gdh'de ara...

Gürcistan’da sıcak sonbahar

Merkezinde Rusya’nın bulunduğu skandallarla sarsılan Gürcistan’da sonbahar da “sıcak” geçeceğe benziyor. Geçtiğimiz hafta komşu ülkede yaşananlar, gerilimin daha da yükseleceğinin habercisi. 

1. resim

Son aylarda merkezinde Rusya’nın bulunduğu skandallarla sarsılan Gürcistan’da sonbahar da “sıcak” geçeceğe benziyor. Geçtiğimiz hafta komşu ülkede yaşananlar, yakın gelecekte gerilimin daha da yükseleceğinin habercisi.

Ülkedeki muhalefet partleri, Rusya yanlısı oligark Bidzina İvanişvili’nin “de-facto” kontrolündeki Gürcü Rüyası Partisi’nin iktidarını ülkeyi Batı’ya entegre olma hedeflerinden uzaklaştırmaya çalışmakla suçlarken, Tiflis yönetimi de muhalefetin yeni bir “Maydan” harekatı hazırlığı içerisinde olduğunu iddia ediyor.

Öte yandan Gürcü Rüyası Hükümeti ile bu hükümetin seçtiği Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili arasındaki kriz de sürüyor. 3 Ekim’de Gürcistan Anayasa Mahkemesi, Zurabişvili’nin kabinenin onayı olmadan yurtdışı seyahatlerine gitmesi sebebiyle Gürcistan Anayasası’nı ihlal ettiğine ilişkin hükümet başvurusunu değerlendirecek.

Gürcü Rüyası iktidarı, bu iddiayla Zurabişvili’nin cumhurbaşkanlığının düşürülmesi konusunu Meclis oylamasına taşımaya çalışıyor. Anayasa Mahkemesi, Gürcü Rüyası’nın başvurusunu haklı bulursa, görevden alma işleminde parlamento süreci başlayacak.

Zurabişvili, Gürcistan muhalefeti ve sivil toplum kuruluşları ise Gürcü Rüyası’nın bu girişiminin Gürcistan’ın Avrupa yolculuğuna engel oluşturmaktan başka bir şey olmadığını öne sürüyor ve gelişmelerin arkasında Moskova’nın bulunduğunu iddia ediyor.

Zurabişvili’nin cumhurbaşkanlığının düşürülmesi ile ilgili tartışmalar yaklaşık bir aydır sürerken, geçtiğimiz hafta Tiflis, neredeyse Batı yaptırımlarının eşiğine geldi. Skandalın merkezinde bu kez Gürcistan Ulusal Bankası ve Gürcü Rüyası’na (özellikle İvanişvili’ye) yakınlığı ile bilinen Eski Gürcistan Başsavcısı oligark Otar Partshaladze vardı.

14 Eylül’de ABD’nin Partshaladze ile ilgili yaptırım kararı aldığı ortaya çıktı. Gürcistan’ın yanı sıra Rusya vatandaşlığı da bulunan Partshaladze, daha önce Ukrayna’nın yaptırım listelerinde yer alıyordu. ABD’den yapılan açıklamada, “Gürcü kökenli Rus oligark” diye nitelendirilen Partshaladze, Rusya Federal Güvenlik Servisi FSB’ye çalışmak ve Rusya’nın çıkarları doğrultusunad Gürcü toplumunu ve siyasetini etkilemekle suçlandı.

Eski Gürcistan Başsavcısı’nın Moskova’da Moscow Business Brokerage ve International Business Corporation adlı iki danışmanlık şirketinin hisselerinin yarısına sahip olduğu, Rusya’nın yaptırımları delmesinde ve savaşın genişletmesinde rol oynadığı da iddialar arasında yer aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Partshaladze ve şirketleri ile iş yapan tüm şahıs ve şirketlerin yaptırım riskiyle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

Gürcistan’daki skandalın odağında bulunan Partshaladze kim?

