Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
Avrupa artık, küresel arenada gerçek bir seçenek olmadığı gerçeği ile yüzleşiyor. Peki kıta, bu büyük krizle yüzleşmenin yolunu bulabilecek mi?
Son Güncelleme: 02.12.2025 - 03:05
Brüksel merkezli önemli yayın organlarından Politico'da, ABD'nin Ukrayna'ya dikte ettiği anlaşmanın Avrupa üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Avrupanın kendi güvenliği ile ilgili olan Ukrayna'daki savaşın sonunu şekillendirmek için yapılan yoğun diplomatik manevralar konusunda çaresizce bir rol aldığı belirtilen analizde, kıtanın artık küresel arenada gerçek bir seçenek olmadığı gerçeği ile yüzleştiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; kıtanın mali açıdan da hareket edemeyecek durumda olduğu ve Ukrayna'ya destek olmak anlamında insiyatif alamadığı tespiti yapıldı.
İşte Politico'da yayınlanan analiz:
Ukrayna'daki savaşın sonunu şekillendirmek için yapılan yoğun diplomatik manevralar, rahatsız edici bir gerçeği ortaya çıkardı. AB artık, kendi güvenliği söz konusu olduğunda bile merkezi bir aktör olma yeteğini tamamen kaybetti.
Avrupalı liderlerin rutin olarak “varoluşsal” olarak nitelendirdiği Ukrayna'nın geleceği üzerine devam eden müzakereler, bloğun asgari düzeyde katkısıyla ilerliyor.
Diğer aktörler sürecin tonunu ve yönünü belirlerken, Avrupa reaktif kalıyor ve sadece etkisini geri kazanmayı umuyor.
Avrupa etkisini kaybetti
Son aylarda Avrupa'nın seçimlerine bakan herkes, bir zayıflık psikolojisi görebilir.
Bu, cesaretsiz, temel çıkarları söz konusu olduğunda bile, politika alternatifleri üretemeyen ve kararlı adımlar atamayan bir kıtanın resmini çiziyor.
Avrupa güvenini kaybediyor ve elindeki kartlar zayıf olduğu için, artık gerçek bir seçenek olmadığı gerçeği ile yüzleşiyor.
Ama Ukrayna kesinlikle bekleyemez.
Başkalarının barış planı taslaklarını bir tür “değişiklik izleme diplomasisi” ile yorumlamak yeterli değil. Avrupa'nın kararlar alınması gerekiyor ve bu kararlar hemen alınmalı.
Avrupa, zengin ülkelerin bulunduğu ve geniş imkanlara sahip bir kıta olabilir. Ancak liderleri, Ukrayna'nın güvenliği ve başarısının Avrupa'nın kendi güvenliği ve hayatta kalması için gerekli olduğunu ısrarla vurgularken, Kiev'e sağlanan fiili askeri yardım son aylarda azaldı.
Mali açıdan Avrupa, kendi kendine koyduğu sınavların tamamından sınıfta kalıyor ve sınırında devam eden Ukrayna'ya destek olmak anlamında bile radikal adımlar atamıyor.
Avrupa'nın zayıflık psikolojisi son olarak Temmuz ayında imzalanan AB-ABD ticaret anlaşması ile tescil edildi. Bu anlaşma, zayıflığın nasıl “pragmatizm” kisvesi altında gizlenebileceğinin klasik bir örneğidir.
Brüksel elbette, Washington'un gümrük vergileri ve zorlayıcı önlemlerine karşı, karşı gümrük vergileri ve zorlayıcı önlemlere karşı araçlar da dahil olmak üzere, yanıt verecek araçlara sahipti. Ancak yapamadı.
ABD'nin Avrupa güvenliği ve Ukrayna'dan daha geniş çapta çekilmesinden korkan üye ülkelerin baskısı altında kaldı ve bunları kullanmamayı tercih etti.
Sonuç
Sonuç, Dünya Ticaret Örgütü kurallarını ihlal eden ve Avrupa'yı ABD'den yüz milyarlarca dolarlık enerji alımı ve yatırımı yapmaya zorlayan, yüzde 15'lik tek taraflı bir gümrük vergisi içeren tek taraflı bir “anlaşma” imzaladı.
Görünen o ki AB, sartık etki alanı oluşturan düzenleyici bir süper güç olmaktan vazgeçti ve on yıllardır ekonomik ağırlığını siyasi amaçlar için kullanan kıta, şu anda ticaret ve teknoloji konusunda da yönünü kaybetti.
Diğer yandan Çin, kritik mineral ihracatına yönelik ihracat kontrollerini dramatik bir şekilde silah olarak kullanırken, Avrupa buna da yanıt veremiyor.
Orta Doğu'da ise, Gazze'ye en büyük bağışçılardan biri olmasına rağmen, Avrupa ateşkes ve yeniden inşa planlarının şekillenmesinde tamamen devre dışı.
Kıta, daha güçlü bir AB inşa etmenin bir yolunu bulamazsa, daha büyük bir krizle yüzleşmenin yolunu bulmak zorunda kalacak.
Kaynak:
PoliticoİLGİLİ HABERLER
Witkoff tarih verdi: Gazze mutabakatında ikinci aşama haftaya başlıyor
ABD Başkanı Donald Trump'ın AB'ye uyguladığı ek gümrük vergileri 2025'in ana gündemiydi
ABD'nin California eyaletinde olağanüstü hal ilan edildi
Rusya Devlet Başkanı Putin yapay zekanın gelecekteki önemini vurguladı
Strategic Studies War Institute: 2026 yılı Netanyahu'nun kabus yılı mı olacak?
Eurasia Review: 2025 yılının en önemli jeopolitik olayları
DİĞER HABERLER
Strategic Studies War Institute: 2026 yılı Netanyahu'nun kabus yılı mı olacak?
Eurasia Review: 2025 yılının en önemli jeopolitik olayları
Geopolitical Futures: ABD'nin Venezuela ablukasının jeopolitik arka planı ne?
The Hill: Suriye'nin kırılgan istikrarı ve Türkiye'nin rolü
Responsible Statecraft: Birleşmiş Milletler yapısı küresel işlevini tamamen yitirdi mi?
Arab News: Türkiye-Mısır yakınlaşması ve bölgesel dengeler
The Atlantic: Ukrayna'ya önerilen anlaşma uygulanabilir mi?
Foreign Policy: Trump küresel kurumları hedef alarak ne hedefliyor?
The New Arab: Küresel güç mücadelesinde Türk Devletleri Örgütü'nün etkisi artıyor
Cato Institute: Trump'ın Gazze barış planı sadece bir hayal mi?


