Cübbeli Ahmet'ten saldırı sonrası iddia: İBDA-C’nin hedefindeyim

Oda TV'nin özel haberinde 'Cübbeli'ye yönelik saldırılar ele alındı. Haberde, bu grupların devleti silah kullanarak yıkmaya çalıştıkları iddia edildi. Cübbeli Ahmet, İsmailağa Cemaati'nden bazı hocaların da İBDA-C'ye destek verdiğini iddia etti ve bu örgütlerle olan mücadelesini sürdüreceğini açıkladı.

‘Cübbeli’ saldırı sonrası tek tek isim verdi

Ahmet Mahmut Ünlü, kamuoyunda bilinen adıyla ‘Cübbeli Ahmet Hoca’, İstanbul İkitelli’de uğradığı saldırının ardından CNN Türk’e yaptığı açıklamada, İBDA-C ve DEAŞ’dan ölüm tehditleri aldığını belirtti. Saldırının ardından gözaltına alınan şüphelinin A.A. olduğu öğrenildi. Olay anına ait görüntüler ise sosyal medyada paylaşıldı. ‘Cübbeli’ ayrıca Emniyet’ten 1 gün önce “Tedbirinizi artırın.” uyarısı geldiğini de kaydetti.

'Cübbeli', "İBDA-C’nin aleyhine konuştum diye Star gazetesi yazarı Yakup Köse… Adam alenen bana ne hakaretler ediyor." dedi.

“Sohbeti duyurmamıştık”

‘Cübbeli’, saldırganın sohbete gelenlerden biri olup olmadığıyla ilgili soruya, “Dışarıda kahvehane gibi bir yerde oturuyormuş. Ondan sonra yanımıza gelmiş” dedi.

‘Cübbeli’, sohbetin duyurusunu yapmadıklarını ve dışarıya kapalı olduğunu ifade ederek, “Küçük bir yer. İlan ettiğimiz bir yer değildi” diyerek saldırganın sohbetin yeri, tarihi ve saatiyle ilgili bilgiyi nasıl öğrendiğini bilmediğini aktardı.

Cübbeli, saldırganın DEAŞ üyesi olup olmadığıyla ilgili “Benim tanıdığım bazı kişiler, saldırganın ilk olarak DEAŞ mensubu olarak göründüğünü söylediler. Az önce gelen yeni bir bilgiye göre de saldırgan İBDA-C’li olabilir” dedi.

Ünlü, İBDA-C terör örgütü tehlikesinin büyüdüğüne dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Bu tehlike yükseldiği gibi İsmailağa gibi bir merkezi ele alıyor. İsim de veriyorum: Muhittin Ödemiş. Şu anda İsmailağa Vakfı’nda baş hoca. Attığı tivitte ‘İBDA-C erleri’ diyor. İBDA-C devletin terör listesinde. Bunların hepsi dışarıdan yönetiliyor. Devletin bunların üstüne gitmesi lazım. İBDA-C’nin bazı adamları, bazı bürokratları tarafından kollanıyor. Star gazetesi yazarı Yakup Köse… Adam alenen bana ne hakaretler ediyor, İBDA-C’nin aleyhine konuştum diye. Hepsinin tivitleri belli, resmi. Hiç kimsenin bu memlekette, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, silahla yıkmamız lazım.’ diyen İBDA-C’cileri savunma, methetme hakkı yoktur. Bunu yapanlar cezalandırılmalıdır.”

“Mahmut Erenciler, İBDA-C, DEAŞ, FETÖ ve PKK’nın hedefindeyim”

Ahmet Mahmut Ünlü, 4 Eylül Çarşamba günü de Ekol TV yayınında, terör örgütlerinin hedefinde olduğunu şu sözlerle anlatmıştı:

“Sosyal medya öyle bir şey ki FETÖ benim hakkımda kefen yalanı çıkarıyor. Kimisi inanıyor kimisi inanmıyor kimisi sövüyor kimisi hakkımda kumpas yapıyor. O kadar fazla hakaret var ki çoğu İsmailağa’daki Mahmut Erenciler ve İBDA-C terör örgütü. Şu anda ben Selefilerin hedefindeyim, DEAŞ'ın hedefindeyim, PKK’nın hedefindeyim, FETÖ’nün hedefindeyim, Adnancıların hedefindeyim, üstüne bir de İBDA-C’nin hedefindeyim. Tehdit de ettiler.”

“CIA ve Mossad’in hedefi”

Dosyaya gizlilik kararı gelmesinden önce kendisine yakın Lalegül TV Özel Yayın’ında konuşan Ünlü, CIA ve MOSSAD’ın, Nakşibendi tarikatının radikalleştirilmeye çalışıldığını, bunun da İsmailağa cemaati üzerinden yapılmak istendiğini ileri sürdü.