İvanişvili’nin en yakın ortakları arasında bulunan Partshaladze, Gürcistan’da 2013 senesinde Mihail Saakaşvili’nin iktidardan gitmesinin ve Gürcü Rüyası’nın zaferinin hemen ardından Başsavcı olarak atandı. Ancak Gürcistan tarihinin en kısa süre görev yapan başsavcısı olarak akıllarda kaldı; çünkü Gürcistan muhalefeti, Partshaladze’nin 2001 senesinde Almanya’da hırsızlıktan hüküm giydiğini ortaya çıkarttı. Gürcü Rüyası hükümeti, Alman polisinden alınan resmi evrakları görmezden gelemeyerek Partshaladze’yi görevden almak zorunda kaldı.

Partshaladze’nin kısa süreli Başsavcılık dönemi, eski iktidar ve özellikle eski Cumhurbaşkanı Saakaşvili hakkında komplo belgeleri toplamakla akıllarda kaldı. İddialar, aylarca Gürcistan basınında konuşuldu.

Partshaladze, İvanişvili ile arkadaşlığı sayesinde görevden alındıktan sonra da ülkedeki etkinliğini sürdürdü. 2017 senesinde Gürcistan Maliye Bakanlığı’na düzenlenen siber saldırı sonrası Partshaladze’nin şirketlerinin vergi borçları ile ilgili skandal gündeme geldi. Gürcistan Devlet Denetleme Servisi, bu konuda inceleme başlatınca Partshaladze, üç koruması ile birlikte bu servisin başkanı olan Laşa Tordiya’yı bir gece kulübünde dövdü.

Eski Başsavcı’nın adı, Batum Limanı’ndaki sigara kaçakçılığı ile ilgili yolsuzluk skandalı ve toprak satışı ile ilgili yolsuzluk iddiaları gibi olaylarla da defalarca gündeme geldi. Ancak bunların hiç biri, Partshaladze’nin “dokunulmazlık” kılıfının aşılabilmesine yetmedi.

Yeni skandal nasıl patladı?

Gürcü Rüyası hükümeti, Partshaladze’nin ABD’nin yaptırım listesinde yer alması konusunda önce oyalama taktiği yürütmeyi denedi. İlk aşamada Partshaladze’nin devlette 10 senedir görev almadığı ve “özel sektör” temsilcisi olduğu iddia edildi. Gürcistan Güvenlik Servisi, 15 Eylül’de konunun incelendiğini duyurmakla yetindi. Daha sonra Gürcü Rüyası milletvekilleri, ABD’den Partshaladze’ye yönelik suçlamalarla ilgili yeterli kanıt almadıklarını öne sürdü.

Gürcü Rüyası lideri İrakli Kohabidze ve partinin genel sekreteri Kaha Kaladze, 18 Eylül’de yaptıkları açıklamalarda ABD’nin bir Gürcistan vatandaşını suçlamasının Anayasa’ya aykırı olduğunu söyleyerek Partshaladze’nin Rusya ile ilişkilerine dair kanıt istedi.

Ardından Gürcistan Ulusal Bankası’nın yaptırım kararı gereği, Partshaladze’nin Gürcistan ticari bankalarındaki tüm hesaplarını bloke ettiği ortaya çıktı. Ancak Gürcü Rüyası iktidarı buna karşı çıktı. Kohabidze, Ulusal Banka’nın kararının Anayasa’ya aykırı olduğunu, Gürcistan vatandaşının hesaplarının kanıtsız bloke edilemeyeceğini söyledi. Bunun üzerine Gürcistan medyası, Partshaladze’nin Rusya vatandaşı olduğunu yazdı.

Gürcistan Cumhurbaşkanı Zurabişvili de bu bilgiyi doğruladı. Bu durumda yasalar gereği Partshaladze’nin Gürcistan vatandaşlığından çıkarılması gerekiyor ama bu yapılmadı. Gürcü Rüyası lideri Kohabidze ise bu bilgiyi gazetecilerden duyduğunu ve Adalet Bakanlığı’nın konuyu araştıracağını ifade etti.

