Macaristan'da LGBT yasağına karşı çıkanlar hükümet karşıtı protesto düzenledi

• Orban hükümetinin LGBTQ+ etkinliklerini yasaklayan yeni yasasına karşı Budapeşte’de ikinci büyük protesto gerçekleşti.
• Kamuya açık LGBTQ+ etkinlikleri yasaklanırken, yetkililere yüz tanıma teknolojisiyle protestocuları tespit etme yetkisi verildi.
• Protestocular, yasayı “Rusya’daki baskıcı düzenlemelere benzeterek” eleştirirken, muhalefet bunun "temel özgürlüklere saldırı" olduğunu iddia ediyor.
• Hükümet, “çocukları cinsel propagandadan koruma” gerekçesiyle yasayı savunurken, muhalifler bunun LGBTQ+ topluluğunu baskı altına almak için bir adım olduğunu belirtiyor.

Salı günü Budapeşte’nin ana caddelerinden Kossuth Lajos’u kapatan binlerce LGBT destekçisi “Demokrasi” ve “Toplanmak temel bir haktır” sloganları atarak hükümetin yasaklarını protesto etti.

Eylemciler renkli sis bombaları patlatarak dikkat çekerken, polis geniş güvenlik önlemleri aldı. 

Yeni yasa neler içeriyor?

Macaristan Parlamentosu’nda Başbakan Viktor Orban’ın Fidesz Partisi tarafından onaylanan yasa birçok madde içeriyor:

• LGBTQ+ etkinlikleri, 18 yaş altındaki bireylere eşcinselliğin “tasviri veya tanıtımı” yasağı nedeniyle yasadışı ilan ediliyor.
• Polis, yasa dışı ilan edilen etkinliklere katılan kişileri yüz tanıma teknolojisiyle tespit edebilecek.
• Kuralları ihlal edenlere 200.000 Macar forintine (yaklaşık 20 bin TL) kadar para cezası kesilebilecek.
• Nisan ayında anayasa değişikliğiyle LGBTQ+ etkinliklerinin tamamen yasaklanması gündemde.

"Çocukları eşcinsel propagandadan koruyacağız"

Muhalifler ve insan hakları örgütleri, yasanın Rusya’da LGBTQ+ bireylere yönelik kısıtlamalarla benzerlik gösterdiğini iddia etti.

Avrupa Birliği (AB) de temel insan haklarının ihlal edildiğini vurgulayarak Budapeşte'ye LGBT propagandası üzerinden uyarılarda bulundu.

Macar hükümeti ise “çocukları cinsel propagandadan koruma” gerekçesiyle yasayı savunurken, eleştirmenler bunun Orban’ın muhafazakar tabanını konsolide etme çabası olduğunu düşünüyor.

Bu yılki Budapeşte Onur Yürüyüşü’nün 30. yıldönümüne denk gelmesi, yasak ve protestoların daha da büyük bir sembol haline gelmesine neden oldu.