‘Cübbeli’ “Resmi ve gayri resmi istihbaratlar geliyor” diyerek saldırının amacı şu sözlerle açıkladı:

“Dış güçler, İsmailağa’yı ılımlandırmak, şeriat bakımından taviz; İBDA-C’yle de terörize etmek istiyorlar. Bu FETÖ’nün projesi ama FETÖ’nün kendi projesi olmaz. MOSSAD ve CIA’nın projesi. Nakşilerden bir grubu radikalleştirmemiz lazım. Menzil’den buna yol bulamadılar, Erenköy cemaatinden bun yol bulamadılar, İskenderpaşa cematinden buna yol bulamadılar. Ama şu anda görüyoruz ki ana avrat sövenler İsmailağa’da hocaefendiler.”

İBDA-C ve ‘Cübbeli’ kavgasının arka planı

2022 yılında başlayan Vahhabilik tartışmaları sonrası, toplumu uyaran ‘Cübbeli Ahmet’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'ye yönelik kaset tartışması gündeme oturmuştu. İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun ölümünün ardından başlayan ‘şeyhlik’ kavgasında, ‘Mahmut efendi’nin yeğeni Saadeddin Ustaosmanoğlu Cübbeli Ahmet'e yönelik "Erkeksen şeyhliğini ilan et. İlan et, hemen kasetlerini patlatalım” dedi. Saadeddin Ustaosmanoğlu'nun bu sözleri sosyal medyada gündem oldu.

İddiaların ardından Odatv'ye konuşan Cübbeli Ahmet, kendisine yönelik sözlere "Ciddiye almıyorum" diyerek yanıt vermişti.

İBDA-C nedir?

İBDA-C (İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi), 1980'lerde Salih Mirzabeyoğlu tarafından kurulan, Türkiye'de radikal İslamcı ideolojiyi savunan bir örgüttür. Örgüt, İslam devleti kurmayı amaçlamakta ve laik düzeni yıkmayı hedefleyen radikal eylemler gerçekleştirmiştir. Fikirsel temelini, Necip Fazıl Kısakürek’in "Büyük Doğu" ideolojisinden alarak geliştirmiş ve kendi fikriyatını "İBDA fikriyatı" olarak adlandırmıştır. Bu ideoloji, İslami bir devlet kurma hedefini taşırken, bu devletin başında sınırsız yetkilere sahip olan "Başyüce" bulunacaktır. Örgütün devlet modeli, bir anlamda teokratik bir yapıyı öngörmekte ve mevcut laik Cumhuriyeti "işgalci ve sömürgeci" olarak nitelendirmektedir.

İBDA-C'nin eylemleri ve yapısı

İBDA-C, Türkiye'de gerçekleştirdiği çeşitli terör eylemleri ile tanınmaktadır. Örgüt, özellikle Beyazıt Meydanı'nda yaptığı protesto gösterileriyle dikkat çekmiştir. Cuma günleri düzenlenen bu gösterilerde, başlangıçta İmam Hatip Liselerinin kapatılmasına karşı çıkılırken, zamanla talepler daha radikal bir çizgiye kayarak, rejim ve sistem değişikliği çağrılarına dönüşmüştür. Örgüt, hücre tipi örgütlenmeye sahip olup, bu yapıya "cepheler" adını vermiştir. Her cephe, kendi eylemlerini bağımsız olarak planlayıp uygulamakta, bu nedenle örgütü çökertmek güçleşmektedir.

İBDA-C'nin terör eylemleri arasında Avrasya vapurunun kaçırılması, içkili mekânlara yapılan bombalı saldırılar, ve tanınmış isimlere yönelik suikast girişimleri yer almaktadır. Örgüt, kendi ideolojisine uygun gördüğü şekilde hareket etmekte ve "şeriat ordusu" olarak tanımladığı militan gruplarıyla şiddet eylemleri gerçekleştirmektedir. Ayrıca, örgütün propaganda faaliyetleri ve iletişimi, kendi yayın organları aracılığıyla sürdürülmekte, bu yayınlarda eylemleri açıkça ilan edilmekte ve saldırı teknikleri anlatılmaktadır.

İBDA-C’nin duruşu

İBDA-C, sadece laik Cumhuriyete değil, aynı zamanda diğer İslamcı gruplara da karşı düşmanca bir tutum sergilemektedir. Refah Partisi, Fethullah Gülen hareketi gibi İslamcı oluşumları yeterince İslamcı olmamakla suçlamakta ve bu yapılarla da çatışma halindedir. Örgüt, devlete karşı silahlı mücadeleye inanmaktadır ve radikal çizgisiyle bilinen en marjinal İslamcı örgütlerden biri olarak tanımlanmaktadır.

İBDA-C'nin etkinliği ve militan sayısı devletin istihbarat raporlarına göre sınırlı olmakla birlikte, örgütün ideolojik çizgisi ve radikal duruşu, Türkiye'deki güvenlik ve istihbarat birimleri tarafından dikkatle izlenmektedir.