Gürcü muhalefeti, hükümeti bir “Rus casusunu savunmakla” suçlarken, 20 Eylül’de Gürcistan Ulusal Bankası skandal bir kararla Partshaladze’yi koruma kararı aldı. Daha önce Partshaladze’nin hesaplarının dondurulması ile ilgili verdiği kararı iptal ederek Gürcistan vatandaşı ile ilgili uluslararası yaptırım kararının uygulanmasının sadece Gürcü mahkemelerinin hükmünden sonra mümkün olabileceğine karar verdi.

Söz konusu karar, Tiflis’i karıştırdı. Gürcü muhalefeti, Gürcistan’da yargı reformunu gerçekleştirmesi gereken kişilerin Rusya bağlantıları nedeniyle ABD yaptırımları altında olduğunu ve bu nedenle Gürcü mahkemelerinden Partshaladze ile ilgili adil karar beklemenin aptalca olduğunu öne sürdü.

Kararın ardından Gürcistan Ulusal Bankası’nın üç başkan yardımcısı ve Cumhurbaşkanı’nın Ulusal Banka Danışmanı istifa etti. Gürcistan Cumhurbaşkanı Zurabişvili, Ulusal Banka Başkanvekilliği görevine atadığı Natiya Turnava’yı da istifaya çağırarak onu bu göreve atamasından dolayı pişman olduğunu ifade etti. Ancak en önemlisi, ülkedeki ticari bankalar, Gürcistan Ulusal Bankası’nın talimatına gerek duymaksızın ABD yaptırımlarını uygulayacaklarını; aksi takdirde kendilerinin yaptırımla karşılaşacaklarını duyurdu.

8 büyük bankanın ardından İvanişvili’ye ait “Bank Kart” bile yaptırım kararlarına uyacağını açıklamak zorunda kaldı. Parlamentoda iktidar ve muhalefet liderleri arasında kavgalar yaşandı. Tiflis’te ise insanlar Ulusal Banka’nın kararını protesto için sokağa çıktı.

Aradan geçen süre ise iktidarın Partshaladze’ni kurtarmak için “B planı”nı devreye sokması için yeterli oldu. 20 Eylül’de Gürcistan Adalet Bakanlığı, Partshaladze’nin Gürcistan yasalarına aykırı biçimde Rusya vatandaşlığı alması sebebiyle Gürcistan vatandaşlığından çıkarılmasının doğru olacağını açıkladı. Fakat tam da o gün, Partshaladze’nin Gürcistan’da olan tüm malvarlıklarını ve şirketlerini oğlunun üzerine aktardığı ortaya çıktı. Gürcü basını, tüm bu işlemlerin 20 Eylül saat 12:00 ile 17:50 arasında tamamlandığını kayıtlarla yayınladı.

Gürcistan muhalefetine göre, Gürcü Rüyası’nın planı başından itibaren Partshaladze’nin kendi mal varlıklarını yaptırım darbesinden kurtarmak için zaman kazanma üzerine kuruluydu. Böylece Gürcistan hükümeti hem görünürde ABD’nin yaptırımlarını yerine getirmiş olacak hem Partshaladze’yi kurtaracak hem de gelecekte İvanişvili ve ona yakın diğer isimlerin yaptırım listelerine girmesini engelleyecek biçimde Ulusal Banka kararını elinde koz olarak bulunduracaktı. Ancak bu planda da bir “pürüz” ortaya çıktı. Gürcistan Cumhurbaşkanı Zurabişvili, şu sözlerle Partshaladze’nin vatandaşlıktan çıkartılmasını onaylamayacağını açıkladı:

Partshaladze’nin bir suçu varsa ve cezalandırılacaksa, Gürcistan vatandaşı olarak cezalandırılması gerekiyor.

Zurbaişvili’nin bu adımı, Gürcistan’da farklı şekillerde yorumlanıyor. Bazı yorumcular, Zurabişvili’nin kendisini cezalandırmak isteyen Gürcü Rüyası’na karşı bir koz elde ettiğini düşünürken, bazıları da Cumhurbaşkanı’nın aslında hükümetle danışıklı dövüş içerisinde olduğunu, hükümetin amacının ABD yaptırımlarını yerine getirme sorumluluğunu Zurabişvili’nin üzerine atarak yaptırımları bloke etmek olduğunu söylüyor.

