kesintilerinin yaşandığı elektrik krizi ise gerek ekonomiyi, gerekse günlük hayatı sekteye uğratıyor ve Güney Afrikalı seçmenin en mühim sorunları arasında bulunuyor.

Yolsuzlukla mücadeledeki yetersizlikler de hükümetin en çok eleştirdiği konular listesinde en üst sıralarda kabul ediliyor.

Seçimler hakkında bilinmesi gerekenler

Güney Afrika Cumhuriyeti, başkanlık sistemine dayanan parlamenter demokrasiyle yönetiliyor.

Ülkede ilk serbest ve demokratik seçimler 1994 yılında yapıldı.

Beyaz rejime karşı mücadele veren Afrika Ulusal Kongresi (ANC) bu seçimi kazandı.

1999, 2004, 2009 ve 2014 yıllarında düzenlenen seçimlerde de tek başına iktidar oldu.

ANC, Mayıs 2019’da yapılan son seçimde ise oyların yüzde 57,5'ini alarak yeniden iktidar oldu. Parti bu seçimde, Ulusal Meclis'te 230 sandalyeye sahip olmuş ve ilk kez yüzde 60'ın altına düşmüştü.

Ülkenin yedinci genel seçimi olacak bugünkü oylamada yaklaşık 27 milyon kayıtlı seçmen Ulusal Meclis milletvekillerini ve eyalet yasama meclisi üyelerini seçmek için sandık başına gidecek.

400 üyeli parlamento daha sonra cumhurbaşkanını seçecek.

Ülkeye demokrasinin gelişinden bu yana iktidarda olan ANC, ilk kez tek başına iktidara gelememe riskiyle karşı karşıya.

Karşısında ana muhalefet liderliğinde yedi partinin yan yana geldiği bir ittifak var. Bu ittifakta ana muhalefetteki DA ile birlikte IFP, VP, ActionSA, UIM, SNP ve MPC partileri bulunuyor.

Öte yandan yüzde 10’un üzerinde oy alabileceği belirtilen Ulusun Mızrağı (MK) ve Marksist ve Leninist Ekonomik Özgürlük Savaşçıları (EFF) de seçimde başarı elde etmek istiyor.

AFP’ye konuşan Siyasi analist Daniel Silke, “Bu kesinlikle Güney Afrika'nın 1994'ten bu yana en öngörülemez seçimi” dedi.

Yerel düşünce kuruluşu Social Research Foundation tarafından Nisan ayında yapılan bir anket, ANC'nin oy oranını yüzde 37'ye düşebileceğini gösterdi.

Anketler yedili ittifakın oyların yüzde 25 ile yüzde 33'ünü alabileceğini gösteriyor.

Hiçbir parti yüzde 50 oy alamazsa, en çok oyu alan parti bir ya da daha fazla partiyle koalisyon hükümeti kuracak.

Tartışma