Okul müdürü cinsel istismar davasında hakim karşısına çıktı

• Sanık Yektacan Özçift hakkında 219 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
• 15 erkek öğrenciye yönelik cinsel istismar ve müstehcenlik suçlamaları bulunuyor.
• Sanığın öğrencilere hediyeler vererek güven kazandığı, cinsellik içeren mesajlarla çocukları etkisi altına aldığı öne sürülüyor.
• Mahkeme, tutuklu sanığın cezaevinde kalmaya devam etmesine karar verdi, bazı mağdurların dinlenmesi için duruşma ertelendi.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Yektacan Özçift'in yanı sıra bazı müştekiler ve tarafların avukatları katılım gösterdi. Müştekiler ve avukatları duruşmada sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Ayrıca, duruşmaya katılmayan müştekilerin beyanlarının alınması için duruşma ileri bir tarihe ertelendi. Bu davanın kamuoyunda geniş yankı uyandırdığı belirtiliyor.

İddianameden detaylar ortaya çıktı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Gaziosmanpaşa'daki ortaokulda müdür olarak görev yapan Yektacan Özçift'in bazı öğrencilerle uygunsuz yakınlıklar kurduğunu ortaya koyuyor.

Okuldaki öğretmenlerin bu durumdan rahatsızlık duyduğu, bir öğrenci babasının oğlunun telefonunda okul müdürü ile öğrenci-öğretmen ilişkisine yakışmayacak yazışmalar bulduğu ve bu görselleri öğretmenlerle paylaştığı aktarılıyor.

Sanığın cep telefonunda yapılan incelemelerde, 15 eski erkek öğrencisiyle çok sayıda müstehcen yazışma ve öğretmen-öğrenci ilişkisini aşan cinsel içerikli görüşmeler tespit edildi. Bu tespitler üzerine soruşturma başlatılarak sanık tutuklandı.

Manipülasyon ve pedagojik formasyonun istismarı

İddianamede, sanık Özçift'in ergenlik çağındaki çocukların kolay yönlendirilebilir olmasından faydalanarak onları manipüle ettiği ve cinsiyet karmaşası yaşamalarına sebebiyet verdiği belirtiliyor.

Özçift'in mağdurlar üzerinde öğretmenlik konumundan doğan bir güven duygusu oluşturduğu, onlara hediyeler aldığı, kültür sanat faaliyetleri düzenlediği ve kendilerini özel hissettirdiği ifade ediliyor. Bu süreçte mağdurlarla yaşlarına uygun olmayan, zihin dünyalarını karıştıracak şekilde cinsel sohbetler yaptığı da iddianamede yer alıyor.

Sanığın hedef olarak seçtiği mağdurların zihin dünyalarını dönüştürmek için kendisini yücelttiği, mağdurların kendisine itaat etmesini sağladığı ve çoğu mağduru kendisine "itaat sözü" vermeye ikna ederek psikolojik etki altına aldığı vurgulanıyor.

İddianamede ayrıca, Yektacan Özçift'in mesleği nedeniyle sahip olduğu pedagojik formasyonu dahi istismar ettiğine dikkat çekiliyor. Mağdur çocukları köleleştirip zihinsel dönüşümlerini gerçekleştirmek, eşcinsellik hisleri oluşturmak ve pekiştirmek amacıyla cinsellik ve cinsel şiddet içeren filmler ve diziler seçtirdiği de belirtilenler arasında.

Cezaevinden de etkisini sürdürme iddiası

İddianamede, sanığın bazı mağdurların ailelerinin yakınlıklardan rahatsızlık duyması üzerine onlarla görüşerek kuruntu yaptıklarını düşündürdüğü, bunu yaparken evli ve çocuk sahibi oluşunu, en çok da mesleğinin itibarını kullandığı ifade ediliyor.

Ayrıca sanığın bu eylemini cezaevinden de sürdürdüğü belirtiliyor. Tutuklanmadan önce bizzat, tutuklandıktan sonra ise ailesi ve avukatları aracılığıyla mağdurlara ulaşarak lehine ifade vermeleri için onları yönlendirdiği aktarılıyor.

Mağdurlar ve müştekilerin anlatımlarıyla yıllardır süren psikolojik ve fiziksel istismarların açıkça görüldüğünün altı çizilen iddianamede, mağdurlardan Ç.U.'nun manipülasyonun ilk evresini yaşadığı dönemde şüphelinin şikayet edilmesi ve soruşturma aşamasında diğer mağdurların gün yüzüne çıkması sebebiyle, bu mağdura yönelik eylemini sürdüremediği anlatılıyor. Sanık Yektacan Özçift hakkında "zincirleme şekilde çocuğa karşı cinsel taciz", "zincirleme şekilde çocuğa karşı cinsel istismar" ve "müstehcenlik" suçlarından toplamda 146 yıl 9 aydan 219 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.