Eurasia Review: Netanyahu'nun E1 Planı neden durdurulamıyor?
Dünya soykırım ve işgale karşı sessizken Netanyahu “Büyük İsrail” adımlarını hızlandırıyor! Peki hayata geçirilmeye başlanan İsrail'in E1 Planı'nın hedefleri ne?
Son Güncelleme: 27.08.2025 - 00:26
ABD merkezli yayın organlarından Eurasia Review'de, İsrail'in 2 yıldır devam ettirdiği soykırım ve işgal adımlarının ardından hayata geçirmeye başladığı E1 Planı'nın geldiği noktanın ve sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Uluslararası güçlerin Gazze'deki soykırımı önleyemiyor olmasından faydalanan İsrail'in E1 Planı'nı jet hızıyla onaylayarak hayata geçirmeye başladığı belirtilen analizde, Trump'ın desteği ve AB liderlerinin Trump'ı kızdırmak istememesini fırsat gören İsrail'in, ilerlemenin önünde hiçbir engel görmedine dikkat çekildi.
Analizde ayrıca, planın hayata geçirilmesinin ardından Filistin halkının geleceği nokta ve iki devletli çözümün geleceğine dair değerlendirmeler yapıldı.
İşte Eurasia Review'de yayınlanan analiz:
Neredeyse iki yıldır Gazze'deki soykırıma odaklanan İsrail'in Filistinlilere karşı savaşı, kaçınılmaz olarak Batı Şeria'da da tırmanıyor.
“Büyük İsrail” fanatikleri ise tırmanmayı fırsata çevirerek saldırıları artırıyor.
Bu nedenle, Başbakan Benjamin Netanyahu ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in E1 yerleşim planını sürdürmesi, tabanlarının kulağına en tatlı müzik olarak geliyor gibi görünüyor.
Yitzhak Rabin'in günlerinden bu yana yaklaşık otuz yıldır, bu plan onların en büyük hayali olmuştu ve belki de bazıları için bu hayali, El-Aksa'nın yeniden inşa edilen bir Yahudi tapınağıyla değiştirilmesi vizyonu daha da güzelleştiriyor.
E1 projesi “Büyük İsrail” projesinin en büyük adımı
E1 projesi, her zaman kararlı bir uluslararası muhalefetle karşılaştı. ABD Başkanı George W. Bush, Ariel Sharon'u planı rafa kaldırmaya zorladı ve Barack Obama da 2012'de Netanyahu'ya aynı şeyi yaptı.
E1 ertelendi ancak hiçbir zaman iptal edilmedi.
Peki neden şimdi?
Her şeyden önce, büyük uluslararası güçler Gazze'deki soykırımı önleyemiyor ve bu nedenle İsrailli bakanlar ilerlemenin önünde hiçbir engel görmüyor.
Trump yönetimi “yerleşimcilere” dostça davranıyor ve hiçbir itirazda bulunmuyor. Daha da kötüsü, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü E1 planının uygulanmasına yardımcı olacağını savunarak;
“Batı Şeria'nın istikrarı İsrail'in güvenliğini sağlar ve bu plan, yönetimin bölgede barış sağlama hedefiyle uyumludur”
açıklamasında bulundu.
Bazıları bunun, Fransa, İngiltere ve Kanada'nın Filistin devletini tanıma niyetini açıklamasına karşı bir tepki olduğunu düşünüyor. Ancak bu daha çok bir fırsatın değerlendirilmesiydi.
Dönüm noktası, Avrupa'nın zayıflığı oldu. Smotrich'in sözleriyle, E1'in “Filistin devleti fikrini gömecek” olması büyük bir kazanç olarak görüldü.
Bunun kanıtı, tepkilerde yatıyor. Zira Netanyahu ve “yerleşimciler”, plana karşı protestolara ve sert ifadeli basın açıklamalarına gülüp geçecekler.
