• Türk Devletleri Teşkilatı'nın Gebele'deki 12. Zirvesi'nde konuşan Erdoğan, teşkilatın 16 yılda önemli başarılar kaydettiğini ve uluslararası alanda sözüne güvenilen bir yapıya dönüşmesi gerektiğini belirtti.
• Cumhurbaşkanı, bölgesel güvenlik ve istikrarın tesisi için Filistin'de iki devletli çözüm ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik angajmanların ilerletilmesi gerektiğini ifade etti.
• Kültürel bağları güçlendirmek amacıyla ortak alfabe hususunda ilk adımı attıklarını belirten Erdoğan, Cengiz Aytmatov'u anlatan bir eser ile Oğuznamelerin ortak alfabe ile basılarak liderlere takdim edildiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 12. Zirvesi vesilesiyle bulunduğu Gebele'de yaptığı konuşmaya tüm katılımcıları selamlayarak başladı.

Dönem başkanlığını devreden Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sayın Caparov'a ve ev sahipliği için Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev'e şükranlarını sundu. Erdoğan, Teşkilat'ın 16 yıl gibi kısa sürede kaydettiği başarılara her geçen gün yenilerini eklediğini belirterek, "İnşallah bu anlayışla başarılarımızın sayısını artırmaya devam edeceğiz" dedi.

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin insanlığın vicdanını yaralayan meselelere kayıtsız kaldığı bir ortamda, TDT'nin değişen koşullara ayak uyduran, uluslararası meselelerde ortak duruş sergileyen ve sözüne güvenilen bir yapıya dönüşmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Bu bağlamda, zirvenin temasının bölgesel barış ve güvenlik olarak belirlenmesini isabetli bulduğunu ifade etti.

Güvenlik ve iş birliğinde yeni vizyon: TDT Plus

Çeşitli güvenlik sınamalarıyla uğraşılan bu ortamda TDT üyeleri arasındaki iş birliğinin pekiştirilmesi ve üçüncü taraflarla diyaloğun artırılmasının mühim olduğunu belirten Erdoğan, Teşkilatı içine kapanık bir yapılanma olarak görmediklerini kaydetti.

Diğer ilgili uluslararası kuruluşlar ve ittifaklarla etkileşim halinde sesini ve gücünü ortaya koyan bir vizyonun hayata geçirilmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı, TDT Plus formatının üçüncü taraflarla iş birliğine yeni bir soluk getireceğine inandığını söyledi.

Erdoğan, terörizmden yasa dışı göçe, siber tehditlerden iklim değişikliğine kadar ortak bir duruşla mukabele edilebileceğini ve Savunma Sanayii Kurumları birinci toplantısının bu anlamda önemli bir adım olduğunu vurguladı.

Bölgesel istikrara yönelik kararlı duruş: Filistin, Suriye ve Kafkasya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın coğrafyada yaşanan çatışma, savaş ve uluslararası hukuk ihlallerine karşı Teşkilatın kararlı duruş sergilemesinin önemini dile getirdi.

İsrail hükümetinin saldırılarının bölge istikrarına en büyük tehdit olduğunu, Gazze'deki katliamların durması yönündeki son gelişmelerin ise memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Kalıcı ve adil barışın, Filistin halkının hakları temelinde iki devletli bir çözümle mümkün olacağına inandıklarını tekrarladı. Suriye'de istikrarın tesisi için siyasi, ekonomik ve güvenlik ortamının iyileşmesine odaklanılması ve Türk Devletleri olarak Suriye hükümetiyle angajmanın ilerletilmesi gerektiğini söyledi.

Güney Kafkasya'da ise barış ve istikrarın tesisi için atılan adımları desteklediklerini belirterek, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ortak bildiriyi ve Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasındaki sınır birleşim noktasının tespitine ilişkin anlaşmayı hayırlı adımlar olarak gördüğünü kaydetti.

Ekonomik entegrasyon ve ortak alfabe adımları

Bölgesel istikrara ekonomik kalkınma, sosyal refah ve kültürel bağların güçlenmesiyle katkı sunabileceklerinin farkında olduklarını söyleyen Erdoğan, Hazar geçişli ortak koridorun daha verimli hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bilim ve teknoloji alanında güçlü iş birlikleri ve yüksek katma değere sahip ortak yatırımlar yapılması çağrısında bulundu. Yapay zeka konusunda küresel gelişmeleri yakalamak için Türkçe büyük dil modelinin geliştirilmesine hız verilmesi gerektiğini belirtti.

Ayrıca, ortak alfabe hususunda Türkiye'nin ilk adımı attığını, Cengiz Aytmatov'u anlatan bir eser ile Oğuznamelerin ortak alfabe ile basıldığını ve liderlere takdim edildiğini açıkladı. Erdoğan, 15 Aralık'ın Dünya Türk Dili Ailesi Günü olarak ilan edilmesi temennisini dile getirdi.

Dayanışma ve kardeşlik ruhuyla geleceğe

Erdoğan, Macaristan'ın gözlemci olarak aralarında bulunmasından ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'ın zirvede yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türk dünyasının iki devletli adil çözüm yolunda Kıbrıs Türkü kardeşlerini yalnız bırakmadığını görmekten bahtiyar olduğunu vurguladı. Türkmenistan'ın da yakında aile meclisinde tam üye olarak görülmesi arzusunu ifade eden Erdoğan, Teşkilatın kurumsal işleyişini hızlandırmak üzere üye ülkelerin sekreterya nezdinde daimi temsilci atamaları yapması çağrısında bulundu.

Bugün sergilenen dayanışma ve kardeşlik ruhuyla geleceğe emin adımlarla yüründüğünü gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı, imzalanacak Gebele bildirisinin ve alınan kararların Türk dünyasına hayırlı olmasını temenni ederek konuşmasını sonlandırdı.