Belçika’da da aileler ayakta: Cinsel eğitim dersi zorunlu hale getirildi

Belçika makamları, kundaklamanın, ülkenin Fransızca konuşulan Valonya-Brüksel Federasyonu tarafından Brüksel’deki ilk ve orta öğretim okullarında cinsel eğitim derslerinin zorunlu hale getirilmesine yönelik protestolar nedeniyle yaşandığını belirtiyor.

Tepkiler nasıl başladı?

Belçika’da 2012 yılından bu yana ilk ve orta öğretimde seçmeli olarak okutulan “İlişkiler, duygular ve cinsellik konularında eğitim rehberi (Evras)" bu öğretim yılında zorunlu hale getirildi.

Hükümetin kararı, Valon bölgesi deki 85 bin öğrenci ile Brüksel bölgesindeki 25 bin öğrenciyi kapsıyor.

Bu bölgelerdeki ilkokulların 6. sınıfı ile ortaokulların 4. sınıfında okuyan öğrenciler, haftada 2 saat zorunlu cinsel eğitim dersi alacak.

Yeni öğretim yılıyla birlikte hükümetin zorunlu cinsel eğitim kararını açıklaması, ülke genelinde yoğun tartışmalara neden oldu.

Kısa adı Evras olan cinsel eğitim rehberine, Belçika’daki Müslümanlardan Katoliklere, psikiyatristlerden sosyal medya ünlülerine kadar birçok kesimden tepki gösterenler oldu.

Zorunlu cinsel eğitime kim, neden karşı çıkıyor?

Valon Parlamentosu’nun, Evras’ın zorunlu ders olmasını içeren kararı nedeniyle, Belçika’daki 7 İslami kuruluş bir protesto bildirisi yayınladı.

Bildiride, zorunlu cinsel eğitiminin “ailenin evrensel ve dokunulmaz değerlerine aykırı” olduğu savunularak şunlar kaydedildi:

“Evras programının, dini özgürlükleri ve ebeveynlerin, çocuklarının eğitimini kendi inançları doğrultusunda yönlendirme haklarını aşındırabileceğinden de endişe duyuyoruz. Demokratik bir toplumda bu anayasal ve temel hakların korunması elzemdir"

ifadeleri kullanılmıştı.

Bildiriye Türkiye Diyanet Camileri Birliği, Milli Görüşçü Belçika İslam Federasyonu (BIF), Belçika Arnavut Camileri Federasyonu, Belçika Afrika Camileri Derneği, Liège Camiler Birliği, Belçika Boşnak İslam Cemaati ve Türk-İslam Kültür Derneği Ehli-Beyt imza attı.

Sadece Müslüman örgütleri değil, Belçika’daki muhafazakar kesimler ile koyu Katolik kuruluşlar da, yeni düzenlemeye karşı çıkıyor.

Muhafazakar Hıristiyan kesimlerin kaygısı da, bu eğitimin “çocukların zihnini bulandıracağı ve aile yapısını hedef alacağı” yönünde.

Bazı veliler “Çocuklara zorunlu cinsellik dayatmasını kınayan” 2 bin 500 imzalı bir dilekçeyi, yetkili makamlara iletti.

Facebook üzerinde oluşturulan ve 2 binden fazla üyesi bulunan “Çocuklarımızı kurtarın” adlı grup da, zorunlu eğitime karşı çıkan bir başka kesim.

Dini ve politik açıdan hiçkimseye taraf olmadıklarını savunan grubun kurucusu, çocuk psikiyatristi Frédéric Goaréguer.

De Standaard gazetesine göre, Goaréguer, Covid salgını sırasında çocukların aşılanmasına karşı çıkan bir isim.

Goaréguer, şimdi de Evras'ı hedef alıyor. Belçikalı psikiyatrist, “çocukların cinselleştirilmesi” olarak adlandırdığı durumdan şikayet ediyor:

“Zorunlu derslerde çocuklara mastürbasyon anlatılacak. Dokuz yaşındaki çocuklara nasıl cinsiyet değiştirecekleri ve bunun için hangi hormonları almaları gerektiği öğretilecek. Ayrıca eşcinsel ilişkilere odaklanılması da tartışılmalı. LGBTİ'lere karşı değilim ama bu tür konuları çocuklara ideoloji ve propaganda olarak sunmamızla ilgili sorunlarım var.”

Sosyal medya platformu X’te yaklaşık 900 bin takipçisi olan rapçi Rohff gibi bazı tanınmış isimler de, zorunlu cinsel eğitim karşıtı kampanya yürütüyor.

Zorunlu cinsel eğitim karşıtları, 17 Eylül Pazar günü, Brüksel’de yeni bir protesto gösterisi düzenlemeye hazırlanıyor.

Okullar neden yakılıyor?

Değişik kesimlerden çok sayıda zorunlu cinsel eğitim karşıtı kişi ve kuruluş temsilcileri, Valon Parlamentosu önünde bir protesto gösterisi düzenledi.

Bu tepkilerin ardından, Brüksel yakınlarındaki Charleroi kenti ve çevresindeki 4 ilköğretim okulu, Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece ateşe verildi.

Okulların duvarına, zorunlu cinsel eğitimi protesto eden sloganlar ile“Evras’a hayır!” mesajı yazıldı.

Yangınlar, Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece de devam etti. Charleroi’deki 2 okulda daha yangın çıktı. Okulların bir kısmında eğitime ara verildi.

Belçikalı yetkililere göre, yangınlar kundaklama sonucu çıktı. Nedeni ise, zorunlu cinsel eğitime yönelik tepkiler.

