Doğanın coşkusundan ilham alan seramikler: Kate Malone'un sırrı
Dünyada coşkulu vazoları, çömlekleri ve heykel formlarıyla tanınan seramik sanatçısı, seramik dünyasına kattığı iyimserlik ve yaratıcılıkla dikkat çekiyor.
Son Güncelleme: 21.11.2025 - 10:01
Çalışmak, çalışmayı doğurur mantrası
ABD, Avrupa ve Asya'daki galerilerde ve müzelerde sergilenen coşkulu vazolarıyla tanınan Kate Malone, yaratıcılığını besleyen bir mantrayı sık sık tekrarlıyor. İngiliz heykeltıraş Nicola Hicks'ten alıntı yaptığı bu mantra, "Çalışmak, çalışmayı doğurur" şeklinde özetleniyor. Malone'a göre, ilham çalışmaktan önce gelmez; tam tersine, çabanın ardından onu takip eder.
El yapımı parçaları ilhamını doğrudan doğadan alıyor ve çoğunlukla enerji saçan tohumlar, meyveler ve organik şekillerle süslenerek büyük ilgi görüyor. Sanatçının bu parçaları yüksek fiyatlara satılıyor; öyle ki küçük bir vazo bile binlerce dolara alıcı bulabiliyor.
İyimserlik ve neşenin sembolü formlar
Malone'un imzası haline gelen balkabakları, ananaslar ve kabaklar, sanatçının ifadesine göre doğurganlığı, verimliliği ve yaşamın sevincini kutluyor. Londra'nın güneydoğusundaki Kent'teki stüdyosundan yapılan görüntülü görüşmede, "İyimserlik benim için en önemli şey" diyen Malone, eserlerinin amacını açıkladı.
"Büyük, coşkulu bir balkabağı veya taç gibi uzanan yaprakları olan bir ananas," gibi eserlerinin insana iyi hissettiren bir etki yarattığını ekledi. Sanatçıya göre bu formlar, misafirperverlik ve neşenin sembolleridir. Doğaya olan bu derin hayranlığı çocukluk döneminde başlayan Malone, babasının, daha küçücük bir bebekken bile bir papatyaya veya çimen yaprağına sanki onu inceliyormuş gibi baktığını söylediğini hatırlıyor.
İngiltere'nin önde gelen çağdaş sanat simsarlarından Adrian Sassoon'un direktörü Mark Piolet, Malone'un sanatını değerlendirdi. Piolet, sanatçının bilindik seramik formlarına olan bilinçli takdirini, doğuştan gelen yaratıcı dürtüsüyle birleştirdiğini belirtti. Bu sayede sanatının faydacı temelini, yaşam gücü hissiyle dolu, dünya dışı heykellere dönüştürdüğünü söyledi.
Malone'un çalışmalarının, Josiah Wedgwood'dan Picasso'ya, Grayson Perry'ye kadar diğer önemli seramikçilerle aynı şekilde, kabın ötesine geçebildiğini de sözlerine ekledi. Londra doğumlu ve şu anda 66 yaşında olan Malone, Royal College of Art'ta yüksek lisans yapmadan önce Bristol Polytechnic'te seramik eğitimi almıştı. Eserlerine kendine özgü bir hava katan parlak ve canlı bir renk paletini tercih ediyor.
Malone, onlarca yıl kil ile çalıştıktan sonra sanatının duygusallıktan güce dönüştüğünü ifade ediyor. "30'lu ve 40'lı yaşlarımda işlerim oldukça çekiciydi," diyen sanatçı, "Şimdi biraz daha az çekici ve farklı bir güce sahip" şeklinde bir karşılaştırma yaptı.
İzleyicilerin her zaman güç ve dayanıklılığın derin sembolizmini doğrudan fark edemeyebileceğini kabul ediyor. Ancak sanatçı, anlamın bilinçaltında güçlü bir şekilde yankılandığına inanıyor.
Karantinada yaratıcılık ve yardım misyonu
Covid-19 salgını başladığında Malone'un ana stüdyosu hâlâ Londra'daydı. Asistanlarının geçim kaynaklarından sorumlu olduğunu hisseden sanatçı, hızla bir plan hazırladı.
"Onlara 'biraz kil alın, biraz kalıp alın, eve gidin' dedim," diye hatırladı. Sonra talimatlarını geliştirerek, "Sonra dedim ki... 'Bu tohumları, böğürtlenleri ve meşe palamutlarını siz yapın.' Sonra bir taksi gönderdim... Nasıl başardığımızı bilmiyorum. Tüm parçaları Kent'e geri götürdük" sözleriyle o dönemi anlattı.
Aynı sıralarda, Güney Hindistan'dan, Malone'un yakın zamanda ziyaret ettiği bir çömlekçi dükkanının yakınındaki ormanda bir barınak inşa eden gezici işçilere yardım için bir çağrı geldi. Malone, seramik ananaslarından birkaçını internette satarak bu amaç için 30.000 dolardan fazla yardım topladı. Tecrit ve korkuya rağmen, bu çabayı sevgiyle anan sanatçı, "Covid bu açıdan çok güzeldi," dedi.