Şimdilik Gürcü Rüyası’nın taktik zafer kazandığı yorumları yapılıyor. Fakat bu yaptırımların Partshaladze ile sınırlı kalmayacağı; hatta İvanişvili’ye kadar uzayacağı da iddia ediliyor. Bu durumda Gürcistan hükümetinin nasıl davranacağı ise merak konusu.

Gürcistan AB adaylığında sınavı geçebilecek mi?

Yakında Gürcistan hükümetini bir sınav daha bekliyor. Ekim ayının sonuna kadar Avrupa Komisyonu’nun Gürcistan’a adaylık statüsü verilip verilmemesi meselseini karara bağlayacağı tahmin ediliyor. Olası kararla ilgili farklı yorumlar yapılıyor. Bir yandan Brüksel’de ve Gürcü toplumunda Gürcistan hükümetinin adaylık için öne sürülen 12 talebi yerine getirmediği, bu süreçte hedeflerden uzaklaştığı ve Rusya’nın güdümüne daha fazla girdiği görüşü hakim. Bu nedenle statünün verilmeyeceği ifade ediliyor.

Diğer taraftan da Avrupa Birliği’nin (AB) talepleri yerine getirilmemiş olsa dahi, Gürcistan’ın Rusya’nın güdümüne daha fazla girmesini engellemek için adaylık statüsünün verilmesi gerektiği görüşünü destekleyenler de var. Gürcistan muhalefetinin bir kısmı da bu görüşte; fakat Gürcü Rüyası’nın tüm adımları ile bunu engellemeye çalıştığı iddia ediliyor.

Avrupa Komisyonu’nun Gürcistan’a ret cevabı vermesi durumunda Tiflis’te durumun daha da karışacağı, muhalefetin protestolara başlayacağı düşünülüyor. Zira muhalefete göre, bu durumun tek sorumlusu iktidardaki Gürcü Rüyası olacak.

Gürcü Rüyası ise bu olasılığa karşı şimdiden söylem geliştiriyor. Partshaladze skandalının ardından Gürcistan Güvenlik Servisi, muhalefetin darbe planı içerisinde olduğunu açıkladı. Açıklamada, darbe organizatörlerinin Ukrayna’da 2014’te yaşanan “Avromaydan”a benzer bir olayı tertiplemeye hazırlandığı iddia edildi.

Darbenin organizatörlerinin Saakaşvili’nin Ukrayna’daki eski bürokratlarının ve Ukrayna tarafında savaşan “Gürcü Lejyonu”nun komutanı Mamuka Mamulaşvili’nin olduğu, aktivistlerin Ukrayna-Polonya sınırları yakınında eğitime alındığı öne sürüldü. Muhalefet ise iktidarın kendi suçlarını kapatmak için bu iddiaları gündeme getirdiğini belirtiyor.

Gürcistan hükümeti, Rusya’nın topyekün saldırısının ardından Ukrayna’nın yanında yer almayarak kendi ülkesini koruduğunu öne sürmüştü. Aaynı zamanda Cumhurbaşkanı’nın ifadesiyle Batı’ya da “senden kopmadık” mesajı vermeye çalıştı. Fakat görünüşe bakılırsa, bu yeterli olmadı. Gürcistan’ın yeniden Rusya’nın yörüngesine dönmesi için yapılan girişimler, Tiflis’i neredeyse Avrupa treninden inmenin eşiğine getirdi.

Öte yandan çoğu eski Sovyet ülkesinden farklı olarak toplumda Batı’ya entegrasyon düşüncesinin halen güçlü şekilde karşılık bulması, Rusya’nın Gürcü Rüyası aracılığıyla yaptığı denemelerin bir kısmını başarısız kıldı.

Neticede Gürcistan’ı çok daha zor günler bekliyor. ABD’nin Partshaladze hamlesi ve Gürcistan iktidarının eski Başsavcı’yı korumak için devletin bütün imkanlarını kullanması, Gürcü Rüyası’nın manevra alanının daraldığını gösteriyor.

Tartışma