Rusya-Ukrayna barışı neden Türkiye'den geçmek zorunda?
ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya ve Ukrayna'ya yaptığı 30 günlük ateşkes çağrısının ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Pazartesi günü başlayacak bir ateşkes önerdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise görüşmeler için İstanbul'a işaret etti.
Son Güncelleme: 11.05.2025 - 11:36
Cumhurbaşkanı Erdoğan - AA
- ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona ermesi için yaptığı 30 günlük ateşkes çağrısı Avrupalı devletlerin desteğini aldı.
- Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’yı Pazartesi günü başlayacak bir ateşkese davet etti.
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Zelenskiy’nin çağrısına doğrudan yanıt vermeyerek Perşembe günü İstanbul’da müzakerelere başlamayı önerdi.
- gdh’a konuşan gazeteci Hasan Bilgili, Türkiye’nin olmadığı bir barış masasında Ukrayna ile Rusya arasındaki müzakere sürecinin yürütülemeyeceğini ifade etti.
Rusya Devlet Başkanı Putin, yaptığı açıklamada “Ukrayna’ya Perşembe günü İstanbul’da doğrudan müzakere önerisinde bulunduk, yanıtlarını bekliyoruz. Rus heyetinin İstanbul görüşmelerine katılacak isimlerini yakında açıklayacağız. Rusya-Ukrayna görüşmeleri, mevcut durumu dikkate alarak yeniden başlayabilir.” ifadelerini kullandı.
Yaşanan gelişmeyi ve Türkiye’nin barış diplomasisini gazeteci Hasan Bilgili, gdh’a değerlendirdi.
Türkiye’nin olmadığı masada yürütülecek müzakerelerden sonuç alınamayacağına dikkat çeken Bilgili, “24 Şubat 2022'nin sabah saatlerinde Ukrayna'ya savaş ilan eden Putin, amaç, hedef ve planlarına uygun şekilde hareket etti mi, istediklerini aldı mı, sorusunu sormak için erken lakin 11 Mayıs 2025 gecesi müzakere için İstanbul'u işaret etmesi 10 Mayıs 2025'te Kiev'de boy gösteren Fransa, Almanya, İngiltere ve Polonya liderlerine bir cevap olsa gerek. Türkiyesiz masa süreklilik sağlamaz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile olan dostluğu önemli
Bilgili, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Devlet Başkanı Trump’ın yaptığı telefon görüşmelerini hatırlatarak, “Bu telefon görüşmesinde bir önceki görüşmeye göre bölgesel ve küresel ilişkilere daha fazla ağırlık verildi. İki lider, Mart ayında yaptığı görüşmede Türkiye-ABD ilişkilerini ele alırken Mayıs ayındaki görüşmede Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze'deki katliamlar, Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması, savunma sanayi işbirlikleri gibi başlıklarda fikir alışverişinde bulundular ve görünen o ki ilk başlıkla ilgili durum, Putin'in bizzat ağzından da duyduğumuz üzere yakın zamanda somut adımları gösterecek.” açıklamasında bulundu.
"Türkiye proaktif dış politikası ve özellikle Karadeniz’in istikrarı noktasında kazan-kazan stratejisi ile Rusya-Ukrayna diyalog sürecini, her iki ülkenin toprak bütünlüğüne saygı vurgusuyla savundu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu her platformda dile getirdi.” diyen Bilgili, Kiev’de toplanan dört ülkenin amacının Trump’ın politikasına eklemlenmek olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Putin'in Erdoğan'la görüşeceğim açıklamasını Trump-Erdoğan görüşmesine neden bağlamamız gerekir çünkü yukarıda adı geçen 4 ülkenin lideri yanlarında Zelenski ile hoparlörde olan bir telefon aracılığıyla Trump ile görüştüklerine dair bir fotoğraf servis ettiler. Bu fotoğraf birçok diplomasi muhabiri tarafından dikkati çekti çünkü Ukrayna'ya artık silah yardımı konusunda yeni adımlar atabilmeleri zor olan bu ülkeler Trump'ın politikasına bir yerden eklemlenme peşindeler ve fotoğraf da bunu deşifre ediyor gibi.”
Bilgili, sözlerinin devamında Polonya’nın tutumunun toplantıdaki diğer devletlerden farklı olduğuna dikkat çekerek, “Dialogun değil Putin karşıtlığının peşinde Biden ile hareket eden ülkeler şimdi fotoğraf karelerinde masada yer kapma telaşı içindeler gibi görünüyorlar. Burada Polonya'yı ayırmak gerekir. Son Türkiye ziyaretinde Rusya-Ukrayna savaşının son bulması için Türkiye'nin rolü bu ülke tarafından yeteri kadar vurgulanmıştır.” cümlelerini kurdu.
“Politikanın içinin, dışının kalmadığı bir bölgede barışın, adil bir dünyanın, ve dünyanın 5'ten büyük olduğunu savunmaya devam etmenin cefası olduğu gibi sefası da olacaktır.” diyen Bilgili, “Türkiye iç cephesini güçlü tutma sürecini başarma yolunda ilerlerken dış politikadaki vizyonunun meyvelerini aynı oranda ve kabiliyette hakkı olanı alma konusundaki kararlı duruşuyla sergileyecektir.” dedi.
Karadeniz’de barışı kim baltalamak ister?
Karadeniz jeopolitiğindeki dengelerin Ege ve Akdeniz’den bağımsız olmadığına dikkat çeken Bilgili, “Karadeniz, Akdeniz ile o kadar iç içe bir durum ki Türkiye için ülkenin güney denizinde ne sorun yaşama ihtimalimiz varsa kuzeyimizdeki ateş çemberini azaltmamızla doğru orantıyla birbirine bağımlıdır.” dedi.
Son olarak Bilgili, “Kuzeyinde barış sağlanan Türkiye, Doğu Akdeniz ve Ege'de sürdürdüğü politikaları daha güçlü şekilde savunma alanı sağlayacaktır. Bu durumda Karadeniz'de barışı istemeyen iki aktör belirginleşecektir: İsrail ve Yunanistan.” diyerek açıklamalarını noktaladı.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
Putin'den Ukrayna'ya İstanbul'da müzakere çağrısı
Zelenskiy Rusya'yı Pazartesi ateşkes ilan etmeye çağırdı

Kremlin'in istediği barış için Ankara ideal arabulucu olabilir

Trump'ın yalnız bıraktığı Ukrayna için ideal müttefik Türkiye

Trump'ın gündeminde Ukrayna ve İran var
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
DİĞER HABERLER
BM Sudan'da artan tehlikeye dikkat çekti
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Peru’da başkan adaylarına kurşun geçirmez yelek dağıtılacak
Lafarge: "Fransız istihbaratı eski çalışanları muhbir yapmak istedi"
Avrupalı liderlerden ABD'nin barış görüşmelerine sert eleştiri
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
4 ülkeyi vuran sellerde 1400'den fazla kişi hayatını kaybetti
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
Hadramevt'te taraflar anlaştı: Ateşkes başladı
Trump uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giyen eski Honduras liderini affetti



