Hizbullah lideri silah bırakmayacaklarını duyurdu
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, Hizbullah'ın bölgesel hedeflere karşı direnişi sürdüreceğini ve silahsızlandırmayı reddettiklerini söyledi. Beyrut ve birkaç kentte Nasrallah ile Safiyuddin için düzenlenen anma törenlerinde bu duruş vurgulandı.
Son Güncelleme: 28.09.2025 - 11:43
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım - AA
- Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, anma törenlerinde silahı bırakmayacaklarını ve direnişi sürdüreceklerini açıkladı.
- Beyrut’un Dahiyye bölgesi, Sur (Deyr Kanun en‑Nehr) ve Baalbek‑Nebi Şit’te anma törenleri düzenlendi. Lübnan basını Dahiyye semalarında İsrail İHA’sı uçtuğunu iddia etti.
- Kasım, İsrail’in Filistin’de soykırım yürüttüğünü, hedefin bölgeyi kontrol altına almak olduğunu ve ABD’nin Lübnan’ı İsrail’in eklentisi yapmak istediğini savundu.
- Ateşkes sonrası ihlaller, ölü ve yaralı sayıları ile bölgede kalan işgaller hatırlatılarak, Lübnan hükümetine ulusal egemenlik ve Taif Anlaşması’nın uygulanması çağrısı yapıldı.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, Nasrallah ve Safiyuddin için düzenlenen anma törenlerinde silah bırakmayacaklarını ve direnişi sürdüreceklerini söyledi. Kasım, İsrail’in “Büyük İsrail” planının bölgedeki direnişi sona erdirmeyi amaçladığını iddia etti.
Kasım, İsrail’in “Büyük İsrail” hedefinin direnişi bitirmeye yönelik olduğunu ve ABD‑İsrail desteğiyle yürütülen saldırıların amaçladığı yıkımı engellediklerini savundu. Anma törenlerinde hem liderlerin hatırası yaşatıldı hem de Lübnan hükümetine egemenlik çağrısı yapıldı.
Lübnan’da Beyrut’un güney banliyösü Dahiyye’deki Nasrallah anıt mezarı, güneyde Sur kentine bağlı Deyr Kanun en‑Nehr’de Haşim Safiyuddin’in anıt mezarı ve doğuda Baalbek’e bağlı Nebi Şit’te Abbas Musavi’nin anıt mezarı önünde anma törenleri düzenlendi. Lübnan basını, Dahiyye semalarında İsrail’e ait insansız hava araçlarının uçtuğunu iddia ederek tören alanı üzerindeki gözlem iddialarını aktardı.
Direniş vurgusu
Törenlerde ekranlara yansıtılan konuşmasında Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Nasrallah’ın yolunu izleyeceklerini ve direnişi sürdüreceklerini belirtti:
“İslam’ın, direnişin ve Filistin’in kurtuluşunun savunucuları olacağız. Meydanı terk etmeyeceğiz ve silahı bırakmayacağız.”
Kasım, bir yıl boyunca ABD ve Avrupa’nın sınır tanımayan desteğiyle İsrail üzerinden yürütülen küresel bir saldırıya maruz kaldıklarını, amaçlarının direnişi sona erdirmek ve “Büyük İsrail” yolunda yayılmak olduğunu savundu.
Kasım, İsrail’den çok ağır bir darbe aldıklarını, bunun devletlerin veya orduların başına gelmesi durumunda çöküşe yol açabileceğini söyledi; ancak mücahitler ve halkın sabit kaldığını, böylece İsrail’in direnişi bitirme hedefine ulaşmasının engellendiğini belirtti.
Filistin meselesini bölgenin merkezi sorunu ilan eden Kasım, “Bugün Filistin’de soykırım yaşanıyor; hedef Filistin meselesini sona erdirmek ve ardından tüm bölgeyi kontrol altına almaktır.” ifadelerini kullandı.
ABD’ye sert eleştiriler
Kasım, ABD’nin politikalarını eleştirerek, Washington’un Lübnan’ı İsrail’in bir eklentisi haline getirme niyetini ileri sürdü ve örnek olarak ABD yetkililerinin açıklamalarına atıfta bulundu.
Lübnan hükümetine seslenen Kasım, ulusal egemenliği gündemin en üstüne koyma çağrısı yaptı; İsrail’in tek bir karış toprağı işgal ettiği sürece egemenlikten söz edilemeyeceğini söyledi.
Ayrıca, Lübnan’da ulusal birliğin önemini vurgulayarak Taif Anlaşması çerçevesinde “ulusal ve mezhepsel olmayan bir parlamento” ile sınırlı yetkili bir senato kurulmasını talep etti.
Kasım, silahsızlandırmayı “gücün elinden alınması” olarak nitelendirip buna izin vermeyeceklerini ve buna karşı mücadele edeceklerini söyledi; bu mücadelenin varoluşsal olduğunu ve gerekli güce sahip olduklarını belirtti.
Kasım ayrıca “İsrail, Lübnan’ın istikrarına asla izin vermeyecektir” diyerek asıl sorunun İsrail olduğunu vurguladı ve BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararının uygulandığını, benzer uygulamanın İsrail tarafından da gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Ateşkes sonrası durum
Ekim 2023’te başlayan İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları Eylül 2024’te tam ölçekli savaşa dönüşmüş; resmi verilere göre çatışmalarda 4 binden fazla kişi yaşamını yitirmiş, yaklaşık 17 bin kişi yaralanmıştı.
27 Eylül 2024’te Beyrut’un güney banliyösüne yönelik ağır bombardımanda Hasan Nasrallah, 3 Ekim 2024’teki saldırıda halefi Haşim Safiyuddin hayatını kaybetmişti.
27 Kasım 2024’te uzlaşılan ateşkese rağmen İsrail’in binlerce ihlal gerçekleştirdiği, bu ihlallerin sivil kayıplara (resmi kayıtlarda en az 276 sivil ölüm, 613 yaralanma belirtilmiş) yol açtığı ve savaş sırasında ele geçirilen bazı tepe ve bölgelerde işgalin sürdüğü rapor edildi.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
etiketler
İLGİLİ HABERLER
Papa Lübnan ziyaretinin son gününde 2020 liman patlamasında ölenler dua etti
Lübnan ve Güney Kıbrıs'tan Türkiye karşıtı anlaşma
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?
Arab Center DC: İsrail'in savaş başlatması an meselesi
Arab Center DC: İsrail “sanal ateşkesleri” nasıl çökertiyor?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
DİĞER HABERLER
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Peru’da başkan adaylarına kurşun geçirmez yelek dağıtılacak
Lafarge: "Fransız istihbaratı eski çalışanları muhbir yapmak istedi"
Avrupalı liderlerden ABD'nin barış görüşmelerine sert eleştiri
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
4 ülkeyi vuran sellerde 1400'den fazla kişi hayatını kaybetti
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
Hadramevt'te taraflar anlaştı: Ateşkes başladı
Trump uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giyen eski Honduras liderini affetti
Avrupalıların yarısı Donald Trump'ı "Avrupa'nın Düşmanı" olarak görüyor