Nitekim yirmi bir dışişleri bakanı, bu hamleyi kınayan bir bildirgeye imza attı. İngiltere, İsrail büyükelçisini çağırdı.
Ancak bütün bunlar, İsrail'e devam etmesi için kabartmalı bir davetiyeden farksızdı ve artık kınama ve basın açıklamaları yeterli değil.
Yıllardır, özellikle de Avrupa'daki birçok ülke, İsrail'in E1 projesini devam ettirmesi halinde ciddi sonuçlar doğacağı konusunda uyarıda bulundu ancak adım atmadı. Gelinen noktada ise İsrail'i sadece ağır yaptırımlar durdurabilir.
Sorun şu ki, bu olmazsa, Avrupa'ya olan küçümseme daha da artacak ve bu sadece İsrail içinde kalmayacak. Netanyahu bunu, Avrupa'nın kırmızı çizgilerinin tamamen kurgu, uluslararası hukukun ise bir şaka olduğunu gösterecek. Haklı da olacak.
Şu anda Filistin toprakları üzerinde 250'den fazla yerleşim var ve bunlardan birçoğu yıllardır şehir haline gelmiş durumda. 750.000'den fazla birim zaten inşa edildi ve şimdi bunun birkaç katının daha inşaa edilmesi planlanıyor.
Görünen o ki bu, yaşayabilir bir Filistin devletini içeren iki devletli bir çözümü arzulayanlar için kıyamet günü niteliğinde bir plan.
Diğer yandan bu plan, Batı Şeria'yı kuzey ve güney olmak üzere ikiye bölerken, aynı zamanda Doğu Kudüs'ü Batı Şeria'daki Filistin hinterlandından kopararak Kudüs'te bir Filistin başkenti olmamasını garanti altına alacak.
Bu dehşetin kaçınılmaz sonucu ise, Filistinlilerin daha da zorla yerinden edilmesi ve aynı zamanda uluslararası hukukun bir başka açık ihlalidir. Buna BM Güvenlik Konseyi'nin 2334 sayılı kararı da dahildir.
Peki bunu destekleyen ve zorlayanlar yaptırımlara tabi tutulacak ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama emri çıkarılacak mı? Bu sorunun cevabı net. Çünkü geçmişteki örnekler iyimser olmaya izin vermiyor.
Proje devam edecek mi?
Avrupa ülkeleri hala Donald Trump'ı kızdırmaktan çok korkuyor. Netanyahu ise, şimdi geri adım atarsa, Itamar Ben-Gvir ve Smotrich'in desteğini kesinlikle kaybedecek ve koalisyonu tehlikeye girecek.
Ancak işaretler, yıldırım hızındaki onay sürecinin ardından hızlı ihale ve inşaat süreçlerinin geleceğini gösteriyor. İnşaatlar sadece birkaç ay içinde başlayabilir ve Smotrich gibi isimler bunu zorlamak için her yolu deneyecekler.
E1 Planı'nın uygulanması ile birlikte İsrail'in apartheid rejiminin denetlediği ve kontrolü altında olan bir bölge ortaya çıkacak.
Filistin toplumu daha kırsal kesimlere ve gecekondulara tıkıştırılacak, İsrail'in askeri gücü gölgesinde hayatta kalmaya çalışacak, oy dahi kullanamayacak ve insani hakları da tanınmayacak.
Kalmasına izin verilenler, İsrail makamlarının onayıyla yabancı uyruklu sakinler olarak bölgede kalacak ve muhtemelen vatandaşlık hakları bir yana, pasaportları bile olmayacak.
Sonuç olarak ise Gazze'de olduğu gibi, İsrail birçok kişiyi kalıcı olarak bölgeden ayrılmaya zorlayacak.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Yolsuzluktan yargılanan Netanyahu affedilecek mi? Olası senaryolar neler?
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
BM'den Filistin ve Suriye kararı
Guinness İsrail’den rekor başvuruları almayı durdurdu
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