İçişleri Bakanı Annelies Verlinden, kundaklamaya ilişkin ellerinde görüntüler bulunduğunu belirterek, faillerin yakalanması için operasyonların sürdüğünü açıkladı.

Charleroi Belediye Başkanı Paul Magnette, kundaklamalara yönelik tepkisini, sosyal medya platformu X hesabından sert bir dille açıkladı:

"Okullarımıza saldırmak, çocuklarımıza saldırmak demektir. Bu barbarca eylemler, öğrencilerin geleceklerine, eğitimlerine, büyümelerine, özgürleşmelerine zarar verdiği için daha da suçtur."

Zorunlu cinsel eğitim gerçekte neleri içeriyor?

Peki yaklaşık 300 sayfalık Evras ya da uzun ismiyle “İlişkiler, duygular ve cinsellik konularında eğitim rehberi” gerçekten çocukları olumsuz etkileyecek bir içeriğe sahip mi?

Belçika Cinsellik Uzmanlık Merkezi’nden (Sensea), kamu yayıncısı VRT’ye yapılan açıklaya göre, cinsel eğitim konusunda ebeveynlerin duygularıyla oynayan bir sahte haber kampanyası başlatıldı.

Sensea’ya göre, “Sanki o derslerde öğrenciler mastürbasyon yapmayı öğreniyormuş ya da sanki porno gösterilecekmiş gibi saçma iddialar yayılıyor. Bu nedenle ebeveynler de paniğe kapılıyor.”

Valon Eğitim Bakanı Caroline Désir, komplo teorilerini eleştirerek, ebeveynlerin kaygılanmaması gerektiğini savunuyor:

“Çocuklara yönelim ya da cinsiyet dayatmayacağız, onlara cinsel eylemleri öğretmeyeceğiz ya da mastürbasyon öğretmeyeceğiz.”

Eğitim, cinsel eğitim ve sağlığın teşviki ile geliştirilmesi alanında faaliyet gösteren, “O'Yes” adlı sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Céline Danhier, bazı küçük grupların yanlış bilgi ve ayrımcı sözler yaydığını söylüyor.

La Libre gazetesine konulan Danhier’e göre, doğru şekilde açıklandığında ebeveynlerin çoğunluğu Evras'tan yana tavır sergiliyor.

Evras’ın çocuğun genel menfaati düşünülerek tasarlandığını söyleyen Danhier, zorunlu cinsel eğitime yönelik komplo teorilerini “utanç verici” olarak değerlendiriyor.

Céline Danhier’e özellikle sosyal medya aracılığıyla yayılan, “genç kızlara ve erkeklere mastürbasyonu öğretmek için sınıflar ikiye bölüyor. Kolaylaştırıcılar, göğüslerini öğrencilere gösteriyor” gibi iddiaların kesinlikle doğru olmadığının vurguluyor.

Céline Danhier, "ebeveynlerin evde verecekleri ile profesyonellerin okulda verecekleri arasındaki tamamlayıcılığın önemine” işaret ediyor.

Rehberi yazmadan önce ebeveynlerin bakış açılarını öğrenmek için katılımcı atölye çalışmaları düzenlediklerini anlatan Danhier’e göre, bunların dörtte üçü, çocuklarının bir sorusu olduğunda çaresiz kaldıklarını söyledi.

Evras’ın, çocukların yaşına ve psiko-duygusal gelişimlerine göre uyarlayacak profesyoneller tarafından anlatıldığının altını çizen O'Yes Eğitim Merkezi Koordinatörü Louise-Marie Drousie de şunları söylüyor:

“Ebeveynlere, bağlamı açıklamadan mastürbasyon hakkında konuşacağımızı söylersek haklı olarak korkabilirler. Bunu anlarlarsa rahatlayacaklar. Evet trans kimliklerden bahsediyoruz ama 300 sayfalık metnin sadece 6 sayfasında.”

Laik Eylem Merkezi Çalışma ve Strateji Bölümü Başkanı psikanalist Sylvie Lausberg de, Belçika'da okullarda cinsel eğitime ilişkin ilk yasa tasarısının 1975 yılında gündeme geldiğini anımsatarak, “Yarım yüzyıl geçmiş... Zaman kaybettik. Bugün bu tabunun tahribatını görüyoruz ” diyor.

Hükümet hangi önlemleri alacak?

Belçika Federal Hükümeti, kriz merkezindeki görüşmelerin ardından, okulların yangınlara karşı korunması için geniş önlemler aldı.

Okullar etrafında koruma ve güvenlik çemberi genişletilirken, Evras aleyhine sahte haberler yayan internet siteleri ve sosyal medya hesapları da özel bir ekip tarafından izlemeye alındı.

Başbakan Alexander De Croo’nun talebi üzerine Belçika Siber Güvenlik Merkezi, Evras kılavuzuna ilişkin nefret söylemi yayan tüm web sitelerinin taraması için 7 analistten oluşan özel bir ekip oluşturdu.

Özel ekip, bu yayınları izleyerek, federal polisin Bilgisayar Suçları Birimi'ne iletecek.

Nefret söylemi ve sahte haber yayan sitelere yönelik fon akışı mercek altına alınacak.

Başbakan De Croo, çocuklar için güvenli bir yer olması gereken okullara dokunulmaması gerektiğini vurgulayarak, “Tartışmaya izin verilen, ancak şiddetin bu tartışmayı yönetemediği hoşgörülü bir ülkede yaşıyoruz. Cinsel eğitim yıllardır halk sağlığı sistemimizin temel direklerinden biri olmuştur. Bu eğitim aynı zamanda çocukların ve gençlerin fiziksel bütünlükleri ve hakları konusunda bilinçlenmelerini de sağlamaktadır” dedi.