Kamusal sanat ve Savile Row projesi
Topluluk katılımı her zaman Malone'un kariyerinin merkezinde yer almıştır. Hastaneler, okullar, parklar ve kamusal alanlar için büyük ölçekli eserler yaratmıştır. Bu kamusal eserler arasında, Doğu Londra'daki Lee Valley Bölge Parkı'ndaki Waterworks Center Doğa Rezervi'nin bir parçası olan bataklıkta bulunan "Uyan ve Parla, Büyülü Balıklar" adlı bir heykel de yer alıyor.
En iddialı projelerinden biri, 2015 yılında Londra'nın lüks alışveriş merkezi Mayfair'de bulunan 24 Savile Row binasının cephesini mimarlarla iş birliği yaparak kaplamak oldu. Projeyi yürüten şirket olan EPR Architects'in yönetim kurulu direktörü Stephen Pey, e-posta yoluyla yaptığı açıklamada, "24 Savile Row'da Kate ile çalışmak inanılmaz derecede ödüllendirici bir ortaklıktı" dedi.
Pey, detaylara gösterilen özenin olağanüstü olduğunu belirtti. Pey, 10.000 el yapımı sırlı çiniden her birinin, yüksek sıcaklıklarda kristal yetiştirme süreciyle şekillendirilmiş ve benzersiz olduğunu söyledi.
Etkileyici bir şekilde üç boyutlu ve dört farklı dokudaki (üç beyaz ve bir siyah ve mavi kristaller) çinilerin, gün ışığını yansıttığını ve kırdığını ekledi.
Sırın simyası ve ilham verme misyonu
Malone'un kristal sırlardaki ustalığı onu diğer seramikçilerden ayıran en önemli özelliktir. Sanatçı, onlarca yıllık deneyleri sonucunda binlerce sır tarifi geliştirdi ve bunları öğrencileriyle özgürce paylaşıyor.
Sır, her çömleğin veya el yapımı heykelin iç ve dış yüzeyine elle uygulanıyor ve pişirilmeden önce kurumaya bırakılıyor. Malone, kaplarına, fırındaki sıcaklık değişimlerini kontrol ederek imza desenlerini ve parlaklıklarını kazandırıyor ve bu da sırın içinde kristallerin parlamasını sağlıyor. Sanatçı bu süreci şöyle açıklıyor: "Kristaller, sırın pekmez (yapışkan şurup) gibi akması nedeniyle, kabın yüzeyinden sürüklenen küçük kusur çekirdeklerinin etrafında büyüyorlar."
İngiliz okullarındaki fon kesintileri seramik programlarını zayıflatınca Malone harekete geçmeye karar verdi. 2020 yılında, Birleşik Krallık genelindeki okul sonrası kulüpleri aracılığıyla gençlerin eline kil ulaştıran bir yardım kuruluşu olan FiredUp4'ü kurdu.
Seramik artık daha az öğretildiği için Piolet, "ıslak kilin parıldayan bir kaba dönüşmesinin büyülü dönüşümüne dair genel bir aşinalık eksikliği var," dedi. Malone'un girişimi, bu merakı yeniden canlandırmayı umuyor.
Yaklaşık 30.000 yıl öncesine dayanan çömlekçilik, insanlığın en eski icatlarından biridir. Malone için bu, faydalı bir zanaattan çok daha fazlası; manevi bir uygulamadır. Yaratıcı enerjisinin farklı odak noktalarını anlatan Malone, "Dekoratif çalışmalarım kendim ve ifademle ilgili," diye açıkladı. Sanatçı, "Kamusal sanatlar için... bir yere hizmet etmek önemli. Ve bence sanatçılar, bir zanaatkar olarak... şeylerin işleyişine yardımcı oluyoruz" sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Kaynak:
CNNetiketler
İLGİLİ HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
DİĞER HABERLER
Kıyafetler nasıl diplomasi aracı oldu: Rönesans İtalyası'nın "It Girl" güç savaşları
"Adile" filminin galası İstanbul'da gerçekleştirildi
Rubens'in yüzyıllardır kayıp olan tablosu rekor fiyata satıldı
Türk el sanatları, kültürel mal ihracatının lokomotifi oldu
18. İstanbul Bienali tarihinin rekorunu kırdı
"Vatan şairi" Namık Kemal vefatının 137. yılında anılıyor
İnsan emeğiyle yazılan kitaplar lüks bir tüketim mi olacak?
James Cameron: Avatar’ın geleceği filmin başarısına bağlı
Louvre Müzesi'nden Avrupa dışı ziyaretçilere zam kararı
Hatay'ın tarihi mozaikleri yakma yöntemiyle ahşaba işleniyor


